Erzurum Tarihi ve Genel Bilgiler
Erzurum Nerede?
Erzurum | |
— İl & Büyükşehir — | |
Erzurum’dan görüntüler |
|
Erzurum’un Türkiye’deki konumu |
|
Koordinatlar: 39°54′35″K 41°16′32″D | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
Bölge | Doğu Anadolu Bölgesi |
İdari birimler | 20 ilçe |
Yönetim | |
– Belediye Başkanı | Mehmet Sekmen |
– Vali | Ahmet Altıparmak |
Yüz ölçümü | |
– Toplam | 25,355 km2 (9,8 mi2) |
Rakım | 1.853 m (6.079 ft) |
Nüfus (2013) | |
– Toplam | 766,729 |
– Yoğunluk | 30/km² (77,7/sq mi) |
Zaman dilimi | DAZD (+2) |
– Yaz (YSU) | DAZD (+3) |
Alan kodu | (+90) 442 |
Plaka kodu | 25 |
İnternet sitesi: www.erzurum.bel.tr |
Erzurum Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
Erzurum Hakkında Genel Bilgiler
Erzurum, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık yirmi yedinci şehri. 2013 itibarıyla 766.729 nüfusa sahiptir. Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki en büyük ildir. Denizden yüksekliği yaklaşık 2000 m. olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Şehir, tarihi eserleri ve kış sporları tesisleriyle de tanınır.
İlin kuzeyinde Rize ve Artvin, kuzeydoğusunda Ardahan, batısında Bayburt ve Erzincan, doğusunda Kars ve Ağrı, güneyinde Bingöl ve Muş bulunmaktadır. 20 ilçesi vardır. Yüzölçümü bakımından en büyük 3. ildir.
Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup son yıllarda kış turizmiyle de öne çıkmaktadır. Soğuk iklimi sebebiyle sanayisi gelişmemiştir. Yüzölçümünün %15.17’sinde tarım yapılabilir.[1] Kadayıf dolması, cağ kebabı,kesme çorbası, civil peyniriyle meşhurdur.
Türk Silahlı Kuvvetleri 9. Kolordu Komutanlığı, Erzurum ilinde bulunmaktadır.
Kökenbilim
“Erzurum” isminin menşeî: ” Erzurum ” ismi; “Azzi “, ” Erzen ” (Darı), ” Arze ” ve bilhassa Müslüman Arapların ” Erzenu’r Rûm ” (Erzen-i Rûm) ismiyle andıkları, aynı bölgedeki eski ve tarihi bir şehirden gelir. Erzurum ismini şehre Türkler vermişlerdir.[2] Hudûd el-âlem isimli kitapta; bu şehrin müstahkem bir kalesi bulunduğu için, her taraftan gelen gazilerin nöbet tutarak şehri korudukları ve şehirde tüccarların çok olduğu bildirilmektedir.[3].
Erzurum’un Tarihçesi
Erzurum merkez ilçe Aziziye’yebağlı Alaca köyündeki eski dönemlere ait Alacahöyük
Tabiat şartlarının ve coğrafi konumunun uygun ve elverişli olması yanı sıra , önemli uygarlık ve medeniyet merkezi olarak bilinen yerlere yakınlığı, Erzurum’un Anadolu’da en eski yerleşim merkezlerinden birisi olmasını sağlamıştır. Günümüze kadar yapılan kazılar sonucu bulunan bazı taş araçlar Erzurum ve yöresindeki yerleşimin geçmişini ‘yontma taş devri’ ne kadar götürmektedir. Ayrıca Karaz, Pulur, Güzelova Höyük, ve Sos Höyük buluntuları, Erzurum’un İlk Tunç Çağı’ında Karaz Kültürünün merkezi konumunda olduğunu göstermektedir.[4]
Erzurum, tarih öncesinden günümüze dek pek çok medeniyeti barındırmıştır. Erzurum’un tarihi MÖ 4000’e kadar uzanmaktadır.Urartular, Kimmerler, İskitler, Hititler, Medler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler,Selçuklular, Moğollar, İlhanlılar, Safeviler, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti, il topraklarını kontrolleri altında tutmuştur.[5]
Erzurum Kronolojisi
[6]
Dönem/Yıl | OLAYLAR |
---|---|
M.Ö.XI. yy. | Azzi–Hayaşa Krallığı |
M.Ö.VIII.yy. | Urartular |
M.Ö.585–550 | Medler |
M.Ö.550–530 | Persler |
M.Ö.330–323 | Büyük İskender dönemi |
M.Ö.323–120 | Selökidler |
M.Ö.120–34 | Partlar |
M.Ö.34-M.S.395 | Romalılar |
M.Sonra | |
395 | Bizans |
610 | Sasaniler |
638 | Ömer bin Hattab ‘ın komutanlarından İlyas Bin Ganem’in Erzurum’u alması |
651 | Habib bin Mesleme ‘nin Erz.’u Bizans’tan geri alması |
686 | Leontlos ‘un (Bizanslı komutan) Erzurum’u alması |
700 | Emevi Halifesi Abdülmelik’in oğlu Abdullah’ın Erzurum’u Bizans’tan geri alması |
753 | Erzurum’un tekrar Bizanslıların eline geçmesi |
772 | Amr bin İsmail el–Haris’in yöreyi Abbasi yönetimine bağlaması |
934 | Loannes Kurkuas ‘ın (Bizanslı komutan) Erzurum’u alması |
948 | Abbasilerin şehri geri almaları |
949 | Loannes Çimiskes’in (Bizanslı komutan) Erzurum’u alması |
979 | Erz.’un Bağratlı David’e verilmesi |
1001 | Erz.’u (Bizans imparatoru)II. Basileios ‘un alması |
1019 | II. Basileios’un Oltu’yu alması |
1048 | Erz. ve civarına İbrahim Yinal Bey ve Kutalmış Bey ‘in akınlar yapmaları |
1054 | Tuğrul Bey’in Erz.’a kadar ilerlemesi |
1058 | Yakut Bey’in Erz. civarını alması |
1071 | Alparslanın komutanlarından Ebulkasım’ın Erzurum ve yöresini fethederek Saltuklular beyliğini kurması |
1202 | Saltuklu beyliğinin Anadolu Selçuklu sultanı II. Süleyman şah tarafından ortadan kaldırması |
1242 | Moğolların Erz.’u alması |
1295 | Erz.’un İlhanlı egemenliği altına girmesi |
1358 | Erz.’u Celayirîler sultanı Uveys Bahadır Han’ın alması |
1385 | Erz.’u Karakoyunluların alması |
1387 | Timur’un , kenti Mutahharten’in yönetimine vermesi |
1404 | Yusuf Ali adlı bir Türkmenlinin Timur’un ölümü üzerine Erz.’u ele geçirmesi |
1434 | Akkoyunlu hükümdarı Karayülük Osman’ın Erz.’u alması |
1468 | Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın Erz.’u ele geçirmesi |
1502 | Erz.’un Safevilerineline geçmesi |
1517 | Erz.’un Yavuz Sultan Selim Han tarafından Osmanlı yönetimine bağlanması |
1535 | Erzurum Beylerbeyliği kuruldu |
1590 | Erzurum halkı yeniçerilere karşı ayaklandı |
1622 | Abaza Mehmet Paşa ayaklanması |
1628 | Abaza Mehmet Paşa ayaklanmasınınsona erdirilmesi, IV. Murat’ın yeni sadrazamı Gazi Ekrem Hüsrev Paşa komutasındaki Ordunun tekrar Erzurum kalesini kuşatması |
1803 | Erz. Valisi Gürcü Osman Paşa ayaklandı |
1821 | 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı sırasında İranlılar tarafından işgal edildi. |
1828 | Erzurum Ruslar tarafından işgal edildi. |
1829 | Ruslar Erzurum’dan çekildi. |
1856 | Türk–Rus Savaşı (Gavurboğan savaşları) |
1877 | Erzurum’un yeniden rus işgaline uğraması ve şanlı Aziziye savaşında Erzurum’un Türk tarihine emsalsiz bir zafer kazandırması |
1879 | Berlin antlaşması ile Rus işgalinin sona ermesi [6] |
1916 | Ruslar Erzurum’u işgal etti |
1917 | Ruslar ,Rusya’daki Bolşevik isyanından dolayı Erzurum’dan çekildi, Erzurum ve yöresinde binlerce insan Ermeni çetelerince katledildi.[7] |
1918 | Rusların 1916 yılında Erzurum’u istilası ile başlayan işgal, Osmanlı ordusunun bölgeye intikali ile son buldu. Bölge işgal ve katliam çetelerinden temizlendi. 12 Mart 1918 tarihi, Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluş tarihi olarak ilân edildi. |
1919 | Erzurum Kongresi (21 Temmuz-7 Ağustos 1919) yapıldı. |
Erzurum’un İlk dönemi
Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum’u da içine alan bölge tarih boyunca Hurriler, Asurlar, Kimmerler, İskitler (Sakalar) bölgede hakimiyet kurmuşlardır. Medler tarafından kuşatılamayan bölgePersler tarafından M.Ö. 6. yüzyılda istilâ edilmiştir. M.Ö. 4. yüzyılda İran’ı mağlup eden Makedonya Kralı İskender bölgede hüküm sürmüştür.Daha sonra İskender’in ölümü üzerine önce Selokidler’in sonra ise Romalı’ların eline geçen bölge, Romalılar ile Partlar arasında büyük savaşlara sebep olmuştur. Roma İmparatorluğunun bölünmesi sebebiyle M.S. 395 yılında Erzurum, Doğu Roma’ lılara (Bizanslılar’a) verilmiştir. Daha sonraki dönemde Sasaniler ve Bizanslılar tarafından yönetilmiştir. Hititler’in sınır bölgesinde olan Erzurum’un pek çok savaşlara sahne olmasının sebebi tarihi göç ve istilâ yolları üzerinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. M.S. 422 yılında Bizanslılar Erzurum yakınlarında ” Theodosiopolis” şehrini kurdular. Daha sonra Erzurum ve “Theodosiopolis” Müslüman Komutan Ömer bin Hattab’ın komutasındaki İslam Orduları tarafından 633 yılında fethedildi. Müslümanların eline geçen bölgenin nüfusu çok sürede hızla arttı ve 200 bin oldu. O dönemde dünyanın en büyük şehirleri arasında olan Erzurum daha sonra İslâm devletlerinin birbiriyle çekişip iç mücadeleye başlamaları ve sonuç itibariyle zayıf düşmeleri neticesinde Bizanslılar diğer şehirleri ve Erzurum’u geri aldılar.[2] 1048 yılında Selçuklular Pasinler meydan muharebesinde Bizanslıları mağlup ettiler. Böylece 1071 Malazgirt meydan muharebesinden 22 yıl önce Erzurum ‘u; Tuğrul Bey, kardeşi Çağrı Bey ve Süleyman Şah’ın babası Şahzade Kutalmış Bey feth etmiş oldular. Bu süreçte Bizansla yapılan anlaşma üzerine Erzurum Bizans’a geri iade edildi. Selçuklu Sultanı Alparslan’a bağlı komutanlardan Ebul Kasım, 1071 Malazgirt zaferinden sonra Bizans’ı mağlup ederek Erzurum ‘u feth etti.
Üç kümbetler-Emir Saltuk Kümbeti
Üç kümbetler
Anadolu’da ilk Türk Beylerbeyliği olan Saltık (Saltuk)oğulları ” Saltuklular Beyliği ” kuruldu. Erzurum 1202 yılına kadar Saltuklular Beyliğinin başşehri olmuştur. 1071-1202 döneminde: Melik Ebul Kasım (1071-1103), Melik Ali (1103-1174), Melik Nasreddin Mehmed (1174-1884), Melikşah (1184-1202), Melik Alâeddin (1200-1202) hüküm sürmüşlerdir.Erzurum 1202 yılında Konya ‘da bulunan Anadolu Selçuklularına tabi bir vilâyet oldu. 1242 yılında Moğollar tarafından istilâ edildi. Bu istilânın ardından Erzurum ve yöresini İlhanlılar ele geçirmiş oldular. 1202-1335 yıllarında Erzurum’da hüküm süren İlhanlılar’dan sonra bölge Eretna ( Ertenç) Türk Beyliğinin himayesine girdi. 1300’lü yılların sonunda Erzurum ‘u önce Karakoyunlular sonra da Timur kuşattı. Karakoyunlular bölgede 15 ‘nci asrın ortalarına kadar hüküm sürdüler. 1467’de Akkoyunlular’ın önderi Uzun Hasan’ın gerçekleştirdiği ani bir baskın sonucu Cihan Şah’ın ölümüyle Karakoyunlu devleti yıkıldı, Erzurum Akkoyunlular ‘ın eline geçti. Akkoyunlu Devleti, Safevi hükümdarı Türk asıllı Şah İsmail tarafından 1508’de tamamen ortadan kaldırıldı. Safevilerin eline geçen Erzurum, safeviler döneminde çok geriledi. 1514 yılında Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Erzurum ‘u feth etti. Safeviler Erzurum ‘u geri aldılar. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman Erzurum’u kesin olarak Osmanlı topraklarına katmıştır. Erzurum Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir eyâlet merkezi olarak çok gelişti. Trabzon – Tebriz ticaret yolu üzerinde olması ve kalesinden dolayı serhat şehri statüsüne sahip oluşu, Erzurum ‘u, Osmanlıların İran’a yaptığı seferlerin askeri üssü konumuna getirmişti. Günden güne gelişerek; ticaret, kültür, san’at, sanayi ve askeri merkez haline geldi. Osmanlılar tarafından Erzurum merkezli kurulan eyaletin sınırları dahilinde; Erzurum, Gümüşhane, Erzincan illeri ve Muş’un Malazgirt, Bingölün Kiğı ilçeleri yer alıyordu. 1600 ‘lü yılların ortalarında Erzurum eyaleti 49.324 km2 yüzölçüme sahipti.[8]
Erzurum’un Yakın dönemi
Erzurum , 1828- 1829, 1878 ve 1916 ‘da üç defa Rus istilâsına uğramıştır. Rusların çok büyük tahribatlar yaptığı bu istilâlar geçici olmuştur.[8] 1877-1878 ‘de Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Ruslar’ı doğuda birkaç defa bozguna uğratmasına rağmen, Rusların sürekli takviye almaları sebebiyle sonuç Ruslar’ın lehine gelişmiştir.[8] Ahmet Muhtar Paşa, Rus GeneralArshak Ter-Gukasov ‘u Karayazı yakınlarında vuku bulan Halyaz meydan muharebesinde (21 Haziran, 1877 ) ; Rus Başkomutanı Ermeni asıllı Melikof ‘u da Zivin Meydan Muharebesinde (25-26 Haziran 1877 ) mağlup etti.[9] Rus Çarı, bu yenilginin üzerine General Melikof ‘u azletti ve akabinde Ahmet Muhtar Paşa, Rus ordusu ile Kars ve Gümrü arasında Gedikler Meydan Muharebesinde üçüncü defa karşılaştı. Rus ordusunu mağlubiyete uğrattı.[10] Bunun üzerine Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid Han , Ahmet Muhtar Paşa ‘ya ” Gazi ” ünvanını verdi. Yahniler Meydan Muharebesini ;, 34 bin Türk askeri , 74 bin Rus askerini mağlup ederek kazandı.[11] Ruslar aşırı derecede kuvvet yığınca Gazi Ahmet Muhtar Paşa, ordusunu Erzurum ‘a çekti. Türk ordusunun dağilmasını böylece önlemiş oldu. Türk askeri ve Erzurum halkının birlikte verdikleri savunma ve mücadele karşısında Ruslar geri çekilmek zorunda kaldılar. Sonradan Rusların aldıkları ek takviye yardımlar 9 Kasım 1877 – 13 Temmuz 1878 döneminde bölgeyi işgal altında tutmalarını sağlamıştır. Rus devrimi(6 Kasım 1917) üzerine Ruslar, Erzurum ‘u terk ederken şehri Ermeni çetelerine teslim ettiler.Ermeni çetelerinin bölgedeki katliam ve tahribatları Ruslar’dan çok daha korkunçtu.[12]
Alaca köyü şehitler Anıtı
27 Şubat 1918 günü Ermeniler Erzurum’un Alaca köyünde Türkleri öldürdü.[7] Erzurum’da Türk çarşıları Ermeniler tarafından yakılmaya başlandı.[7] 26-27 Şubat 1918 gecesi Ermeniler Erzurum’da 3000[13] ila 8000[14][15] Müslümanı öldürdü.[13] Rus Yarbay Tverdohlebof, Şubat 1918 sonlarında Erzurum’a yakın köylerdeki Türklerin “ortadan kaybolduklarını” bildirmektedir.[16] Rus Yarbay Tverdohlebof, 1917 yılı ilkbaharında Ermenilerin bölge halkının elindeki silahları toplamak amacıyla halka zulmettiğini ve işkence yaptığını belirtmiştir.[17] Daha sonra, Rus ordusu çekildikçe katliamların daha da artmaya başladığını[17] , Ermenilerin Erzurum’a çekilirken yoldaki Türk köylerinde halkı öldürdüklerini[18] Ilıca’da Ermenilerden kaçamayan Müslüman Türklerin, Ermeniler tarafından öldürüldüğünü [18] bunların sayısının 800 kişi olduğu ve savaştan yakından uzaktan ilişiği olmayan sivil halktan oluştuğu, gerek Rus subaylar Yarbay Tverdohlebof ve Yarbay Grizyanov tarafından ve gerekse günümüz akademisyenleri tarafından belirtilmektedir.[19] [20][21] Türk Ordusu 15’inci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir, Erzurum ‘da Ermeni çeteleri ile girdiği muharebe sonucunda galip geldi ve Erzurum’u Ermeni işgalinden kurtardı (12 Mart, 1918) . Erzurum, bir harebeyi andırıyordu. Ermeni çeteleri binlerce insan katletmişti. Selçuklular ve Osmanlılara ait tarihi eserlerin çoğu Ermenilerce tahrip ve imha edilmişti.[12]
Erzurum Kongresi Kararları (23 Temmuz, 1919)
Erzurum ‘u işgal eden Rus ve Ermeni çetelerinin baskısı sonucu Erzurum ‘dan göç eden Erzurumlular, kısa süre sonra tekrar Erzurum ‘a dönmeye başladılar. Türk İstiklâl Harbi , Milli Mücadele, Millî Birlik ve Bağımsızlık Hareketinin temeli 23 Temmuz 1919 ‘da Erzurum ‘da toplanan ve Erzurum Kongresi ‘nde alınan:
- Vatan bir bütündür, bölünemez
- Millet her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, topyekün kendisini savunacak ve direnecektir.
- Milli gücü kullanmak ve milli iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
Erzurum Kongresi Kararlarının özü(Erzurum Havuzbaşı Şehir Meydanı)
kararları ile atılmıştır. İstiklâl Harbi sürecinde Erzurum ‘un tarihi yeri ve önemi çok büyüktür. Milli Mücadele, Misak-ı Milli Beyannamesi ile Erzurum ‘da fiilen ve hukuken başlatılmış oldu.
Tarihi süreç ve sonuç
[3]. Anadolu’ nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Erzurum , Hititler ‘den Bizanslılar’a kadar pek çok millet ve devlet tarafından istilâ edildi ve hüküm sürüldü. Doğu-batı yol güzergâhında bulunanErzurum ‘ dan gerek göçler ve gerekse bölgede yaşanan savaşlar nedeniyle eski medeniyetler, tarih içerisinde kaybolmak suretiyle günümüze kadar ulaşamadılar. Erzurum, Türkler ‘in Anadolu’ya ilk olarak girişi diye bilinen 1071 yılından 22-23 yıl önce, İbrahim Yınal ve Kutalmış komutanların önderliğinde Türkmenler tarafından 1048 yılında (Pasinler Savaşı) fethedilmiş ve Erzurum’a yerleşilmiştir.Anadolu ‘da kurulan ilk Türk beyliği olan Saltuklu Beyliği Erzurum ‘da kurulmuş ve Erzurum ‘u başkent edinmiştir. Yaklaşık bin yıldır Erzurum ‘da Türk – İslâm medeniyeti yaşanmakta ve yaşatılmaktadır. Tarihi süreçle Erzurumla ilgili aşağıdaki anektodlar önem arz etmektedir.
- Oğuz Türkleri nin Anadolu’ya göçü iki kez olmuştur. M.Ö. 2-3. bin yıllarında ilk göç gerçekleşmiş ama göç edenler o dönemde Anadolu’da yaşanan Hıristiyan kültürü içinde adeta erimişler, Hıristiyan kültürüne asimile olmuşlardır.[22]. İkinci asıl göç ise 1071 Malazgirt Zaferi öncesi ve sonrasında Müslüman Selçuklular’ın (Oğuz Türkleri’nin) Anadolu ‘yu fethederek girişidir.
- Anadolu’da, Malazgirt Zaferi döneminde yaşayan halkın nüfusu 1,5 milyondu.[22].Malazgirt Zaferi ile Anadolu’ya göç eden Oğuz Türkleri’nin muhtelif boylarına mensup insan sayısı ise 2 milyondu.[22]. Malazgirt Zaferi ardından Anadolu’da yaşamakta olan 1,5 milyon nüfuslu Hıristiyan topluluğun çoğu Balkanlar, Trakya ve İstanbul yöresine çekilmiştir.[22].
- Müslüman Selçuklular (Oğuz Türkleri) dini sebeplerden dolayıAnadolu’nun Hıristiyan halkı ile kaynaşmamıştır.[22]. Bazı Hıristiyanlar İslamiyeti seçerek Müslüman olmuşlardır.
- Günümüzde Anadolu’da yaşayan Türk asıllı olanlar Orta Asya’dan göç eden Türklerin soyudur, neslidir.[22].
- Selçuklu ve Osmanlı dönemleri medeniyeti Türk-İslâm medeniyetidir.
- Türklerin Anadolu’ya girişinde (11.Yüzyıl) Hititli, Lidyalı, Frikyalı ve diğer milletlerden kimse olmamakla mevcut Hıristiyan kültürüne asimile olmuş bir topluluk vardı.[22].[3].
Erzurum’un Cumhuriyet dönemi
Havuzbaşı
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ‘nin ilk Cumhurbaşkanı olan Türk siyasetçi ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1920’de, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında, Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçilmiştir.
Erzurum, Cumhuriyet döneminde de il oldu ve hızlı bir şekilde gelişmeye başladı. Günümüzde Doğu Anadolu Bölgesinde en gelişmiş ve en büyük şehirdir. Şehirlerarası trafik plâka numarası 25, telefon kodu 442 dir.
Erzurum, 2 Eylül 1993’te çıkarılan 504 sayılı kanun hükmünde karaname[23] ile büyükşehir unvanı kazandı. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 20 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[24] 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı kanun ile ilde yeni ilçeler kuruldu.[25] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[26]
Erzurum’un Coğrafyası
Erzurum ‘un, çevresi dağlarla çevrilidir. Erzurum yüksek bir yaylanın güney batı bölümünde yer alır. Şehir merkezi Palandöken dağlarının Batı ve Güney kısım eteğinde kuruludur. Şehrin batısı ve kuzeyi açık, ova görünümündedir. Erzurum il geneli dağlarla çevrilidir.Erzurum yüzölçümünün; %64 ‘ü dağlık, % 20’si plato ve %12’si yaylalardan oluşmaktadır. Erzurum ilinin bir bölümü Karadeniz Bölgesindedir. Diğer bir bölümü ise Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer almaktadır. Anadolu’da deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikteki tek büyük yerleşim yeridir. . Yerleşme alanı yer yer 2000 metreye kadar yükselen bir ova üzerinde bulunur. Bölge kuzeyde Dumlu, güneyde Palandöken Dağları ile çevrilidir. Erzurum ‘dan geçen İpek Yolu ve verimli ovaları bölgenin tarih boyunca yerleşme alanı olarak seçilmesinde önemli rol oynamıştır. Zaman zaman şiddetli depremlere maruz kalan şehir ve çevresi önemli ölçüde zarar görmüştür.
Erzurum’un İklim ve bitki örtüsü
İklim
Türkiye ‘nin en yüksek ve en soğuk illerinden biri olan Erzurum ‘da sert kara iklimi hüküm sürmektedir. Genel olarak kışlar çok soğuk ve karlı; yazlar ise çok sıcak ve kurak geçer. hemen hemen yılın yarı süresince bölge karla örüdür. Yaz özellikle kendini Haziran ayı ve Temmuz ayı ortalarına kadar hissettirir. Yağış miktarı m2 ye 460 mm dir. Bölgede eriyen karlarla akarsular beslenir.
İlin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yer alan kuzey kesimleri haricindeki büyük kısmı Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alır ve karasal iklime sahiptir. Erzurum rakımının fazlalığı ve kar yağışının yoğun olması (Yılın 70 günü kar yerde kalır) güneş ışınlarının uzaya tekrar geri yansımasına sebep olur. Bu yüzden Erzurum, Türkiye’nin en çok güneş gören illerinden biri olmasına rağmen, en soğuk illerindendir. Yazın sıcaklık +35 dereceyi görürken kışın sıcaklık -38 dereceye kadar iner.[27]
Bitki örtüsü
Erzurum, İlkbahar başlangıcında karların erimesiyle birlikte yeşile bürünmeye başlar. Ağustos ayı başlarında kuru rüzgar esintileri ağaç yapraklarını ve ekinleri sarartır. Ağustos ayı sonları ve Eylül ayında Erzurum çevresi sapsarı bozkır görünümündedir. Daha önceki dönemlerde yüzölçümünün %9 u orman ve fundalık olan, sarıçam ve meşe ağaçlarının yetiştiği Erzurum bu açıdan günümüzde oldukça eksiktir.
Erzurum’un İlçeleri ve Yönetimi
-
Ana maddeler: Erzurum’un ilçeleri ve Erzurum ilindeki yerleşim yerleri listesi
|
|
Erzurum Büyükşehir Belediyesi
Sıra | Erzurum Belediye Başkanları | Tarih |
---|---|---|
1 | Şerif Bey | |
2 | Mehmet Nafiz Dumlu | 1924-1927 |
3 | Zakir Bey | 1927-1930 |
4 | Seyfullah Bey | 1930-1933 |
5 | Mustafa Durak Sakarya | 1933-1935 |
6 | Salim Altuğ | 1935-1938 |
7 | Şevket Arı | 1938-1940 |
8 | Mehmet Mesut Çankaya | 1940-1945 |
9 | Kâzım Yurdalan | 1943-1949 |
10 | Şevket Arı | 1950-1951 |
11 | Lütfü Yalım | 1951-1953 |
12 | Samih Korukçu | 1953-1955 |
13 | Edip Somunoğlu | 1955-1960 |
14 | Hilmi Nalbantoğlu | 1964-1968 |
15 | Selâhattin Ozan | 1968-1973 |
16 | Orhan Şerifsoy | 1973-1977 |
17 | Nihat Kitapçı | 1977-1984 |
18 | Necati Güllülü | 1984-1989 |
19 | Mehmet Ali Ünal | 1989-1994 |
20 | Ersan Gemalmaz | 1994-1999 |
21 | Mahmut Uykusuz | 1999-2004 |
22 | Ahmet Küçükler | 2004- |
Erzurum’un Nüfusu
Türkiye’nin 14. büyük kenti olan Erzurum büyükşehir olduktan sonra Merkez ilçe 2008 yılında 5747 sayılı kanun ile Palandöken, Aziziye ve Yakutiye olmak üzere 3 ilçeye ayrılmış, yine aynı kanun ile daha önce ilçe olan Ilıca’nın ismi Aziziye olarak değiştirilmiş ve Büyükşehir Belediyesine bağlanmıştır.
Şehir merkezinin nüfus verileri yıllara göre aşağıdaki gibidir:[32]
- Türkler
- Kurmançlar[35]
- Çerkesler[36][37]
- Zazalar[38]
- Hemşinliler[39]
- Poşalar[40]
Değişim, bir önceki nüfus sayımına göre artış veya azalış yüzdesidir. Sıra, Erzurum il nüfusunun Türkiye illeri arasındaki sıralamasıdır. Oran, Erzurum il nüfusunun, Türkiye nüfusuna oranıdır.
Ekonomi
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası
Erzurum’un ekonomisini genel olarak tarım – hayvancılık ve sanayi – ticaret unsurları oluşturmaktadır. Sanayi siciline kayıtlı 69 kuruluş vardır. 2 tane organize sanayi bölgesi vardır.[55] Bölgenin geçmiş dönemlerde de ipek yolu üzerinde olması, şehrin ekonomi alanında gelişmesini sağlamakla birlikte ticari anlamdaki önemini de ortaya koymaktadır. 1957 yılında Erzurum’da kurulmuş olan Atatürk Üniversitesi , şehirde ticari anlamda da canlılık sağlamaktadır. Erzurum , Türkiye’nin ve Doğu Anadolu bölgesinin en önemli ticaret merkezlerinden biridir. Bölgede, Oltu ilçesinde çıkarılan ve yarı kıymetli maden özelliğinde olan Oltu taşı ve bu taştan yapılan özel aksesuarlar, takı ve benzeri eşyalar bölge insanı ve esnafı için geçim kaynağıdır. Daha önceleri bölgede mevcut olup, Palandöken dağı kış spor tesisleri ile sınırlı olan kış turizmi, özellikle son yıllarda önemli kazanımlar elde etmiş ve bölge geneline yeni altyapı ve tesisler olarak dağılmıştır. Bu özelliği ile Türkiye sınırlarını aşarak alanında dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline gelmiştir. [56] Spor tesislerinin bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkıları söz konusudur.
-
Taşmağazalar
-
Taşmağazalar kuyumcular çarşısı
-
Taşmağazalar kuyumcu vitrini
-
Taşmağazalar alt giriş
-
Oltu taşındanimal edilmiş takılar ve tespihler
Tarım ve hayvancılık
Yüz ölçümü itibariyle Türkiye ‘nin dördüncü büyük ili olma özelliğine sahip Erzurum, toplam 2.533.000 hektarlık bir yüzölçüme sahiptir. Ekonomi tarım ve hayvancılığı dayanmaktadır. 460 bin hektarlık tarım arazisinin 306 hektarlık bölümü sulanabilir konumda olup, 268 bin hektarlık bölümünde ekim yapılmaktadır.
Bitkisel üretimi ; tahıllar, yem bitkileri, baklagiller, endüstri bitkileri, yumrulu bitkiler, yağlı tohumlar oluşturmaktadır.
Ekili alanların; 181 bin hektarında tahıl, 937 hektarında baklagiller, 3 bin hektarında yumrulu bitkiler, 2 bin hektarında endüstriyel bitkiler, 80 bin hektarında yem bitkileri, bin 500 hektarında meyve, 780 hektarında sebze yetiştirilmektedir.
Bitkisel üretimin değeri günümüzde 240 bin TL. civarında gerçekleşmektedir.
Tahıl türlerinden en fazla buğday, arpa ve çavdar ekimi; sanayi bitkilerinden ise çoğunlukla şeker pancarı, patates ve ayçiçeği ekimi yapılmaktadır.
Yaklaşık 4 bin çiftçi 40 bin hektarlık alanda organik tarım yapmaktadır. 2012 yılı itibariyle 154 bin tona yakın ürün elde edilmiştir. Organik tarım uygulamalarını buğday, yonca, yem bitkileri, çayırotu, meyve ve bal üretimi oluşturmaktadır.
Erzurum’da meyve olarak ; elma, armut, ceviz, kayısı, erik, kiraz, vişne ve kızılcık yetişmektedir.
2012 yılı verilerine göre Erzurum’da yaklaşık olarak 760 bin küçükbaş, 550 bin büyükbaş hayvan bulunmakta; 15 bin ton et , 358 bin ton süt , 7 bin ton tereyağı, 70 bin ton peynir , 50 bin ton yoğurt üretimi yapılmaktadır. Bal üretimi ise bin 500 tona yakındır.[57]
Sanayi ve ticaret
Erzurum ekonomisi başta tarım olmak üzere, hizmet ve inşaat sektörlerinden oluşmaktadır.
Erzurum şehir merkezindeki günlük ticari hareketliliğe yön veren en önemli etkenlerden birisi de yaklaşık 70.000 öğrencisi olan Atatürk Üniversitesidir. Yaz aylarında üniversite öğrencilerinin şehirde olmaması ile oluşan ekonomik durgunluk bariz bir şekilde hissedilir.
Erzurum’da imalat alanında;
- Gıda sanayi,
- Kimya- plastik sanayi,
- Metal Eşya Sanayi,
- Makine Sanayi,
- Petrol ve Tekstil Sanayi
üretimde önde gelen sektörler olarak faaliyet göstermektedir.
Sanayi Sektörü günümüzde beklenilen düzeyde olmasa da Erzurum ekonomisine belirli bir oranda katkı sağlamaktadır. 2011 yılı verilerine göre bu alanda Erzurum ’da toplam beşyüzden fazla şirket kurulmuştur.
Sanayi sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, küçük ve orta ölçekli özelliktedir. Bu özelliklerinden dolayı söz konusu işletmeler, sadece yerel pazarlara yönelik üretim yapmakta ve düşük bir oranda istihdam sağlamaktadırlar. İmalat sanayi:
- Gıda Ürünleri ve İçecek İmalatı : Peynir, yağ, yoğurt, hazır su, et ve et ürünleri üreten
- Plastik ve kauçuk ürünler imalatı: PVC doğrama- PVC boru, plastik damacana- şişe- torba- çuval vb. üreten
- Mineral ürünler imalatı: Çimento, hazır beton, kiremit, büz, briket, tuğla, parke taşı, kaldırım taşı,karo, mermer vs. ürünleri üreten
- İşlenmiş metal ürünler imalatı: Demir doğrama, çelik kapı, kalorifer ve buhar kazanı, güneş kolektörü, doğalgaz bacası, teneke kutu, çivi vb. Ürünleri üreten
- Motorlu kara taşıtı römorkü imalatı: Motorlu kara taşıtları için kasa, römork ve yarı römork üretimi yapan
- Oltu Taşı imalatı: Tespih başta olmak üzere çeşitli türden takılar üreten
- Kimyasal madde ve ürünlerin imalatı: Boya, sabun, deterjan ve diğer temizlik ürünlerini üreten
- Tekstil ürünleri imalatı: Giyim eşyası dışındaki hazır tekstil ürünleri ve çorap üreten
- Ana metal sanayi: Metal döküm üzerine üretim yapan
- Sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı: Soba, mangal, semaver vb. üretimi
- Basım ve yayım; plak, kaset ve benzeri kayıtlı medyanın çoğaltılması ve matbaacılık alanında üretim yapan işletmelerden oluşmaktadır.
[57] Sanayi yönünden merkez ilçe Aziziye, Erzurum ilinin diğer ilçelerine göre en gelişmiş olanıdır. İlçe sınırları dahilinde Erzurum Organize Sanayi Bölgesi yer almaktadır. Erzurum’un en önemli sanayi kuruluşu, 1956 yılında üretime başlayan ve kamuya ait olan Erzurum Şeker Fabrikası dır. T.Ş.F.A.Ş.(Türkşeker) Erzurum Şeker Fabrikası şehrin ekonomik kalbi konumundadır.
Organize Sanayi Bölgesi ve Küçük Sanayi Siteleri
Erzurum Organize Sanayi Bölgesinde sanayi parsellerinin toplam alanı yaklaşık 87 bin dönümdür. Çalışan kişi sayısı 2.500’dır. Birinci Organize Sanayi Bölgesi Erzurum-Aziziye ilçe sınırları dahilinde konuşlandırılmıştır. 2012 yılı itibariyle 2. Organize Bölge Sanayi şehir merkezine 5 kilometre uzaklıkta, Güney Taşsırtı mevkiinde 216 hektarlık bir alana kurulma aşamasındadır. Sanayide elektrik kullanım oranı % 20 civarındadır.[57]
Coğrafi konum
Kültür ve sanat
Erzurum Kültür Merkezi
Şehirdeki Kültür merkezi birçok kültürel faaliyetlerin icrasına imkân sağlamaktadır. Ayrıca Erzurum Devlet Tiyatrosu tarafından birçok oyun sergilenmektedir. Şehirdeki 3 sinema salonu faaldir. İhsan Doğramacı Vakfı ÖzelBilkent Erzurum Laboratuvar Lisesi her ay Bilkent Senfoni Orkestrası’nın konserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Yaşam, örf ve adetler
Erzurumlular yüzyıllarca hayvancılık ve tarımla uğraşmış, günümüze kadar da bu gelenek süregelmiştir. Yazın yoğunlukla yaylalara çıkılmış, sonbaharda ise şehre inilmişir. Böylelikle şehir ve göçebe hayatı birlikte yürütülmüş, sürekli göçebe hayatı yerine sadece yaz aylarının yaylalarda yaşanıldığı bir şehir hayatı tercih edilmiştir.
Dadaş
Dadaş , Türkiye’de Erzurum denince halk arasında akla gelen ilk ifadedir. Dadaş kelimesi Erzurum’da ve yöresinde yerleşik veya menşe-i olarak bu yörenin insanını ya da özellikle bu yöreye ait bir halk oyunu olanErzurum barlarını oynayan oyunculardan her birini ifade eder. Bu sebeple dadaş ifadesi üzerinde fikir beyan edenler, bunu Erzurum ve bar sözcükleriyle ilişkilendirirler. Genel olarak Erzurum yöresinde 1- Erkek kardeş, 2- Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3- Mert, cesur. 4- Arkadaş, dost.[59] anlamlarında kullanılır. Ayrıca Ağabey, bar oynayan delikanlı, Erzurumlu arkadaş, hemşeri, geniş anlamı ile Erzurum bölgesinin efesi [60] şeklinde de ifade edilir. Üzerinde çok beyan ve açıklamalarda bulunulan dadaş ifadesi, yöre kültürünün sembolik söyleniş biçimidir. İçeriği yukarıda açıklandığı gibi oldukça zengin olup, Erzurum merkezinde, civar ilçe ve köylerinde yaşayan, özellikle etnik Türk kökenli insanların kendi aralarında veya onlara başkalarınca yapılan hitap şeklidir. Zaman zaman kişiye hitaben doğrudan söylenilebildiği gibi, bazen de yüceltme sıfatı olarak kullanılır. Dadaş olmak tarihi kahramanlıklar, dostluklar, sevgi ve saygı diyalogları, insanlar arasındaki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın adeta alt yapısını oluşturan en önemli unsurdur. Anadolu ‘da özellikle olumlu anlamda Erzurum halkı için kullanılan bu ifade kültürel içerik taşır.[61]
Halk oyunları
Erzurum denince akla dadaş, dadaş denince de akla bar gelir.[62]. Bar, Erzurum ve yöresinde oynanan folklorik özellikteki halk oyunlarının genel adıdır. Bu özelliğinden dolayı bar kelimesi bilinen sözlük anlamları dışında yörede ; “el ele tutuşmak, birliktelik, bağlamak, topluluk, birlikte oynamak” gibi manalarda yorumlanır.[63] Bar, antropologlara göre Türklerin orta Asya’dan getirdikleri milli bir oyundur. Bu sebepten dolayı çok eski bir geçmişe sahiptir. Ortaya çıkış nedeninin ise; yaşanan iklim, coğrafya ve tarihi olaylar olduğu ifade edilmektedir.[63] Ünlü Türk seyyah İsmail Habip Sevük 1943 yılında kaleme aldığı Yurttan Yazılar adlı eserinde ; Erzurum ‘daki halk oyunlarının asırlardan beri ” bar ” adıyla anıldığını, “dadaşların” ” aşk, sevgi, mertlik, yardımlaşma, kahramanlık ” gibi duygularını sembolize ettiğini bildirmektedir.[62] Erzurum ili ve yöresi halk oyunları açısından çok zengin bir bölgedir. Günümüzde bu zenginlik bütün güzellikleriyle ve aslına uygun olarak bölgede yaşatılmaktadır.
“ Bar “ terimi, günümüz öncesi Türk şair ve yazarlarını farklı algılamalara da götürmüştür. Sadettin (Sadi) Akatay (1904-1944), ünlü “Bar” şiirinde barı : ” kahramanlık, yiğitlik, erlik destanı , yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar ” olarak tanımlarken ; Nejat Ünal ” Bar bir savaş oyunudur yiğitlere yaraşır ” ifadesini kullanmıştır.[62] Günümüzde, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında düzenlenen halk oyunları program ve yarışmalarına,Erzurum ‘daki “ Halk Oyunları ve Türküleri Derneği ” nin “ Halk Oyunları Ekipleri ” azami ölçüde katılmaya özen göstermekte ve bu anlamda önemli başarılar elde etmektedir.[63]
Erzurum barı ; erkek ve kadın barları olmak üzere iki katagoride oynanmaktadır. İsmail Habip Sevük ” Yurttan Yazılar ” adlı eserinin ” Dadaş ve Bar” ‘la ilgili bölümünde ; ” iyi bilenler tarafından oynanınca seyrine doyum olmaz ” dediği barların oynanma şekli ve sırası ile ilgili olarak ; ” Gergin birer yay gibi duran dadaşların oynadığı ilk bar, barbaşının elindeki mendili bir bayrak gibi salladığı ve sanki vücudun akümülatörüne hareketin elektriği doldurulmaktaymış hissini veren Başbar dır.”[62] ifadesine yer vermiştir.
Kıyafet
Erzurum ve yöresinde mahalli kıyafetler günümüzde de bilinmekte ve giyilmektedir. Özellikle Kadınların geleneksel giyimi ihramdır. (Ehram) İhram genellikle 185 x 215 cm ebadında yünden özel olarak dokunmuş örtüdür. Şekil ve renk olarak farklı zümrelere hitap eder.
Ağız (şive)
Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulan Türkiye Türkçesi ; göçler, iklim, coğrafya ve dilin kendisine ait özelliklerinden dolayı Anadolu ‘da çeşitli ağızlarla konuşulmaktadır. Erzurum ‘da kullanılan Türk şivesinin Doğu Anadolu ağızları içindeki konumu (Türkoloji) Prof. Dr. Leyla Karahan ‘ın[64] “ Anadolu Ağızları nın Sınıflandırılması” (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre; Erzurum, Aşkale, Ovacık, Narman grubundadır. İletişimde ve medyada kullanılan teknolojik ürünlerin günden güne gelişmesi ve artması Türkiye genelinde İstanbul ağzının yaygınlaşmasına ve yöresel ağızların giderek azalmasına hatta kaybolmasına sebep olmakta ise de Erzurum şehir merkezi ilçe ve köylerinde konuşulan şive diğer bölgelere kıyasla kendine özgü yapısını büyük ölçüde korumaktadır.
Şenlikler
Erzurum gelenekleri arasında olan 1001 hatimler şehrin en önemli şenliklerindendir. Özellikle Aralık ayında okunmaya başlayan 1001 hatimler yaklaşık 1 ay sürer. Tüm şehir halkı 1 ay içerisinde hatimler okur ve 1 ayın sonunda okunan hatimler Ulucamii’de tüm halkın katılımı ile bağışlanır ve Erzurum için dualar edilir. Erzurum’un manevi mimarlarından olan Alvarlı Efe Hazretlerinin beyitlerinden de okunur.[65]
Mutfak
Erzurum merkez ve yöresine özgü yemekler : Bilinen Türk mutfağı’na ek olarak Erzurum’ un geleneksel mutfağı ; Ayran aşı ( yayla çorbası), herle aşı, kesme çorbası, paça çorbası, çeşitli türde et yemekleri özellikle son yıllarda Erzurum’ un simgelerinden biri haline gelen Cağ kebabı ( kırmızı et dönerin, odun ateşinde koyun eti ve özel katkı karışımla hazırlanıp yatay olarak ateşte pişirilen türü) , kuymak, tereyağlı peynir helvası, kurut, hıngel, tirit, haşıl, kiriş, çaşır, lor dolması, kartol pancarı(patates yahnisi), çeç pancarı, çortuti pancarı, şile, şalgam dolması, pazı ve lahana dan yapılan etli-zeytinyağlı yemekler, ekşili dolma, evelik dolması ve kuzu kulağı (bitki) kavurması; ebegümeci, pirpirim ( semizotu ) ‘dan oluşur.
Tatlılar ;dökme tepsi tel kadayıf ve kadayıf dolması, burma tatlısı yörenin en bilinen ve sevilen tatlılarıdır.
Hamur işi olarak; tatar böreği, erişte plavı, tereyağlı su böreği, sini ketesi-içli kete-tandır ketesi , açık ekmek ( lavaş ) – pide (tandırda), gugul ( tereyağlı ) yapılır.
Kahvaltıda ve hemen hemen her öğün yemek sonrası azda olsa tüketilen göğermiş (kerti) lor, civil peynir ve koyun peyniri de yörede meşhurdur.[66]
Erzurum’un Tarihi yapılar
- Rüstem Paşa Kervansarayı
- Çobandede Köprüsü
- Tarihi Erzurum Evleri
Erzurum Kalesi, Saat Kulesi
Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi
Orta kale
Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi ; Erzurum’a hakim, şehir merkezinde bir tepe üzerinde yer almaktadır. Özellikle Saat Kulesinden şehrin panaromik gürüntüsünü izlemek, günümüzde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Özellikle son yıllarda yapılan “tarihi eserleri ortaya çıkarma” çalışmaları çerçevesinde, Erzurum Kalesi çevresindeki çarpık yapılaşma görüntüsü veren ve tarihi eserleri gölgeleyen binaların kısmı yıkım çalışmaları, kale surlarını ve iç kalenin varlığını iyice belirginleştirmiştir.
Erzurum Kalesi
Erzurum Kalesi, şehir merkezinde yer aldığı tepenin en uc noktasında bir iç kale ve bu iç kaleyi çevreleyen bir dış kaleden oluşmaktadır. İç Kale sekiz burcu ile günümüze kadar varlığını koruyabilmiş olmasına rağmen Dış Kale konumundaki ikinci kat sur kısmen mevcuttur. İç kale duvar kalınlıkları 2-2.5 m. arasındadır. Kalenin ilk inşâ tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte M.S. 5. yüzyılın ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Tarih boyunca Asurlular, Sasaniler, Persler, Araplar, Romalılar ve Bizanslılar arasında sık sık el değiştiren ve 11. yüzyılda Türkler’in eline geçen Erzurum Kalesi İç kale kısmında, ilk Türk-İslam eserlerinden Saltukoğulları dönemine ait Kale Mescidi (Kale Camii) yer almaktadır.[67]. Kale Selçuklu ve Osmanlılar döneminde onarılmıştır. Üç kat surla çevrili olan kalede, yüzon burç ve kule bulunmaktaydı. Tebriz Kapı, Gürcü Kapı, Uyucan Kapı ve Yeni Kapı olmak üzere dört kapısı vardı. İkinci kat surun günümüzde kısmen mevcudiyetine rağmen Üçüncü kat sur (Şehri tam olarak çevreleyen sur) tamamen kaybolmuştur. Kalenin kurulu bulunduğu tepenin yüksekliği 1950 metredir. Erzurum’unSelçuklular tarafından fethi döneminde, kale ile ilgili olarak günümüze kadar anlatıla gelen menkıbeye göre: Erzurum kalesinin ihtişamı karşısında şaşkınlığa düşen Selçuklu Türkleri ‘ Bu kal’ayı kılıçla mancınıkla fethedemeyiz’ derler. Birkaç hafta süren kuşatmanın akabinde “Esirleri iade etmek için biz kale tekfuruna gidiyoruz, siz bizim esirleri bize teslim edin bizde sizin kırk askerinizi (esiri) size verelim” derler. Kale tekfuru sevinir. Akşam karanlığında esir kılığındaki kırk Türk yiğidi kale kapısındaki muhafızlara saldırırlar. Oluşan panikten yararlanan Türk askerleri kaleyi fethederler. [68][69]
Saat kulesinden Erzurum’un Doğu yönündeki panaromik görüntüsü
Saat Kulesi
Saat Kulesi,Erzurum’un şehir merkezindeki en yüksek tepesinde yer alan “İçkale” dedir. Tepsi Minare diye de geçmişte adlandırılmıştır. Saltukoğulları tarafından 12. asırda gözetleme kulesi olarak yapılmıştır. Gövdesi tuğla, kaidesi ise kesme taştandır. 19. yüzyılda üst kısmına ahşap külah ilave edilmiştir. Kale içerisinde bulunan “Kale Mescidi” nin minaresi olarak da kullanılmıştır. Kale mescidi kitabesinde “İnanç Beygu Alp Tuğrul Bey Ebi-l Muzaffer Kasım” yazılıdır. Erzurum Saat Kulesi (Tepsi Minare), Anadolu’daki en eski Selçuklu minaresidir.
Aziziye Tabyası Şehitler Anıtı
Aziziye Tabyası Top ve Bayrak
Erzurum Tabyaları
Erzurum Tabyaları, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Erzurum ‘u düşmana karşı savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen askeri yapılardır.
- Aziziye Tabyaları ,
- Mecidiye Tabyası,
- Ağzıaçık Tabya,
- Sivişli Tabyası,
- Ahali Tabyası,
- Dolangez Tabyası,
- Gez Tabyası,
- Küçük Höyük Tabyası,
- Büyük Höyük Tabyası,
- İlâve Tabya,
- Uzun Ahmet Tabyası,
- Büyük Kiremitlik Tabyası,
- Küçük Kiremitlik Tabyası,
- Çobandede Tabyası,
- Toparlak Tabya,
- Küçük Palandöken Tabyası,
- Büyük Palandöken Tabyası,
- Karagöbek Tabyası,
- Tafta Tabyası,[70].
Erzurum’un Camii ve medreseleri
Erzurum ‘daki Cami ve Medreseler tarihi ve fiziki özellikleri itibariyle Tarihi özellikte olanlar ve Cumhuriyet döneminde yapılanlar olmak üzere iki kategoride değerlendirilmektedir.
Tarihi camii ve medreseler
Çifte Minareli Medrese
Yakutiye Medresesi
Ulu Camii
Ayaz Paşa Camii
Caferiye Camii
Kasım Paşa Camii
Boyahane Camii
Erzurum’da bulunan tarihi Camii ve Medreseler:
Caminin/Medresenin Adı | Mevkisi | Yapıldığı yıl |
---|---|---|
Çifte Minareli Medrese | Tebrizkapı, Yakutiye-Erzurum | 1225 |
Ulu Camii | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1179 |
Yakutiye Medresesi | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1310 |
Lala Mustafa Paşa Camii | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1563 |
Murat Paşa Camii | Murat Paşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1572 |
Derviş Ağa Camii | Gülahmet Mah. Tahtacılar yokuşu Yakutiye-Erzurum | 1717 |
Ayazpaşa Camii | Ayazpaşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1558 |
Caferiye Camii | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1645 |
Gürcü Kapı (Aliağa) Camii | Gürcükapı Aliağa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1608 |
Narmanlı Camii | Narmanlı Mah. Yakutiye-Erzurum | 1738 |
Şeyhler camii ve Medresesi | Erzincankapı Şeyhler Mah. Yakutiye-Erzurum | 1771 |
Kurşunlu Camii ve Medresesi | Feyzullah Mah. Yakutiye-Erzurum | 1700 |
Vani Efendi Camii | ||
Ehmal Camii | ||
Kasım Paşa Camii | Kasım Paşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1667 |
Bakırcı Camii | Bakırcı Mah. Yakutiye-Erzurum | 1720 |
Boyahane Camii | Bakırcı Mah. Yakutiye-Erzurum | 1621 |
Pervizoğlu Camii | Caferzade Mah. Yakutiye-Erzurum | 1715 |
Abdurrahman gazi camisi | Abdurrahman gazi türbesi Şigveler dağı, Palandöken | 1797 |
Zeynal Camii | Çortan Mah. Yakutiye-Erzurum | 1162 |
Şafii Camii | ||
İbrahim Paşa Camii | İbrahim Paşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1748 |
Kale içi camii(Kale Mescidi) | Erzurum Kalesi (Faal Değil) | XII.yy. |
Taş Camii | Aş.Hasan Basri Mah. (Gavurboğan semti) Palandöken | 1905 |
Ali Paşa Camii | ||
Başak Camii | ||
Esad Paşa Camii | Kale Mahallesi Yakutiye-Erzurum | 1852 |
Köse Ömer Ağa Camii | 1771 | |
Cennetzade Camii | Aşağı yoncalık Mah. Yakutiye-Erzurum | 1700 |
Eski Camii | (Ilıca)Eski Mah., Aziziye-Erzurum | |
Gürcü Mehmet Paşa Camii | Sultan Melik Mah. Tebrizkapı Üç kümbetler mevkii Yakutiye | 1648 |
Bu camiler günümüzde de kullanılan tarihi camilerdir. Erzurum için Camiler ve Medreseler şehri de denilebilir. Erzurum’daki tarihi camiler Saltuklular, İlhanlılar ve Osmanlılar döneminde yapılan camilerdir.
Erzurum’un Türbeler, kümbetler ve ziyaret yerleri
Türbeler
- Abdurrahman Gazi Türbesi
- Ahi Tuman Baba türbesi
- Ebu İshak-ı Kazuruni türbesi
- Emir Şeyh (Abbas Şeyh) türbesi
- Habib Baba ve Timurtaş Baba türbeleri
- Yunus Emre türbesi
Kümbetler
- Üç kümbetler
- Emir Saltuk kümbeti
- İkinci kümbet
- Üçüncü kümbet
- Dördüncü kümbet
- Cemalettin Hoca Yakut kümbeti
- Cimcime Sultan kümbeti
- Çifte Minareli Medrese kümbeti
- Karanlık kümbet
- Mehdi Abbas kümbeti
- Kırklar türbesi
- Mahmut Paşa türbesi
- Rabia Hatun türbesi
- Hasan-ı Basri türbesi
- Maksut Efendi türbesi
- Gümüşlü kümbet ve Şehitlik
- Fosfor Mustafa Sıdkı Paşa
- Mehmet Ali Paşa
- Harbiye Nazırı Cemal Paşa
- Hafız Hakkı Paşa
Müzeler, anıt ve heykeller
Müzeler
- Erzurum Arkeloji Müzesi
- Erzurum Atatürk Evi Müzesi
- Erzurum – Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi (Yakutiye Medresesi)
Arkeolojik alanlar
- Güzelova Höyük
- Karaz Höyük
- Pulur Höyük
- Sos Höyük
- Alaca höyük
Çağdaş yapılar
Erzurum Adliye Sarayı
Erzurum ‘da şehir dokusu günden güne değişmekte, bayındırlık hizmet ve çalışmalarının yanı sıra hızla yeni iskan alanları da oluşmaktadır. Şehrin deprem hattında kurulu olması şehirdeki yeni yapılaşmada dikkate alınmaktadır. Gerek resmi gerekse özel kurum ve kuruluşların hizmet binalarının da yeniden imar durumunda sağlamlık kriterinin yanı sıra fizikî çağdaş görünümde önem arzetmektedir.
Medya
Erzurum Yerel TV Kanalları
- Kardelen TV
- Doğu TV
- Kanal 25
Erzurum Yerel Radyo Kanalları
- Yıldız FM (88.0 – 95.0)
- Radyo Ritim (88.8)
- Radyo Dinamik (89.9)
- Türkü FM (92.2)
- Erzurum Polis Radyosu (94.6)
- İmaj FM (95.8)
- Süper Kanal FM (99.9)
- Güncel FM (103.5)
- Radyo Dadaş FM (104.5)
- Radyo Üniversite (102.0)
Ayrıca Erzurum’da TRT Erzurum Radyosu bulunmaktadır. TRT kurumuna ait olan bölgesel radyo, 90.8 ve 105.1 frekanslarından Erzurum ve İlçelerinde Türkü, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği yayınları ve yöresel programlar yayınlamaktadır.
Erzurum Yerel Gazeteler
- Erzurum Haber 7/24
- Albayrak
- Anadoluhaber
- Erzurum Ajans
- Erzurum Gazetesi
- Erzurum Gündem Gazetesi
- Erzurum Haber Gazetesi
- Gazete Güncel
- Gurbetteki Erzurum
- Haber 25
- Haber Doğu
- Palandöken
- Pusula
- Olaylara Yorum
- Erk Haber
Eğitim
Erzurum’da yüksek öğretim alanında :
- Atatürk Üniversitesi ve
- Erzurum Teknik Üniversitesi eğitim vermektedir.
İlk ve orta seviyede eğitim-öğretim:
- Milli Eğitim Müdürlüğüne ne bağlı okullarda yapılmaktadır.
Yaygın eğitim ise Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla yürütülmektedir.
Turizm
Erzurum’da kış turizmi gelişmiştir. Şehrin en önemli turizm kaynağı Çifte Minareli Medrese ve merkeze üç kilometre uzaklıktaki Palandöken Dağı’dır. Palandöken Dağı 2011 yılında Üniversite Oyunları’na ev sahipliği yapmıştır.
Spor
Erzurum’da bulunan Spor tesisleri:[71]
Tesisin Adı | Bağlı olduğu birim | Adres | Seyirci kapasitesi(kişi) |
---|---|---|---|
Palandöken Kayakevi | Spor Gen. Müd.lüğü | Palandöken kayak merkezi Palandöken, Erzurum | |
Konaklı Kayak Tesisleri | Spor Gen. Müd.lüğü | Konaklı köyü Palandöken, Erzurum | |
Curling Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Mecidiye Mah. Yakutiye, Erzurum | 1000 |
Buz Hokey Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampusu Aziziye yolu Üzeri Yakutiye, Erzurum | 3000 |
Buz Hokey Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampusu Aziziye yolu Üzeri Yakutiye, Erzurum | 500 |
Buz Pateni Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Hacı Ahmet Baba Mah. Palandöken, Erzurum | 2000 |
Short Track Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Hacı Ahmet Baba Mah. Palandöken, Erzurum | 500 |
Kayakla Atlama Kuleleri | Spor Gen. Müd.lüğü | Kiremitliktepe Palandöken, Erzurum | 7500 |
Kâzım Karabekir Stadyumu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampusu Aziziye yolu üzeri Yakutiye, Erzurum | 23700 |
Palandöken Spor Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Hacı Ahmet Baba Mah. Palandöken, Erzurum | |
Yakutiye Spor Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Nenehatun sitesi karşısı Doğu Tv yanı Yakutiye, Erzurum | |
Yeni Erzurum Spor Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampüsü, Aziziye yolu üzeri Yakutiye, Erzurum | |
Kayaklı koşu ve Biathlon Tesisleri | Spor Gen. Müd.lüğü | Kandilli beldesi Aşkale, Erzurum |
Uluslararası ilişkiler
Kardeş şehirler
Kaynakça
|
One Comment