Feshane
İstanbul Feshane
Osmanlı ordusunun kıyafet ihtiyacı için yapılan bir yapıdan bugün İstanbul’un en büyük sergi salonlarından biri haline gelen Feshane de bir dönem de fes imalatı yapılmıştır. Haliç kıyısında yer alan Feshane Eyüp Sultan ve Pierre Loti’ye çok yakın bir konumda yer alıyor. İSMEK (İstanbul Meslek Edindirme Kursları) başta olmak üzere bir çok kurumun sergi ve çeşitlik etkinliklerini düzenlediği bir mekan.
İstanbul’un İlk Fabrikası Feshane
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Haliç’e renk katan projesi Feshane, özellikle Ramazan ayı etkinlikleri ile neredeyse tüm Türkiye’den ziyaretçi akımına uğramaktadır. Feshane Ramazan Şenlikleri İstanbul’da Sultanahmet gibi bir etkinlik merkezi olmuştur.
Bununla birlikte bir çok sergi, toplantı, fuar ve uluslararası etkinliğe ev sahipliği yapan Feshane’de genellikle Anadolu şehirlerinin kültür günleri İBB İSMEK (İstanbul Meslek Edindirme Kursları) sergileri ile ziyaret edilmektedir.
Feshane, İstanbul’un gerçek anlamda ilk tekstil ve sanayi kuruluşu olarak 1835 yılında mimarisi ile de tek olarak inşa edilmiştir.
Belçika’da döküm olarak imal edilen çelik kolonlar sayesinde de ilk prefabrik çelik konstrüksiyon tekstil fabrikası olma özelliğindedir.
Asıl kuruluş amacı Osmanlı ordusunda yeniçerilerin gitmesi ile gelen yeni orduya kıyafet dikmek olan Feshane, bir dokuma ve fes fabrikasıdır. 1893 yılında Chicago’da uluslararası bir fuara katılan fes ve yün dokumalarımız ödül ile fuardan ayrılmıştır.
Osmanlı ordusunun üniformalarını yurt dışından almaya başlamasıyla birlikte Feshane-i Amire adını alarak sadece fes üretmeye başlamıştır.
Bir dönem halı da dokunan fabrikada 1918 yılında Talat Paşa Çanakkale Zaferi dolayısıyla bir halıyı Gazi Mustafa Kemal’e armağan ederken bu halı da Feshane’de üretilmiştir.
1939 yılında, Feshane o zamanki adıyla Feshane Mensucat A.Ş kapatılarak, Sümerbank Defterdar Fabrikası olarak çalışmaya devam etti. 1953 yılında 389 kadın işçinin fabrikada çalışıyor olması, Türk toplumu adına kadınların da iş hayatında yer almaya başladığını göstermesi açısından önemli bir gelişme olarak tarihteki yerini almıştır.
1998 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi daha önceleri çeşitli sebeplerle aksayan restorasyona tekrar başlarken bilimsel çalışmalar ile Üniversitelerden de yardım aldı. Daha önce çok kez su basan Feshane’nin Haliç sularından 70 cm kadar aşağıda kalmasının su baskınlarına sebep olduğu için üniversitelerin yaptığı etüt çalışması ile Feshane‘nin su baskınlarını engelleyici bir drenaj ve yapısal reform yapılmıştır.
Yeşil alanlarla donatılmış tarihi yapısıyla Haliç’in eski soluk günlerini unutturan Feshane’nin Haliç’e açılan, kendine özel bir iskelesi de bulunuyor.
Feshane’nin en ünlü yeri ise Cümle Kapısı’dır. (Haliç Kıyısındaki girişi) Geçirdiği zamanın izlerine yenik düşen ihtişamlı mermer kapı neredeyse tamamen yok olurken kaynaklardan araştırılarak orjinaline en yakın halinin tekrar canlandırılmasına çalışmıştır.