İstanbul Tarihi ve Genel Bilgiler
İstanbul Nerede?
İstanbul | |
— İl & Büyükşehir — | |
Yukarıdan aşağıya saat yönünde:
|
|
İstanbul’un Türkiye’deki konumu |
|
İstanbul haritası |
|
Koordinatlar: 41°01′K 28°58′D | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
Bölge | Marmara Bölgesi |
İdari birimler | |
Yönetim | |
– Belediye Başkanı | Kadir Topbaş (AK Parti) |
– Vali | Hüseyin Avni Mutlu |
Yüz ölçümü | |
– Toplam | 5,313 km2 (2,1 mi2) |
Rakım | 100 m (328 ft) |
En yüksek Rakım | 537 m (1.762 ft) |
En düşük rakım | 0 m (0 ft) |
Nüfus (2013) | |
– Toplam | 14,160,467 |
– Yoğunluk | 2,665/km² (6,9/sq mi) |
[1] | |
Zaman dilimi | DAZD (+2) |
– Yaz (YSU) | DAZD (+3) |
Alan kodu | (+90) 212 (Avrupa yakası)(+90) 216 (Asya yakası) |
Plaka kodu | 34 |
İnternet sitesi: www.ibb.gov.tr |
İstanbul, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık, ekonomik ve sosyo-kültürel açıdan da en önemli şehridir. Ayrıca İstanbul Camileri ile meşhur bir ildir.
Şehir, iktisadi büyüklük açısıdan dünyada 34. nüfus açısından belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Avrupa’da birinci, dünyada ise Şangay’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır.[5][6]
İstanbul Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca, Haliç’i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur.[7] İstanbul kıtalararası bir şehir olup, Avrupa’daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası,Asya’daki bölümüne ise Anadolu Yakası veya Asya Yakası denir. Tarihte ilk olarak üç tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç’in sardığı bir yarım ada üzerinde kurulan İstanbul’un batıdaki sınırını İstanbul Surlarıoluşturmaktaydı. Gelişme ve büyüme sürecinde surların her seferinde daha batıya ilerletilerek inşa edilmesiyle 4 defa genişletilen şehrin[8] 39 ilçesi vardır.[9] Sınırları içerisinde ise büyükşehir belediyesi ile birlikte toplam 40 belediye bulunmaktadır.
Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, M.S. 330 – 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 – 1204 ile 1261 – 1453 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu, 1204 – 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1453 – 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yaptı.[10] Ayrıca İstanbul, hilafetin Osmanlı İmparatorluğu’na geçtiği 1517’den kaldırıldığı 1924’e kadar Sünni İslam’ın da merkezi oldu.[11]
Son yıllarda birbiri ardına ortaya çıkartılan arkeolojik bulgularla insanlık tarihine ilişkin önemli bilgiler elde edilmiştir. Yarımburgaz Mağarası’ndan çıkarılan taş aletlerle, ilkel insan izlerinin 400.000 yıl öncesine dayandığı ortaya çıkmıştır.[12][13][14][15] Anadolu Yakası’nda yürütülen kazı çalışmaları ve bunlara bağlı araştırmalar, şehirde tarım ve hayvancılığa dayalı ilk yerleşik insan topluluğunun İ.Ö. 5500’lere tarihlenen Fikirtepe Kültürüolduğunu göstermiştir.[16] Bu arkeolojik bulgular yalnızca İstanbul’un değil, tüm Marmara Bölgesi’nin en eski insan izleridir.[16] İstanbul sınırları içinde kent bazında ilk yerleşimler ise Anadolu Yakası’nda Kalkedon; Avrupa Yakası’nda Byzantion’dur. Cumhuriyet dönemi öncesinde egemenliği altında olduğu devletlere binlerce yıl başkentlik yapan İstanbul, 13 Ekim 1923 tarihinde başkentin Ankara’ya taşınmasıyla bu özelliğini yitirmiş; ancak ülkenin ticaret, sanayi, ulaşım, turizm, eğitim, kültür ve sanat merkezi olma özelliğini sürdüregelmiştir.[17]
Karadeniz ile Marmara Denizi’ni bağlayan ve Asya ile Avrupa’yı ayıran İstanbul Boğazı’na ev sahipliği yapması nedeniyle, İstanbul’un jeopolitik önemi oldukça yüksektir.[18] Bugün tamamına yakını doldurulmuş olan ya da kaybolan doğal limanları vardır. Bu özellikleri yüzünden bölge toprakları üzerinde uzun süreli egemenlik anlaşmazlıkları ve savaşlar yaşanmıştır. Başlıca akarsular Riva, Kâğıthane ve Alibey dereleridir.[19] İl toprakları az engebelidir ve en yüksek noktası Kartal ilçesindeki Aydos Dağı’dır.[19] İldeki başlıca doğal göller Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Durusu gölleridir.[19] İl ve yakın çevresinde, Karadeniz ile Akdeniz makro iklimleri arasında geçiş özellikleri görülür.[19] Hava sıcaklıkları ve yağış ortalamaları düzensiz; bitki örtüsü dengesizdir.[19]
İstanbul’un ilçeleri
İstanbul ilinin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde, 6 Mart 2008 tarihinde kabul edilen ve 22 Mart 2008 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan 5747 sayılı yasa uyarınca 39 ilçesi vardır. Bunlardan 25’i Avrupa Yakası’nda; 14’ü ise Anadolu Yakası’nda bulunur. Avrupa Yakası’nda yer alan ilçeler için telefon alan kodu 212, Anadolu Yakası’nda yer alan ilçeler içinse 216′dır.
İlk belediye benzeri teşkilâtın 1855 yılında Şehremaneti adıyla kurulduğu İstanbul’da, Cumhuriyet sonrası belediye hizmetleri uzun süre Valilik tarafından verildi. 3 Nisan 1930’da çıkarılan 1580 sayılı belediyeler yasasıyla İstanbul, 10’u il belediyesi sınırlarına dâhil olan toplam 16 şubeye bölündü. Aynı yasayla şehremaneti ve şehremini gibi terimler de kullanımdan kalktı.
1950’li yıllara kadar aynı şekilde yönetilen İstanbul’da ilk olarak 1954 yılında Şişli, 1957 yılında ise Zeytinburnu’nun ilçe olmasıyla idarî sınırlarda ilk değişiklikler yaşandı. Giderek genişleyen şehir sınırları ve artan nüfuslar nedeniyle bunu izleyen yıllarda yeni değişiklikler görüldü. 1963 yılında Gaziosmanpaşa; 1987 yılında Büyükçekmece, Kâğıthane, Pendik ve Ümraniye; 1989 yılında Küçükçekmece; 1990 yılında Bayrampaşa; 1992 yılında Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Güngören, Maltepe ve Sultanbeyli; 1993 yılında ise Esenler bağlı bulundukları ilçelerden koparılarak bağımsız ilçeler hâline getirildiler.
Son olarak 2008 yılında Arnavutköy, Ataşehir, Başakşehir, Beylikdüzü, Çekmeköy, Esenyurt, Sancaktepe ve Sultangazi’nin de ilçe statüsüne kavuşmasıyla birlikte İstanbul iline bağlı 39 ilçe, 782 mahalle, 152 köy bulunmaktadır. Tüm ilçeler, 22 Temmuz 2004 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan yasayla İstanbul Büyükşehir Belediyesi hizmet alanı içine dâhil edilmiştir. Yapılan düzenlemeyle il sınırları içindeki tüm belde belediyeleri de feshedildi.
İstanbul iline bağlı ilçeler
Adlarına göre
Adı | Bulunduğu yaka | Nüfusu | Yüzölçümü (km2) | Yoğ. (kişi/km2) |
---|---|---|---|---|
Adalar Nerede | Anadolu Yakası | 10.460 | 11,05 | 946 |
İstanbul’un güneyinde yer alan takımadadan oluşur. Takımadada 4’ü meskûn, toplam 9 ada vardır. Nüfus bakımından İstanbul’un en küçük ilçesidir. İldeki en eski ilçelerden olup adaya bağlı köy ya da belde yoktur. Marmara Denizi’yle çevrili olan adalara ulaşım, düzenli vapur seferleriyle sağlanır. Tarih ve doğa turizmi açısından önem taşımaktadır. | ||||
Arnavutköy Nerede | Avrupa Yakası | 148.419 | 506,48 | 293 |
İstanbul’da 2008 yılında yapılan düzenlemeyle 6 ayrı ilk kademe belediyesi birleştirilerek kurulmuştur. İstanbul’un yüzölçümü bakımından 4. büyük ilçesidir. Kuzeyde Karadeniz’e kıyısı vardır. Komşuları batıda Çatalca, doğuda Eyüp, güneydoğuda Başakşehir, güneyde Esenyurt ve güneybatıda Büyükçekmece’dir. | ||||
Ataşehir Nerede | Anadolu Yakası | 345.588 | 25,87 | 13.358 |
2008 yılındaki düzenlemeyle ilçe statüsüne kavuşmuştur. Üsküdar’a bağlı 3, Kadıköy’e bağlı 7, Ümraniye’ye bağlı 3, Samandıra’ya bağlı 1 mahallenin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Güneybatıda Kadıköy, batıda Üsküdar, kuzeyde Ümraniye, güneyde Maltepe ve doğuda Sancaktepe ilçeleriyle komşudur. | ||||
Avcılar Nerede | Avrupa Yakası | 322.190 | 41,92 | 7.685 |
1992 yılında Bakırköy’den ayrılarak ilçe hâline getirildi. TEM ve D100 karayollarının içinden geçtiği ilçede köy yerleşimi bulunmamaktadır. Doğusunda Küçükçekmece Gölü; güneyinde Marmara Denizi; batısında Beylikdüzü ve Esenyurt; kuzeyinde ise Başakşehir ile komşudur. Özellikle Küçükçekmece Gölü kıyılarında ve kuzey kesimlerde geniş boş düzlükler vardır. | ||||
Bağcılar Nerede | Avrupa Yakası | 719.267 | 22,40 | 32.110 |
1992 yılında Bakırköy’den ayrılarak ilçe yapılan yerlerden biridir. 70’li yıllara değin yalnızca birkaç köye ev sahipliği yapan Bağcılar bu dönemden sonra iç göç patlamasıyla düzensiz büyüdü. Bugün en önemli karayollarının içinden geçtiği Bağcılar, İstanbul’un en kalabalık ilçesidir. Güneyinde Bahçelievler; kuzeyinde askerî bölge ve Başakşehir; doğusunda Esenler ve Güngören, batısında Küçükçekmece ile komşudur. | ||||
Bahçelievler Nerede | Avrupa Yakası | 571.711 | 16,57 | 34.502 |
1992 yılında bağlı bulunduğu Bakırköy’den ayrılarak ilçe yapılan Bahçelievler D100 karayoluna ve havalimanına yakınlığı nedeniyle hızla gelişmiştir. Denize kıyısı olmayan ilçenin güneyinde Bakırköy; kuzeyinde Bağcılar; doğusunda Güngören ve batısında Küçükçekmece ilçeleri yer alır. | ||||
Bakırköy Nerede | Avrupa Yakası | 214.821 | 29,65 | 7.245 |
İstanbul’un en köklü ilçelerinden biri olan Bakırköy, 1992 yılındaki düzenlemelere değin İstanbul’un en büyük ilçelerindendi. Günümüzdeki biçimini 1992’de alan ilçenin güneyinde Marmara Denizi; kuzeyinde Küçükçekmece, Bahçelievler, Güngören; batısında Küçükçekmece Gölü; doğusunda ise Zeytinburnu yer alır. | ||||
Başakşehir Nerede | Avrupa Yakası | 193.750 | 104,48 | 1.854 |
İstanbul’daki en yeni yerleşim bölgelerinden olan Başakşehir’de toplukonut uygulamaları yoğunluk gösteriyordu. Bölgenin giderek artan nüfusu göz önüne alınarak 2008 yılında çevre ilçelerden alınan bazı mahallelerle Başakşehir ilçesi oluşturuldu. İlçenin kuzeyinde Arnavutköy; kuzeydoğusunda Eyüp; doğusunda Sultangazi ve Esenler; güneyinde Bağcılar, Küçükçekmece ve Avcılar; batısında ise Esenyurt ilçesi vardır. | ||||
Bayrampaşa Nerede | Avrupa Yakası | 272.196 | 9,5 | 28.652 |
1990 yılında Eyüp’ten ayrılarak ilçe hâline getirildi. Tarihî yarımadaya yakınlığı nedeniyle hızla büyüyen Bayrampaşa Topkapı’dan kaldırılan İstanbul Otogarı’nın da yeni adresi oldu. Batısında Esenler; güneyinde Zeytinburnu; doğusunda Eyüp ve kuzeyinde Gaziosmanpaşa ile komşudur. | ||||
Beşiktaş Nerede | Avrupa Yakası | 191.513 | 18,04 | 10.616 |
İstanbul’un en seçkin semtlerinden olan Beşiktaş 1930 yılında Beyoğlu’ndan ayrılarak ilçe yapıldı. Pek çok Osmanlı yapısına ev sahipliği yapan ilçe İstanbul’un ulaşım, eğitim ve ticaret alanında en işlek noktalarındandır. Doğusunda ve güneyinde İstanbul Boğazı; batısında Şişli ve Kâğıthane; kuzeybatısında Şişli (Ayazağa); kuzeyinde ise Sarıyer ile komşudur. | ||||
Beykoz Nerede | Anadolu Yakası | 241.833 | 310,36 | 782 |
1930’a değin Üsküdar’a bağlı olan Beykoz bu tarihte ayrı ilçe yapıldı. İç göç ile hızla büyüyen Beykoz’da bugün yerleşimin genelde Boğaz kıyılarında yoğunlaştığı görülmektedir. İç kesimlerde çok sayıda köye de ev sahipliği yapan Beykoz’un kuzeyinde Karadeniz; doğusunda Şile; güneyinde Çekmeköy, Ümraniye ve Üsküdar; batısında ise İstanbul Boğazı yer alır. | ||||
Beylikdüzü Nerede | Avrupa Yakası | 186.847 | 37,74 | 4.950 |
2008 yılındaki düzenlemelerle ilçe hâline getirilen Beylikdüzü büyük ölçüde Büyükçekmece ilçesine bağlı belde belediyelerinin derlenmesiyle oluşturuldu. Bu nedenle birbirinden kopuk bir yapılanmanın göze çarptığı ilçenin güneyinde ve batısında Marmara Denizi; kuzeybatısında Büyükçekmece; kuzeyinde Esenyurt; doğusunda ise Avcılar ilçesi bulunur. | ||||
Beyoğlu Nerede | Avrupa Yakası | 247.256 | 8,96 | 27.595 |
İstanbul’un en köklü ilçelerinden olan Beyoğlu Eski İstanbul’da Suriçi’nin ardından ikinci bir şehir merkezi durumundaydı. O dönemde gayrimüslim nüfusun yoğun yaşadığı Beyoğlu, kentte kültür ve sanatın merkeziydi. Bugün de İstanbul’un en işlek merkezlerine ev sahipliği yapan Beyoğlu ilçesinin doğusunda İstanbul Boğazı; güneyinde ve batısında Haliç (Eyüp); kuzeyinde Şişli ve Kâğıthane; kuzeydoğusunda ise Beşiktaş ilçesi vardır. | ||||
Büyükçekmece Nerede | Avrupa Yakası | 151.954 | 157,68 | 963 |
Büyükçekmece Gölü’nün Marmara Denizi’yle birleştiği bölgede gelişen Büyükçekmece, 1987 yılında Çatalca’dan ayrılarak ilçe hâline getirildi. Kuzeye gittikçe yerleşim seyrekleşir ve geniş boş düzlükler başlar. İlçenin merkezinde Büyükçekmece Gölü; güneyinde Marmara Denizi; batısında Silivri; kuzeybatısında ve kuzeyinde Çatalca; kuzeyinde Arnavutköy; doğusunda Beylikdüzü ve Esenyurt vardır. | ||||
Çatalca Nerede | Avrupa Yakası | 61,566 | 1.040,42 | 59 |
İstanbul’un yüzölçümü olarak en büyük ilçesi olan Çatalca Osmanlı döneminde de ayrı bir kazaydı. Nüfus olarak Adalar ve Şile’den sonra İstanbul’un en seyrek nüfuslu ilçelerinden biridir. Batısında Tekirdağ ili ve Silivri; kuzeyinde Karadeniz; güneyinde Büyükçekmece ve doğusunda Arnavutköy’le komşudur. | ||||
Çekmeköy Nerede | Anadolu Yakası | 135.603 | 148,02 | 916 |
Ömerli, Alemdağ ve Taşdelen beldelerinin biraraya getirilmesiyle 2008 yılında oluşturulan Çekmeköy ilçesinin doğusunda Şile ve Ömerli Baraj Gölü; kuzeyinde Beykoz; batısında Ümraniye; güneyinde Sancaktepe ilçesi yer alır. İlçe topraklarının büyük bölümünü engebeli topraklar oluşturur. | ||||
Esenler Nerede | Avrupa Yakası | 468.448 | 18,51 | 25.307 |
Cumhuriyet dönemine değin büyük Rum köylerine ev sahipliği yapan Esenler önceleri Bakırköy’e bağlıyken Bayrampaşa ilçe yapılınca buraya katıldı. Daha sonra 1993 yılında ayrı bir ilçe hâline getirilen Esenler’in batısında Bağcılar; güneyinde Güngören; doğusunda Bayrampaşa; güneydoğusunda Zeytinburnu; kuzeydoğusunda Gaziosmanpaşa ve Sultangazi; kuzeyinde ise Başakşehir ilçesi bulunur. | ||||
Esenyurt Nerede | Avrupa Yakası | 624.733 | 43,12 | 7.776 |
Kıraç, Yakuplu, Avcılar ve Bahçeşehir’e bağlı mahallelerin derlenmesiyle 2008 yılında ilçe hâline getirilen Esenyurt önemli karayollarının birleştiği bir noktada yer alır. Batısında Büyükçekmece; doğusunda Avcılar; güneyinde Beylikdüzü; kuzeyinde Başakşehir ve Arnavutköy ile komşudur. | ||||
Eyüp Nerede | Avrupa Yakası | 317.695 | 228,14 | 13.924 |
1936 yılında Fatih ve Beyoğlu ilçelerine bağlı bölgelerin birleştirilmesiyle kurulan Eyüp ilçesi İstanbul’un önemli tarihî merkezlerinden biridir. Karadeniz kıyılarına kadar uzansa da Eyüp’te nüfus Haliç çevresinde yoğunlaşmıştır. O-2 yolunun kuzeyinde yerleşim hemen hemen kesilir. İlçenin güneyinde Beyoğlu, Haliç, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa ve Kâğıthane; doğusunda Şişli (Ayazağa) ve Sarıyer; batısında Arnavutköy, Sultangazi ve Başakşehir; kuzeyinde Karadeniz vardır. | ||||
Fatih Nerede | Avrupa Yakası | 455.498 | 15,93 | 27.965 |
Cumhuriyetin ilk yıllarında Suriçi’nde yalnızca İstanbul merkez ilçesi varken, daha sonra görev alanı Fatih ve Eminönü olmak üzere ikiye bölündü. 2008 yılında Eminönü ilçesi feshedilerek Fatih’e katıldı ve tarihî yarımadada yine tek bir ilçe oluşturuldu. İstanbul’un tarihî merkezi olan Fatih ilçesi turizm ve ekonominin en canlı olduğu noktalardandır. Kuzeyinde Haliç; güneyinde Marmara Denizi, doğusunda İstanbul Boğazı; batısında Zeytinburnu ve Eyüp ilçeleriyle komşudur. | ||||
Gaziosmanpaşa Nerede | Avrupa Yakası | 464.109 | 11,67 | 39.769 |
Gaziosmanpaşa ilçesi 1963 yılında Eyüp ve Çatalca ilçelerinden alınan bölgelerin birleştirilmesiyle oluşturuldu. 2008 yılına değin İstanbul’un nüfus bakımından en büyük ilçesi olan Gaziosmanpaşa bu tarihte bölündü ve iki yeni ilçe ortaya çıktı. Böylece en küçük ilçelerden biri olan Gaziosmanpaşa’nın komşuları doğuda Eyüp; kuzeyde Sultangazi; batıda Esenler ve Bayrampaşa; güneyde Zeytinburnu’dur. | ||||
Güngören Nerede | Avrupa Yakası | 318.545 | 7,17 | 44.427 |
1992 yılında Bakırköy’den ayrılarak kurulan Güngören, İstanbul’un en küçük yüzölçümlü ilçesidir. Önceleri yalnızca birkaç köyden ibaret olan Güngören bölgesi önceleri Balkanlardan aldığı göçle, daha sonra iç göçlerle giderek büyüdü. İlçenin batısında Bahçelievler ve Bağcılar; doğusunda Esenler ve Zeytinburnu; güneyinde Bakırköy ilçesi yer alır. | ||||
Kadıköy Nerede | Anadolu Yakası | 550.801 | 25,07 | 21.970 |
İstanbul’da Anadolu Yakası’nın en eski yerleşim birimlerinden olan Kadıköy bugün de yakanın en işlek noktası durumundadır. Pek çok nezih semte ev sahipliği yapan Kadıköy’de Osmanlı döneminden kalma yapılara rastlanır. İlçenin batısında ve güneyinde Marmara Denizi; kuzeyinde Üsküdar; doğusunda Ataşehir; güneydoğusunda Maltepe ilçeleri yer alır. | ||||
Kâğıthane Nerede | Avrupa Yakası | 418.229 | 14,83 | 28.201 |
1987 yılında Şişli’den ayrılarak ayrı ilçe yapılan Kâğıthane O-1 ve O-2 yolları arasında kuruludur. Engebeli bir arazi üstüne yayılan ilçe son yıllarda iç göçle büyük nüfus artışı yaşamıştır. Batısında Eyüp; güneyinde Beyoğlu ve Şişli; kuzeyinde Şişli (Ayazağa); doğusunda Şişli ve Beşiktaş ilçeleriyle komşudur. | ||||
Kartal Nerede | Anadolu Yakası | 427.156 | 38,54 | 11.083 |
Kartal, 1928 yılında bağlı bulunduğu Üsküdar’dan ayrılarak ilçe hâline getirildi. 1987’de Pendik’in, 1992’de Sultanbeyli ve Maltepe’nin, 2008’de Sancaktepe’nin ilçe yapılmasıyla son biçimini aldı. İlçenin güneyinde Marmara Denizi ve açıkta Adalar; doğusunda Pendik; batısında Maltepe; kuzeyinde Sancaktepe ve Sultanbeyli ilçeleri bulunur. | ||||
Küçükçekmece Nerede | Avrupa Yakası | 662.566 | 37,51 | 16.597 |
D100 ve TEM otoyolları arasında kalan Küçükçekmece adını kıyılarında kurulduğu lagün gölünden almıştır. 1989 yılında Bakırköy’den ayrılarak ayrı ilçe durumuna getirilmiştir. Batısında Küçükçekmece Gölü ve Avcılar; güneyinde Marmara Denizi ve Bakırköy; doğusunda Bahçelievler ve Bağcılar; kuzeyinde Başakşehir ilçesi vardır. | ||||
Maltepe Nerede | Anadolu Yakası | 415.117 | 53,06 | 7.823 |
Maltepe, 1992 yılında Kartal’dan ayrılarak ilçe yapıldı. Kadıköy’e yakınlığı ile hızla gelişme olanağı bulan ilçenin kuzey kesimlerinde boş araziler görülür. 2008 yılında Sancaktepe’nin ilçe yapılmasıyla bir miktar toprak ve nüfus düşüşü yaşamıştır. İlçe, batıda ve güneybatıda Marmara Denizi ve açıklarda Adalar; doğuda ve güneydoğuda Kartal; kuzeydoğuda Sancaktepe; kuzeyde Ataşehir ve kuzeybatıda Kadıköy ile komşudur. | ||||
Pendik Nerede | Anadolu Yakası | 520.486 | 180,20 | 2.888 |
Pendik 1987 yılında Kartal’dan ayrılarak ilçe hâline getirildi. Yerleşimin genel olarak O-4 otoyolunun güneyinde yoğunlaştığı ilçenin kuzeyinde köy yerleşimleri görülür. İlçe; doğuda Tuzla; güneyde Marmara Denizi; batıda Kartal ve Sultanbeyli; kuzeybatıda Sancaktepe; kuzeyde Ömerli Baraj Gölü ve Şile; kuzeydoğuda Kocaeli iliyle komşudur. | ||||
Sancaktepe Nerede | Anadolu Yakası | 223.755 | 61,87 | 3.616 |
2008 yılında, bölgedeki belde belediyelerinin birleştirilmesi ve çevre ilçelerden mahalle eklenmesiyle kurulan Sancaktepe ilçesi İstanbul’un Anadolu Yakası’ndadır. Kuzeyinde Çekmeköy; batısında Ümraniye; Ataşehir ve Maltepe; güneyinde Kartal; güneydoğusunda Sultanbeyli; doğusunda Ömerli Baraj Gölü ve Pendik ilçeleriyle komşudur. | ||||
Sarıyer Nerede | Avrupa Yakası | 276.407 | 151,26 | 1.827 |
Sarıyer, Avrupa Yakası’nda Boğaziçi’nin en kuzeydeki ilçesidir. Yerleşimin kıyı şeridi boyunca yoğunlaştığı Sarıyer, İstanbul’un en tarihî semtlerine ev sahipliği yapar. Doğusunda ve kuzeyinde köy yerleşimleri bulunur. 2. Boğaz köprüsünün ilçeden geçmesiyle, ilçenin büyümesi ivme kazanmıştır. Kuzeyinde Karadeniz; doğusunda İstanbul Boğazı; batısında Eyüp; güneybatısında Şişli (Ayazağa); güneyinde Beşiktaş ilçeleriyle komşudur. | ||||
Silivri Nerede | Avrupa Yakası | 118.304 | 869,51 | 136 |
Yüzölçümü olarak İstanbul’un en büyük ikinci ilçesi olan Silivri, Çatalca’yla birlikte İstanbul’un en batısında yer alan iki ilçeden biridir. İlçe merkezi deniz kıyısında yer alır. Bunula birlikte çok sayıda köy yerleşimi de vardır. Batısında Tekirdağ ili; güneyinde Marmara Denizi; kuzeyinde ve batısında Çatalca; güneydoğusunda Büyükçekmece yer alır. | ||||
Sultanbeyli Nerede | Anadolu Yakası | 272.758 | 28,86 | 9.451 |
İstanbul’da Anadolu Yakası’nda yer alan Sultanbeyli, 90’lı yıllara değin küçük bir yerleşim birimi iken iç göç patlamasıyla düzensiz büyüdü. Hızla artan nüfus nedeniyle 1992 yılında bağlı bulunduğu Kartal’dan ayrılarak ayrı ilçe yapıldı. Bir bölümü devlet ormanlarıyla kaplı olan ilçenin komşuları doğuda ve güneyde Pendik; batıda ve kuzeyde Sancaktepe; güneybatıda ise Kartal’dır. | ||||
Sultangazi Nerede | Avrupa Yakası | 436.935 | 36,24 | 12.056 |
Sultangazi, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda yer alır. 2008 yılında Gaziosmanpaşa’ya bağlı 14, Eyüp ve Esenler’e bağlı birer mahallenin katılımıyla kuruldu. İlçe, kuzey ve doğuda Eyüp’e; güneydoğuda Gaziosmanpaşa’ya; batıda Başakşehir’e ve güneybatıda Esenler’e komşudur. | ||||
Şile Nerede | Anadolu Yakası | 25.169 | 781,73 | 32 |
Karadeniz kıyısında kurulu olan Şile, yüz ölçümü bakımından Anadolu Yakası’ndaki en büyük ilçedir fakat nüfus olarak il genelinde Adalar’dan sonra en düşük nüfuslu ikinci ilçedir. Çok sayıda köyü bulunan ilçede İstanbul’un önemli su havzalarından Darlık ve Ömerli barajları da yer alır. Kuzeyinde Karadeniz; batısında Beykoz ve Çekmeköy; güneybatısında Ömerli Barajı ve Pendik; güneyinde ve doğusunda Kocaeli ili vardır. | ||||
Şişli Nerede | Avrupa Yakası | 314.684 | 34,98 | 8.996 |
1954 yılında bağlı bulunduğu Beyoğlu’ndan ayrılarak ilçe yapılan Şişli, 1987 yılına dek Kâğıthane’yi de kapsıyordu. İlçe, Kâğıthane’nin ayrılmasıyla ikiye bölündü ve iki parça arasında bağlantı kalmadı. Seyrek yerleşim görülen kuzey bölgesi Ayazağa ve Maslak’ı kapsamaktadır. İlçenin merkez komşuları kuzeyde ve batıda Kâğıthane; doğuda Beşiktaş; güneyde Beyoğlu iken Ayazağa bölgesi komşuları kuzeyde ve doğuda Sarıyer; batıda Eyüp; güneydoğuda Beşiktaş; kuzeyde Kâğıthane’dir. | ||||
Tuzla Nerede | Anadolu Yakası | 165.239 | 123,86 | 1.334 |
İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki en uç ilçelerinden olan Tuzla, Marmara Denizi kıyısında yer alır. İlçede yerleşim de kıyı bölgelerde yoğunlaşmıştır. 1992 yılında Pendik’ten ayrılarak ilçe yapılan Tuzla’nın batısında ve kuzeyinde Pendik; güneyinde Marmara Denizi; doğusunda banliyö olarak bitişik durumda olduğu Kocaeli ilinin Çayırova ve Darıca ilçeleri vardır. | ||||
Ümraniye Nerede | Anadolu Yakası | 553.352 | 45,30 | 12.215 |
1960’lardan sonra nüfus patlaması yaşayan Ümraniye‘de ilk belediye teşkilâtı 1963’te kuruldu ancak 1980’deki askerî müdahalede bu belediye feshedilerek Üsküdar’a bağlandı. Daha sonra 1987’de bu kez ilçe olarak Üsküdar’dan ayrıldı. Ataşehir, Sancaktepe ve Çekmeköy’ün 2008’de ilçe yapılmasıyla küçüldü. Ümraniye’nin komşuları batıda Üsküdar; güneyde Ataşehir; doğuda Sancaktepe ve Çekmeköy; kuzeyde Beykoz’dur. | ||||
Üsküdar Nerede | Anadolu Yakası | 529.550 | 35,34 | 14.984 |
İstanbul’un en köklü yerleşim bölgelerinden olan Üsküdar cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu Yakası’nın tümünü kapsayan ayrı bir ildi. 1926’da İstanbul’un bir ilçesi hâline getirildi. Üsküdar bugün Boğaziçi Köprüsü’nün geçiş güzergâhı üzerindedir. Batıda ve kuzeyde İstanbul Boğazı’yla; güneyde Kadıköy’le; güneydoğuda Ataşehir’le; doğuda Ümraniye’yle ve kuzeydoğuda Beykoz’la komşudur. | ||||
Zeytinburnu Nerede | Avrupa Yakası | 288.743 | 11,31 | 25.529 |
Tarihî yarımadaya yakınlığından ötürü 1940’lı yıllardan başlayarak hızla büyüyen Zeytinburnu, 1957 yılında bağlı bulundupu Fatih’ten ayrılarak ilçe yapıldı. Küçük yüzölçümlü; ancak yoğun nüfuslu olan ilçe son yıllarda İstanbul’un en önemli ulaşım merkezlerinden biri hâline geldi. Doğuda Fatih’le; kuzeydoğuda Eyüp’le, kuzeyde Bayrampaşa’yla, kuzeybatıda Esenler’le batıda Güngören ve Bakırköy’le, güneyde Marmara Denizi’yle komşudur. |
Bulundukları yakaya göre İstanbul İlçeleri
- İstanbul Avrupa Yakası İlçeleri
|
Anadolu Yakası
|
İstanbul’un Köyleri
Arnavutköy |
Baklalı · Balaban · Boyalık · Hacımaşlı · Karaburun · Tayakadın · Yassıören · Yeniköy
|
Başakşehir |
Şamlar
|
Beykoz |
Akbaba · Alibahadır · Anadolufeneri · Bozhane · Cumhuriyet · Dereseki · Elmalı · Göllü Görele · İshaklı · Kaynarca · Kılıçlı · Mahmutşevketpaşa · Öğümce · Örnekköy Paşamandıra · Polonezköy · Poyrazköy · Riva · Zerzevatçı |
Çatalca |
Akalan · Aydınlar · Başak · Belgrat · Çanakça · Celepköy · Dağyenice · Elbasan Gökçeali · Gümüşpınar · Hallaçlı · Hisarbeyli · İhsaniye · İneceğiz · Kabakça Kalfaköy · Karamandere · Kestanelik · Kızılcaali · Oklalı · Ormanlı · Örcünlü Örencik · Subaşı · Yalıköy · Yaylacık ·Yazlık |
Çekmeköy |
Hüseyinli · Koçullu · Reşadiye · Sırapınar
|
Eyüp |
Ağaçlı · Akpınar · Çiftalan · İhsaniye · Işıklar · Odayeri · Pirinççi
|
Pendik |
Ballıca · Emirli · Göçbeyli · Kurnaköy · Kurtdoğmuş
|
Sancaktepe |
Paşaköy
|
Sarıyer |
Demirciköy · Garipçe · Gümüşdere · Kilyos · Kısırkaya · Rumelifeneri · Uskumruköy Zekeriyaköy |
Silivri |
Akören · Bekirli · Beyciler · Büyükkılıçlı · Büyüksinekli · Çayırdere · Çeltik · Danamandıra Fener · Kurfallı · Küçüksinekli · Sayalar · Seymen |
Şile |
Ağaçdere · Ahmetli · Akçekese · Alacalı · Avcıkoru · Bıçkıdere · Bozgoca · Bucaklı Çataklı · Çayırbaşı · Çelebi · Çengilli · Darlık · Değirmençayırı · Doğancılı · Erenler Esenceli · Geredeli · Göçe · Gökmaslı · Göksu · Hasanlı · Hacıllı · İmrendere · İmrenli İsaköy · Kabakoz ·Kadıköy · Kalemköy · Karabeyli · Karacaköy · Karamandere Karakiraz · Kervansaray · Kızılcaköy · Korucuköy · Kurna · Kurfallı · Kömürlük · Meşrutiyet Oruçoğlu · Osmanköy · Ovacık · Satmazlı · Sahilköy · Soğullu · Sortullu · Sofular · Şuayipli Teke · Ulupelit · Üvezli ·Yazımanayır · Yaka · Yaylalı · Yeniköy · Yeşilvadi |
Etimoloji
İstanbul’a çağlar boyunca değişik adlar verilmiştir. Bu kent adları, kent tarihinin farklı dönemleriyle ilişkilidir. Bu adlar tarihsel sırayla, Byzantion, Augusta Antonina, Nova Roma, Konstantinopolis, Kostantiniyye, İslambol ve İstanbul‘dur. Bunun dışında tarihte Moğollar Çakduryan, Polonlar Kanatorya, Çekler Aylana, Macarlar Vizenduvar olarak adlandırmışlardır.[20]
Tarih boyunca İstanbul kentine verilen onlarca ad içinde, Türkler tarafından yaygın biçimde benimseneni ve günümüzde kullanılanı İstanbul’dur. Bu adın “eis tin polin” (Yunanca: εις την πόλιν) tamlamasından geldiği sanılmaktadır.[21] Bu tamlama, o dönem Yunancasında “şehirde”, “şehrin içinde”, “şehiriçi” gibi anlamlara gelmekteydi.[21] Ayrıca halk dilinde “n” ünsüzüne bitişen “p” sesi “b” sesine dönüşüyordu.[21] Bu bağlamda İstanbul adının kökeni pek çok kaynakta bu tamlamayla ilişkilendirilmektedir. İ.S. 2’nci yüzyıldan kalma Ermeni kaynaklarında da Istanbol ya da Istınbol biçiminde anılan şehir adının, Türkçeye bu şekilde giriş yapmış olması olasıdır.[22] Halûk Tarcan araştırması ise İstanbul adının kökeninin Yunanca ya da Ermenice değil Türkçe olduğunu ve “astan bolıq“tan geldiğini göstermektedir. As, Ön-Türkçede “uzay”, “Tanrı beldesi” gibi anlamlara gelmekteydi. As kökünden As/qan (Tanrı beldesinde asılı) doğup zamanlaAstan olmuş ve Hitit diline İstan olarak geçmiştir. “Bolıq” ise kent demektir ve bu kelimenin günümüzde Bolu, Gelibolu, Hayrabolu, İnebolu, Niğbolu, Safranbolu ve Tirebolu gibi yaşayan örnekleri vardır. Bu iki kelime, “Astan-bolıq” bize “cennetvarî kent” anlamını vermektedir.[23] Osmanlı döneminde şehir merkezi için kullanılan adlar çeşitlilik gösterse de vilayet çapında adlandırma hemen hemen sabit kalmıştır. İstanbul kentine ev sahipliği yapan üst idari birimin, şehirle aynı adı taşıması Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma bir uygulamadır. Roma egemenliği altındayken şehrin topraklarının bulunduğu eyalet ise Avrupa Yakasında Trakya (Latince: Tracia, Yunanca: Θράκη); Anadolu Yakası’ndaBitinya (Latince: Bithynia, Yunanca: Βιθυνία) eyaletiydi.[24]
Byzantion
Byzantion (Yunanca: Βυζάντιον, Latince: Byzantium), İstanbul’un bilinen ilk adıdır. MÖ 667’de Antik Yunanistan’daki Megara kent devleti’nden gelen Dorlu Yunanlı yerleşimciler bugünkü İstanbul üzerinde bir koloni kurdu ve yeni koloniye kralları Byzas veya Byzantas’ın (Yunanca: Βύζας veya Βύζαντας) şerefine Byzantion adını verdiler.[25][26]
Byzantium, orijinal adı Byzantion olan antik kentin adının 1. yüzyılda, kenti Romalılar ele geçirince, onlar tarafından Latinceleştirilmiş hâlidir.
Augusta Antonina
Augusta Antonina, miladi 3. yüzyılın başında Roma İmparatoru Septimius Severus′un, oğlu Antonius (sonraki Roma İmparatoru Caracalla) şerefine kente verdiği kısa süreli addır.[27]
Nova Roma
330 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin tarafından kent Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edilince, kente Latince “Yeni Roma” anlamına gelen Nova Roma (Yunanca: Νέα Ρώμη, Nea Roma) adını koydu ve bu adı teşvik etmeye çalıştıysa da bu ad hiç benimsenmedi.[28]
Konstantinopolis
Ancak 337 yılında İmparator I. Konstantin’in ölümüyle kentin adı, onun şerefine “Konstantin’in kenti” anlamına gelen Konstantinopolis’e (Yunanca: Κωνσταντινούπολις, Kōnstantinoúpolis, Latinceleştirilmiş:Constantinopolis) çevrildi. Konstantinopolis, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu boyunca kentin resmi adı olarak kaldı. Ama Konstantinopolis, kentin yerlileri tarafından sadece Yunanca “kent” anlamına gelen (Πόλις, Polis) olarak anılırdı.[29]
1453 yılında Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmed önderliğinde Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethinden sonra bile, Konstantinopolis, Batı’da kullanılan en yaygın ad olarak kaldı. 29 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bile, Cumhuriyet’in neredeyse ilk 7 yılı boyunca Konstantinopolis adı Batılılar tarafından kullanılmaya devam edildi.
Kostantiniyye
Kostantiniyye (Arapça: القسطنطينية, al-Qusṭanṭiniyah, Osmanlı Türkçesi: قسطنطينيه, Kostantiniyye), Konstantinopolis’in Arapça şeklidir ve kentin İslam dünyasında bilinir hâle gelen ve en çok kullanılan adı oldu. Yunancada “Konstantin’in kenti” anlamına gelen Konstantinopolis’in aksine, Kostantiniyye Arapça’da “Konstantin’in yeri” anlamına geliyor.
1453 yılında fetihten sonra, kent Osmanlı İmparatorluğu’nun dördüncü başkenti ilan edildi ve Kostantiniyye Osmanlı İmparatorluğu tarafından kentin resmî adı olarak kullanıldı ve 1923 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar, çoğu zaman bu ad kullanımda kaldı. Örneğin Osmanlı İmparatorluğu ve mahkemeleri, Kostantiniyye’de yayımlanan resmî belgelerin kaynağını belirtmek için, “be-Makam-ı Darü’s-Saltanat-ı Kostantiniyyetü’l-Mahrusâtü’l-Mahmiyye” gibi başlıklar kullanılırdı.[30]
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de şehir için kullanılan adlardan birisi de “Kostantiniyye”’dir.[31]
Ancak, bazı dönemlerde Osmanlı yetkilileri kent için diğer adlardan yanaydı. Hem kent için hem de Osmanlı hükûmetini tanımlamak ve diplomatik yazışmalar için özellikle bu yüceltici adlar eş anlamlı kullanılırdı ve teşvik edilirdi:
- Dersaadet (Arapça: در سعادت, “Mutluluk Kapısı”)
- Derâliye (Arapça: در عاليه, “Yüce Kapı”)
- Bâb-ı Âli (Arapça: باب عالی, “Yüce Kapı”)
- Pâyitaht (Farsça: پایتخت, “Tahtın Ayağı” veya “Başkent”)
- Asitane (Farsça: آستانه, “Devletin Eşiği”).
İslambol
Tarihte şehir için kullanılan adlar içinde İslambol, dar kullanım alanına sahip olsa da kayıtlarda görülen adlardandır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde “Kostantiniyye” adıyla beraber birçok cildinde söz konusu “İslambol” (اسلامبول) kelimesi de kullanılmıştır. Söz konusu seyahatnamede bu ad, diğer adlardan daha yoğun bir kullanıma sahiptir.[32] Halk etimolojisi örneklerinden biridir.
İstanbul
Etimolojik olarak İstanbul adının kökeni (Türkçe telaffuz: [isˈtanbuɫ], ve halk arasında bazen [ɯsˈtambuɫ]) Ortaçağ (Bizans) Yunancası’nda “kent’e” veya “kent’de” anlamına gelen (Yunanca telaffuz:[εἰς τὴν Πόλιν], [is tin ˈpolin]) kelimelerinin Türkçeleştirilmesiyle oluşmuştur.[33]
İstanbul, Osmanlı döneminde resmi ad olmasa da, resmi belgelere girdi ve sıkça kullanıldı. Ayrıca Osmanlı Ordusu’nda İstanbul’un merkez ordu komutanı için resmen İstanbul ağası ve İstanbul’un en yüksek sivil hakimi için resmen İstanbul efendisi sıfatları kullanılırdı.
29 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bile, Cumhuriyet’in neredeyse ilk 7 yılı boyunca Konstantiniyye ve yurtdışında Batılılar tarafından Konstantinopolis adları kullanılmaya devam edildi.
Ancak, 28 Mart 1930 yılında Türk Posta Hizmet Kanunu ile kentin adı resmen değiştirilerek İstanbul adını almıştır. Konstantinopolis (ve Konstantiniyye) adı ise tamamen yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca Türk makamları yabancılardan kendi dillerinde kentin tek adı olarak resmen İstanbul adını kullanılmasını talep etmiştir ve uygulamaya koymuştur. Cumhuriyet dönemiyle birlikte İstanbul kentin resmi ve uluslararası adı ilan edildikten sonra “Konstantinopolis” adının mektuplarda veya diğer yazışmalarda ve uluslararası alanlarda kullanılması yasaklandı. Örneğin yurtdışından İstanbul’a gönderilen mektuplarda adres olarak “Konstantinopolis” (yanında İstanbul yazsa bile) yazıldıysa bu mektuplar geri gönderilmeye başlandı.[34][35]
Tarihçe
-
Ana madde: İstanbul’un tarihi
Genel tarih
İstanbul, yerleşim tarihi son yapılan Yenikapı’daki kazılarla bulunan liman doğrultusunda 8500 yıl, kentsel tarihi yaklaşık 3.000, başkentlik tarihi 1600 yıla kadar uzanan Avrupa ile Asya kıtalarının kesiştiği noktada bulunan bir dünya kentidir.[36] Şehir çağlar boyunca farklı uygarlık ve kültürlere ev sahipliği yapmış, yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanların bir arada yaşadığı kozmopolit ve metropolit yapısını korumuş ve tarihsel süreçte eşsiz bir mozaik hâlini almıştır. Uzun zaman dilimleri boyunca her alanda merkez olmayı ve iktidarda kalmayı başaran dünyadaki ender yerleşim yerlerinden biri olan İstanbul geçmişten günümüze bir dünya başkentidir.
İstanbul’un tarihi ana hatlarıyla beş büyük döneme ayrılabilir:
- Tarih öncesi dönemi
- Byzantion dönemi
- Konstantinopolis dönemi
- Konstantiniyye dönemi
- İstanbul dönemi
Tarih öncesi çağlar
İstanbul’un tarihi üç yüz bin yıl önceye kadar uzanmaktadır. Küçükçekmece Gölü kenarında bulunan Yarımburgaz Mağarasında yapılan kazılarda insan kültürüne ait ilk izlere rastlandı.[37] Bu dönemde gölün çevresinde Neolitik ve Kalkolitik insanların yasadığı sanılmaktadır. Çeşitli dönemlerde yapılan kazılarda, Dudullu yakınlarında Alt Paleolitik Çağ’a, Ağaçlı yakınlarında ise, Orta Paleolitik Çağ ile Üst Paleolitik Çağ’a özgü aletlere rastlandı.[38]
Kuruluş dönemi ve Byzantion
2008 yılında İstanbul metrosu için yapılan Marmaray tüp geçidi kazıları sırasında Cilalı Taş Devri’nin sürdüğü MÖ 6500’lü yıllara ait kalıntılara rastlanan şehrin,[39][40][41] Anadolu Yakası’ndaki Fikirtepe’de yapılan kazılarda iseBakır Çağı’nın sürdüğü MÖ 5500–3500 yıllarına ait kalıntılar bulundu.[42] Bunun yanında Kadıköy’de Fenikelilere ait kalıntılar bulundu. Traklar, kentin yakınlarına MÖ 13. yüzyıl ve 11. yüzyıllarda Semistra kentini kurdu.[43] Kral Lygoszamanında Sarayburnu’na, bugünkü Topkapı Sarayı’nın bulunduğu yerde bir Akropolis kuruldu. MÖ 685’te Megara’dan gelen Yunanlar burada bir koloni kurdu, Kral Byzas’ın hükümsürdüğü MÖ 667 yılında ise Byzantion kuruldu.[44]Kente Roma İmparatorluğu hakim olunca, kentin adı Septimius Severus tarafından kısa süreliğine oğlunun adı Augusta Antonina kondu,[45] ardından İmparator I. Konstantin zamanında kent Roma İmparatorluğu’nun başkenti ilan edildi. Bu sırada Nova Roma olarak değiştirilen kentin adı benimsendi ve 337 yılında İmparator I. Konstantin’in ölümüyle Konstantinopolis’e çevrildi.
Bizans İmparatorluğu dönemi
Bu dönem 324 – 1453 yılları arasını kapsadı. I. Konstantinus şehri ele geçirip Roma İmparatorluğu’nun başkenti yaptıktan sonra, şehir ayrıca Roma’nın doğusunun yönetim merkezi oldu. Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soyluların göçü de dahil olmak üzere önemli boyutta arttı. Bu dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça genişledi. 100.000 kişilik bir hipodromun (Sultanahmet Meydanı) yanı sıra, limanlar ve su tesisleri yapıldı.
Konstantinus’un döneminde şehre Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehrin ismi Konstantinopolis oldu. Döneminde Dünya’nın en büyük katedrali olan Ayasofya’yı 360’da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu’nun dinini deHıristiyanlık olarak değiştirdi. Pagan Roma dinine inanan batı ile ilk kopuş da bu dönemde başladı. Her ne kadar; Bizans İmparatorluğu I. Theodosius’un ölümü ile başlasa da; Bizans İmparatorluğu Konstantinus Hristiyanlığı getirmesine duyduğu saygıdan kendisini hep bir Bizans İmparatoru olarak gördü; 1453’deki çöküşüne kadar da 10 İmparatorunun daha ismi Konstantinus oldu. Bu dönemde İstanbul’un rolü oldukça stratejikti; Avrupa ve Asya arasında bir kapı oldu. Bu vesile ile, ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdi. Bu dönemde şehrin ismi “Poli” (şehir) de oldu.[46]
476’da Batı Roma’nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu’ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etti, ve Bizans İmparatorluğu’nun da başkenti İstanbul oldu. 543’de nüfusun yarısının ölümüne sebebiyet veren veba salgınından sonra; şehir İmparator I. Jüstinyen döneminde yeniden inşa edildi.
700lü yıllarda Sasaniler ve Avarlar’ın saldırısına uğrayan şehir; 800lü yıllarda Bulgarlar ve Arapların, 900lü yıllarda ise Ruslar ve Bulgarların saldırısına uğradı.
Ancak; saldırılar arasında en yıkıcı olanı 1204 yılında oldu. Haçlılar tarafından; 4. Haçlı Seferi’nde 1204 yılında ele geçirilen şehir yağmalandı; halkın büyük bir çoğunluğu şehirden kaçtı; yoksul ve enkaz içinde bir kente dönüştü. Bunun sebebi Batı Roma’da büyüyen Latinlerin; Katolik Hristiyanlık anlayışı ile Bizans’daki Ortodoks Hristiyanlık inanışı arasındaki farklılıklar ve uyumsuzluklardır. Bu dönem sonrasında, 1261 yılında Palailogos Hanedanından; Michael VIII Palaeologus şehri tekrar ele geçirmiş ve Latin’lerin dönemini sona erdirdi.
Bu dönemden sonra giderek küçülen Bizans; Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391’den sonra kuşatılmaya başlandı; en sonunda 29 Mayıs 1453’de Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesine geçti. İstanbul’un fethi, Dünya tarihinde Orta Çağ’ın sonunu simgelemektedir.
Bizans’ın son imparatoru Konstantin fetihten önce İstanbul’u çok iyi savunuyordu.Suda bile yanan Grejuva,deniz seferlerini zorlaştırıyordu.Surların güçlülüğü ise şehre girmeyi %70-80 oranında zorlaştırıyordu.Fakat Fatih Sultan Mehmet,zoru başararak yeni bir çağ açtı…
Osmanlı İmparatorluğu dönemi
Bu dönem 1453 – 1923 yılları arasını kapsadı. 29 Mayıs 1453’de; Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmet’in 53 gün süren kuşatması sonrasında; İstanbul Osmanlı’nın 4’üncü ve son başkenti oldu.
Osmanlının ele geçirmesinden sonra; Topkapı Sarayı ve Kapalı Çarşı’nın da kurulması ardından birçok okul ve hamam açıldı. Dünya’nın ve İmparatorluğun dört bir yanından insanların taşındığı şehirde Yahudilerin, Hıristiyanların ve Müslümanların beraber yaşadığı kozmopolit bir toplum oluştu. Bizans döneminden kalan, eski binalar ve surlar onarıldı.[47] Fetihten 50 yıl sonra; Dünya’nın en büyük şehirlerinden biri hâline gelen İstanbul’da “Küçük Kıyamet” olarak da adlandırılan; 14 Eylül 1509 İstanbul Depremi sonrasında (8 şiddetinde olduğu ileri sürülmektedir); 45 gün süren artçı sarsıntılarla binlerce bina yıkıldı ve birçok insan yaşamını kaybetti.[48]
1510 yılında; Sultan II. Beyazıd; 80.000 kişinin çalışmasıyla şehri yeniden kurdu. Günümüzde de var olan eserlerin büyük bir çoğunluğu bu dönemden kaldı. Mimar Sinan’ın camileri ve diğer binaları kurduğu Kanuni Sultan Süleyman döneminde; mimari ve sanat konularına önem verildi. Lale Devri döneminde; Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 1718 yılından itibaren; itfaiye’yi kurdu, ilk matbaayı açtı ve fabrikalar kurdu. 3 Kasım 1839’da ilan edilen Tanzimat Fermanı sonrasında da batılaşma süreci hızlandığı dönemde birçok alanda yenilikler yaşandı.[49]
Haliç’in üzerine köprü; Karaköy’e tünel, demiryolları, kentin içindeki deniz taşımacılığı, belediye örgütlerinin, hastanelerin kurulmasıyla modern bir şehir hâlini alan İstanbul, 1894 yılında Üçyüzon Depremi ile birlikte tekrar büyük bir zarar gördü. I. Dünya Savaşı’nın sonlarında ise 13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri donanmasınca da işgal edildi.[50] İstanbul’un 2500 yıllık başkentlik dönemi 29 Ekim 1923’de sona erdi.
Osmanlı ve Bizans kayıtlarında, 1402’de Yıldırım Bayezıd döneminde İstanbul’un alınması amacıyla yapılan kuşatma kaldırılırken, yapılan anlaşma gereği Sirkeci’de bir Türk mahallesi kurulması şartına uygun olarak Göynük ve Taraklı’dan 760 hane Manav İstanbul’a yerleştirildi. Yani İstanbul’a yerleştirilen ilk yerli Türklerin, bu yöreden giden Manavlar olduğu kaynaklarca da doğrulanmaktadır. Özellikle Anadolu Yakası’ndaki Türklerin kökeni manavlardır.[51]
Cumhuriyet dönemi
“ | Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu. | ” |
—Napolyon Bonapart[52] |
İstanbul, 1984 yılında çıkarılan 2972 sayılı kanun[55] ve 195 sayılı kanun hükmünde kararname[56] sonucu Ankara ve İzmir ile birlikte büyükşehir unvanı kazandı. Aynı yıl çıkarılan 3030 sayılı kanun ile büyükşehir ve ilçe belediyeleri statüleri netleşti.[57] 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[58]Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında fiziksel atılımlar oldu. 1900’lerin başında 1 milyon olan nüfus, 1927’de 690.000’e düştü, 1935’de 740.000 ve 1945’de tekrar 900.000’e ulaştı.[53] 1950’lerde Balkanlar’dan göç alan şehirde, bu dönemde şehirleşmede gecekondular ön plana çıkmaktadır. 1960’larda ise gecekonduların yanında, apartmanlaşma başladı. 1970’lerde ise hızlı nüfus artışı ile konut ve ulaşım sorunları önem kazandı. Bu dönemde otomobil sayısının artması ve sonucunda trafiğin artmasıBoğaziçi Köprüsü’nün yapılmasında etkili oldu ve ulaşımda önemli bir noktaya varıldı. İstanbul metropoliten alanı 1970-1975 yılları arasında merkezde 50 kilometre yarıçaplı iken 1980’de 60 kilometre yarıçapa ulaştı. 1990’ların nüfus artışı, nüfusun dış taraflara yayılması ile sonuçlandı ve sonucunda İETT’nin yetersiz gelmesi ile dolmuş ve minibüsler bu açığı kapatmaya çalıştılar. 70’li yıllarda eski hızı ile olmasa da imar faaliyetleri canlanan şehirde 1973 yılında Boğaziçi Köprüsü açıldı.[54]
Sanat
Kent, çok kez el değiştirip, yıprandığından kentte, Roma İmparatorluğu Dönemine ait fazla yapı kalmadı.Kalanlar içinde en önemlileri: 330 yılında İmparator I. Konstantin onuruna kentin yedi tepesinden birine dikilen anıt. Sütun her biri 3 ton ağırlığında ve 3 metre çapında olan bileziklerle birbirine bağlanmış toplam 8 adet sütun ve bir kaidenin üst üste konulmasıyla oluşturuldu.[31] Bu dönemden günümüze kalan bir başka yapı da Bozdoğan Kemeri’dir. Kentin su rezerv sisteminin inşası İmparator Hadrianus döneminde başladı.[32] I. Konstantin zamanında kentin yeniden yapılanması ve büyümesiyle birlikte hızla artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için sistemin daha da genişletilmesine gerek duyuldu.[33] Kemer, suyunu Kağıthane ile Marmara Denizi[34] arasında kalan tepelerin yamaçlarından alan ve Trakya’nın tepelik bölgelerinden kente kadar uzanarak kentin su gereksinimini karşılayan geniş kemerler ve kanallar sisteminin son noktasında yer aldı. O zamanlar kente gelen bu su, toplam kapasitesi 1 milyon metreküpten fazla olan üç açık ve Yerebatan Sarnıcı gibi yüzden fazla yeraltı sarnıcında depolandı.[35] Bugün Sultanahmet Meydanı olarak bilinen Hipodrum Meydanı ise Circus Maximus tarafından inşa edildi.
Doğu Roma İmparatorluğu
Doğu Roma İmparatorluğu, kentte bin yıl kadar hüküm sürdü ve burayı başkent olarak kullandı. Bu özelliğinden dolayı İstanbul’da çok sayıda Doğu Roma yapısı vardır. Bunların en önemlileri Eminönü’nde toplanmıştır. Bu yapılar içinde en önemlisi, kilise olarak açılanAyasofya Müzesi’dir. Ayasofya Doğu Roma İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 – 537 yılları arasında inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında İstanbul’un Türkler tarafından fethedilmesiyle Fatih Sultan Mehmet tarafından camiyedönüştürüldü ve günümüzde müze olarak hizmet verir.[59][60] Ayasofya’dan sonra yapılan önemli yapılardan biri Fethiye Camisi’di. Kilise olarak, 13. yüzyıl sonlarında Doğu Roma’nın ileri gelenlerinden Mihail Glabas Tarkaniotes tarafından inşa ettirildi.[61] İstanbul’un fethinden sonra 1454 yılında patrikhane olarak kullanıldı, 1590 yılında İran savaşlarında Gürcistan ve Azerbaycan’ın fethedilmesiyle, fethin hatırası olarak camiye dönüştürüldü. Gene önemli yapılardan Kariye Müzesi, manastır olarak 534 yılında Doğu Roma İmparatoruI. Jüstinyen döneminde Aziz Theodius tarafından yapıldı. 11. yüzyılda I. Aleksios’un kayınvalidesi Maria Doukaina tarafından yeniden inşa ettirildi. 1204-1261 yıllarındaki Latin İmparatorluğu döneminde harap olan manastır, Theodoros Metokhites tarafından 14. yüzyılda onarıldı. Dış narteks ve parekklesion bu dönemde yapıya eklendi.
Osmanlı İmparatorluğu
İmparatorluk devri boyunca sayısız eser yapılmıştır. Saray tipi 19. asırda Batı’dan gelerek girmiştir. Bir asır yaşayan ve son yarım asrını mimarbaşı olarak geçiren Sinan şu eserleri yapmıştır. 81 cami, 50 mescid, 55 medrese,19 türbe, 14 imaret, 3 hastahane, 7 su bendi (baraj), 8 köprü, 16 kervansaray, 33 saray, 32 hamam, 6 mahzen, 7 d’arulkurrâ. Bu 441 eser bütün imparatorluğa dağılmıştır.[62] 1839 yılında Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile Avrupalılaşma yolunda önemli adımlar atılmıştır. Osmanlı, 18. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa tarzını benimsemiş ve bunu mimariye ve sanata yansıtmıştır. Avrupa’da yaygınlaşan barok stili İstanbul’da da birçok eserin yapımında uygunlanmıştır. Barok ve rokokotarzında yapılan Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı ve Ortaköy Camii dünyada bu tür için önemli bir yer teşkil eder.
Coğrafya ve çevre
İstanbul 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Batıda Çatalca Yarımadası, doğuda Kocaeli Yarımadası’ndan oluşur. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Marmara Denizi ve ortada İstanbul Boğazı’ndan oluşan kent, kuzeybatıda Tekirdağ’a bağlıSaray, batıda Tekirdağ’a bağlı Çerkezköy, Tekirdağ, Çorlu, Tekirdağ, güneybatıda Tekirdağ’a bağlı Marmara Ereğlisi, kuzeydoğuda Kocaeli’ne bağlı Kandıra, doğuda Kocaeli’ne bağlı Körfez, güneydoğuda Kocaeli’ne bağlı Gebze ilçeleri ile komşudur.[63] İstanbul’u oluşturan yarımadalardan Çatalca Avrupa, Kocaeli ise Asya anakaralarındadır. Kentin ortasındaki İstanbul Boğazı ise bu iki kıtayı birleştirir. Boğazdaki Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüleri kentin iki yakasını birbirine bağlar. İstanbul Boğazı boyunca ve Haliç’i çevreleyecek şekilde Türkiye’nin kuzeybatısında kurulmuştur.
Yer şekilleri
İstanbul’un kurulu olduğu Çatalca ve Kocaeli yarımadaları aşınmış birer platodur. Bu platoların ortasından kabaca kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda İstanbul Boğazı geçer. İstanbul Boğazı’nın oluşumu ile ilgili bilimsel olarak kesin kabul görmüş bir açıklama yoksa da, açıklamalar içinde en yaygın olanı; jeolojik açıdan İstanbul Boğazı’nın deniz suları ile dolmuş bir fay çöküntüsü olduğudur. Buna göre, İ.Ö. 20.000 ilâ 18.000 yılları arasında, Buzul Çağı sonlanmış ve dünyanın büyük bölümünü kaplayan buz kütlelerinin erimeye başlamıştır. Binyıllarca süren bir erime sürecinin sonucunda, İ.Ö. 8.000 ilâ 7.000’lerde Akdeniz’in suları ilk hâlinden yaklaşık 150 metre daha yukarı çıkmıştır.[64] Deniz seviyesindeki bu büyük ölçekli artış nedeniyle Akdeniz’in suları Marmara’yı basmış; Marmara Denizi’nin suları da devam eden yükselmeler sonucunda Karadeniz ile birleşmiştir. Boğaz’ın derinliğinin kuzeyden güneye azalma göstermesi, geçmişte kuzeydeki bu yükseltilerin Marmara’nın sularına karşı bir set görevi gördüğü ve bunların deniz seviyesindeki yükselmeyle aşıldığı savını güçlendirmektedir.[64]
İstanbul genelinde kayda değer yükseltilere de rastlanmaz. Şehirdeki en yüksek üç nokta sırasıyla 537 metrelik Aydos Dağı, 438 metrelik Kayışdağı, 442 metrelik Alemdağ’dır. Şehrin topraklarının %74’ünü platolar, %9,5’ini ovalar, %16,1’ini ise alçak dağ ve tepeler kaplamaktadır.[65] Şehrin en önemli gölleri olan Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Durusu gölleri birer lagündür.[65] İstanbul Boğazı’ndaki Haliç, Tarabya ve İstinye koyları ise şehirde ria tipi kıyının en iyi örnekleridir.[65] İstanbul kıyıları son biçimini 10.000 yıl önce gerçekleşen su yükselimleriyle almıştır. Şehirde, Marmara Denizi ve Boğaz’da irili ufaklı 11 adanın yanı sıra, Karadeniz’de ufak kayalıklar ve Haliç’de Bahariye Adaları yer alır.
Bitki örtüsü
İstanbul’un coğrafi özellikleri ve toprak koşulları orman oluşumlarına olanak verir niteliktedir. Ancak şehir içinde ormanların ve ormanlarda görülen ağaç türlerinin dağılımı düzensizdir. Karadeniz’e yakın kuzey kesimlerde ve tepelerin kuzeye bakan yamaçlarında humuslu toprakların varlığı nedeniyle buralarda nemcil ormanlar gelişmiştir.[66] Güney bölgelerde ve güneye bakan yamaçlarda ise kuraklığa dayanıklı ormanlar görülür. İstanbul’un en önemli ormanlarıBelgrad Ormanı, Aydos Ormanı ve Kayışdağı Ormanı’dır. İstanbul’daki orman arazilerinin yüzölçümü 240.960 hektar ağaçlıklı; 294.299 hektar da açıklık olmak üzere toplam 535.259 hektardır.[67] Genel olarak İstanbul’un her iki yakasında da görülen ağaç ve çalı türleri arasında adi gürgen, adi kızılağaç, adi fındık, doğu kayını, mor çiçekli ormangülü, akçaağaç, muşmula ve ıstranca meşesi sayılabilir.[66]
Doğal ormanların bozulduğu ya da tahrip edildiği bölgelerde psödomaki oluşumları gözlenir. Kuzeyde, Karadeniz yakınlarında görülen psödomakiler, bölgenin toprak yapısı ve iklim özellikleri nedeniyle olağandan çok daha boylu ve gürdür.[66] Son yarım yüzyılda şehirdeki orman varlığı nüfus artışıyla paralel olarak gerilemiştir. Boğaz’a yapılan köprüler nedeniyle şehrin öngörülen doğu-batı doğrultusundaki genişlemesi kuzeye kaymış; bu nedenle orman arazileri yeni yerleşim bölgeleri oluşturmak adına tahrip olmuştur.[68] Yapılması planlanan üçüncü boğaz köprüsü çevreci gruplar tarafından şehirdeki orman varlığına zarar vereceği gerekçesiyle eleştirilmektedir.
Kent büyüdükçe merkezden gitgide uzaklaşan ormanlardan geriye bugün kent koruları kalmıştır.[69] Etrafı çevirilmek suretiyle koruma altına alınan bu yeşil alanların pek çoğu günümüzde kamuya ait olup halka açık rekreasyon alanı olarak hizmet vermektedir. Özellikle Boğaziçi sırtlarında yoğunlaşan kent koruları İstanbulluların en uğrak mekânlarındandır. Avrupa Yakası’nda Yıldız, Naile Sultan, Naciye Sultan, Prens Sabahattin, Emirgân ve Ayazağakoruları; Anadolu Yakası’nda Abraham Paşa, Beykoz Kasrı, Mihrabad, Küçükçamlıca ve Validebağ koruları İstanbul’da en bilinen korulardır.[69]
Jeoloji
İstanbul’a, yakın yerde bulunan Kuzey Anadolu Fay Hattı, Kuzey Anadolu’dan başlayarak Marmara Denizi’ne kadar uzanır.[70] İki tektonik plaka olan Avrasya ve Afrika birbirlerini iterler ve buda fayın hareket etmesine sebep olur. Bu fay hattı nedeniyle bölgede tarih boyunca çok şiddetli depremler meydana gelmiştir.[71] 1509 yılında meydana gelen Büyük İstanbul Depremi bunun en büyük örneğidir. Bu deprem İstanbul’da, 100 camiinin yıkılmasına ve 10 bin insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. 1766 yılındaki depremde ise, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Eyüp Sultan Camii ve Kapalıçarşı gibi yapılar büyük hasar aldı. 1999 Gölcük Depremi’nde de 18 bin insan ölmüş ve birçok insanda evsiz kalmıştır.[72] Sismolojistler, 2025 yılından önce 7 büyüklüğünde bir depreminde olabileceğini belirtmektedirler.[73]
İklim
İstanbul’un iklimi, Karadeniz iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş özelliği gösteren bir iklimdir, dolayısıyla İstanbul’un iklimi ılımandır.[74]
İstanbul’un yazları sıcak ve nemli; kışları soğuk, yağışlı ve bazen karlıdır. Nem yüzünden, hava sıcak olduğundan daha sıcak; soğuk olduğundan daha soğuk hissedilebilir. Kış aylarındaki ortalama sıcaklık 2 °C ile 9 °C civarındadır ve genelde yağmur ve karla karışık yağmur görülür.[74] Kar da yağar. Kış aylarında bir iki hafta kar yağabilir. Yaz aylarındaki ortalama sıcaklık 18 °C ile 28 °C civarındadır ve genelde yağmur ve sel görülür.[74]
En sıcak aylar Temmuz ve Ağustos aylarıdır ve ortalama sıcaklık 23 °C dir, en soğuk aylar da Ocak ve Şubat aylarıdır ve ortalama sıcaklık 5 °C dir.[74] İstanbul’da yılın ortalama sıcaklığı 13,7 derecedir.[74]
Toplam yıllık yağış 843,9 mm dir ve tüm yıl boyunca görülür.[75] Yağışların % 38’i kış % 18’i ilkbahar, % 13’ü yaz, % 31′ sonbahar mevsimindedir. Yaz en kuru mevsimdir, ama Akdeniz iklimlerinin aksine kurak mevsim yoktur. İstanbul 1994 yılına kadar susuzluk çekmiştir fakat alınan önlemlerle herhangi bir su sıkıntısı kalmamıştır. Bunlardan biri Melen projesidir.
Şu ana kadar en yüksek hava sıcaklığı; 12 Temmuz 2000’de 40.5 °C olarak kaydedilmiştir. En düşük hava sıcaklığı ise; 9 Şubat 1929’da -16.1 °C olarak kaydedilmiştir.[76]
Şehir oldukça rüzgârlıdır; rüzgârın ortalama hızı saatte 17 km dir.
Çevre
İstanbul’un yüksek nüfusu ve ileri sanayi sektörü çevresel konularda pek çok sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. Hava, su ve toprak kirliliği gibi ana sorunların yanı sıra, çarpık kentleşme ve denetimsizlikten kaynaklanan görüntü ve gürültü kirliği gibi ikincil sorunlar da göze çarpmaktadır. İl genelinde bu sorunlarla birlikte hafriyat, atık yağ, kömür, kimyevî madde ve tıbbî atık denetimleri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Çevre Koruma Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
İstanbul’da bugüne dek birkaç çevre faciası yaşanmıştır. 1966, 1979, 1982, 1994, 1999 ve 2004 tarihlerinde İstanbul Boğazı’nda gelen tanker kazalarında on binlerce ton akaryakıt Boğaz sularına karışmıştır.[79] 1979 yılından bu yana İstanbul Boğazı’nda kaza ya da arıza sonucu sulara gömülen 28 geminin 11’i akaryakıt taşıyan tankerleredir.[80] Deniz tabanındaki bu batıkların kimilerinden hâlâ akaryakıt sızması olduğu ve bunların Boğaz suyuna karıştığı sanılmaktadır.[80] İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nün yaptığı araştırmaya göre Boğaz’da insan sağlığı açısından denize girmeye elverişli nokta bulunmazken, Marmara Denizi ve Karadeniz kıyılarında halka açık plajlar bulunmaktadır.[81]
Cumhuriyet döneminin ilk elli yılında hızla fabrikalarla dolan Haliç kıyılarıysa yakın geçmişte büyük çabalarla temizlenmiş kent içine yaydığı kötü kokudan kurtarılmıştır. İstanbul’da hava kirliliği ise doğalgazın il genelinde yaygınlaştırılmasıyla büyük ölçüde azalma göstermekle birlikte hâlen büyük bir sorundur.[82] İstanbul’da doğalgaz abonesi sayısı 2008 yılında 3.5 milyona yaklaşırken; bunun sonucu olarak 1997 yılında 88 mcg/m3 olan kükürdioksit miktarı, 2007-2008 yıllarında 13-14mcg/m3a kadar düşmüştür.[82] 2004 yılı verilerine göre çevreyi deniz, gürültü ve hava kategorilerinde, Türkiye’de çevreyi en fazla kirleten il İstanbul’dur.[83]
Bitey
İstanbul, iklimsel ve coğrafi bakımından sahip olduğu özel konum sayesinde zengin bir doğal yaşam geliştirmiştir. İstanbul genelinde 2.500 bitki türü yaşadığı saptanmıştır.[84] Bu sayı Türkiye genelinde rastlanan türlerin 1/4’ine denk gelmektedir. İstanbul’daki bitki türlerinin 200 kadarı çiçekli bitkiler sınıfına dâhil olup bunlardan yaklaşık 40’ı endemik türlerdir. İstanbul’un endemik bitki türleri doğal alanların kentleşmesi, ormansızlaştırma, yanlış ağaçlandırma, hava-su-toprak kirliliği, bilinçsizlik ve yasadışı alım-satım gibi nedenlerle büyük tehlike altındadır.[84] İstanbul’da yetişen 270 bitki türü ise Türkiye’nin Tehlike Altındaki Nadir ve Endemik Bitkiler Listesi bünyesinde koruma altına alınmıştır.[85] İstanbul’un tehlike altında olan ender endemik bitkileri arasında İstanbul çiğdemi, (Crocus olivieri)İstanbul kardeleni, (Galanthus plicatus) Çatalca peygamber çiçeği,(Centaurea hermannii) Kilyos peygamber çiçeği,(Centaurea kilaea) Pendik sarıotu (Buplerum pendikum) ve Boğaziçi keteni (Linum tauricum) sayılabilir.[84][85] İstanbul’un ağaç ve çalı türleri arasında en yaygın görülenlerse adi gürgen, adi kızılağaç, adi fındık, doğu kayını, mor çiçekli ormangülü, akçaağaç, muşmula ve Istranca meşesidir.[66]
Çok zengin bir bitki topluluğuna sahip olan İstanbul yöresinde şimşir, meşe, çınar, kayın, gürgen, akçaağaç, kestane, çam, ladin ve servi gibi 2500 kadar bitki türü yetişir. Bu bitkilerden bir kısımı bu yöreye endemiktir. Genellikle ormanları oluşturan ağaçlar, İstanbul’un kuzeydoğusu, Alemdağ’ın kuzeyi ve Polenezköy çevresinde görülen kayın, kestane ve saplı meşedir. Bitki örtüsüne iklimin etkisinin yanında toprağında etkisi vardır. Kayın ağaç topluluğun bulunduğu alanları kireçsiz kahverengi orman toprakları kaplarken, meşe ve kestane topluluğunda bu topraklar kireçsizdir. Yaklaşık 2500 civarında doğal bitki türüne sahip olan İstanbul, bu özelliği ile İngiltere gibi Avrupa ülkelerini tek başına geride bırakabilir durumdadır. Bu aynı zamanda Türkiye’de doğal olarak yetişen on binden fazla bitkinin, yaklaşık 1/4’ünü İstanbul’da barınması demektir; ve bu bitkilerden bazıları endemiktir, yani tüm dünya üzerinde sadece İstanbul’da yaşamaktadır.[86] İstanbul çiğdemi (Crocus olivieri subsp. istanbulensis) bu endemik bitkilere örnektir.
Direy
İstanbul, sahip olduğu yeşila alanlar ve su havzaları nedeniyle önemli bir yaban hayvan nüfusu barındırmaktadır. Karadeniz ve Ege gibi iki zengin ekosistemi birbirine bağlayan İstanbul Boğazı, göçücü pelajik balıklar için en önemli rotalardan biridir.[87] 70’li yıllara değin İstanbul’u çevreleyen denizlerde 76’ın üzerinde balık türüne rastlanırken, bugün bu sayı 20’li hanelere kadar gerilemiştir. Yakın tarihli kayıtlara bakıldığında İstanbul’da Boğaz, Adalar ve Anadolu Yakası kıyılarında foklara sıkça rastlandığı görülmektedir. Ancak bugün bu canlılar İstanbul direyinden bütünüyle silinmiş durumdadır. İstanbul açıklarında ve bazen Boğaz’da rastlanan tek deniz memelisi yunuslardır.[88]
Kuşlar için de önemli bir göç rotası üzerinde bulunan İstanbul’da, Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri, çevreleri büyük oranda kentleşmiş olamasına karşın, hâlen kuşlar için önemli birer durak konumundadır.[89] İstanbul’a uğrayan göçücü kuşlar arasında, leylek,alaca balıkçıl, ak pelikan, aynak, boz kaz, atmaca, delice doğan ve Mısır akbabası sayılabilir. İstanbul’un yerli kuşları içinde en yaygın olanlarsa güvercinler, martılar, kargalar, serçeler ve kanaryalardır.[89]
Bunun dışında İstanbul’un özellikle ormanlık kesimlerinde pek çok memeli türü de yaşar. Bunlar arasında yırtıcılara da rastlanır. Başlıca yırtıcılar: çakal, tilki, sansar, gelincik gibi etoburlardır.[89] Diğer yabani hayvan türleri arasında porsuk, ağaç sansarı, kokarca, yaban domuzu, kirpi, kızıl sincap ve tavşan sayılabilir. Özellikle Ada tavşanı İstanbul’a özgü yabani hayvanlardandır. Belgrad Ormanı ve Çatalca’daki merkezlerdeyse geyik ve karacalar için koruma alanları oluşturulmuştur.[89] Ayrıca kent içinde yaygın olarak başıboş sokak kedileri ve köpekleriyle karşılaşılabilir.
İstanbul’da, kızıl geyik, karaca, alageyik, yaban domuzu, yaban kedisi, çakal, ve tilki gibi bulunan memeli hayvanlar bulunabilir. Bununla beraber önemli bir kuş göç yolu üzerinde yer alan İstanbul’da her ilkbahar ve sonbaharda leylek, kartal, şahin ve atmaca gibi çeşitli kuş türleri gözlemlenebilir. İstanbul’da en yaygın bulunan kuşlar ise serçe, güvercin, kumru, karga ve artık kentin bir simgesi hâline gelen martıdır.
Su kaynakları
İstanbul’da su kaynaklarının, şehirlerin kurulu olduğu kıyı kesimlerine uzaklığı, tarih boyunca yönetimler için sıkıntı olmuştur.[90][91] İstanbul’da özellikle Avrupa Yakası’nda kurulan ilk kent olan Byzantion’da da, su kaynaklarının kente uzaklığı büyük sorundu. Bu nedenle kente içilebilir su sağlamak için çeşitli yollara başvurulurdu. Kentin suyu Osmanlı döneminde de başka kaynak bulunmadığı için dışarıdan getirilirdi. İstanbul kent merkezinde ve dışında sıkça karşılaşılan sarnıç ve su kemerleri kentin o dönemdeki su kültürünün en önemli göstergeleridir. Osmanlı döneminde bent adı verilen küçük barajlarla tatlı su göletleri oluşturulurken, günümüzde gelişen teknonolojinin yardımıyla il genelinde büyük baraj gölleri oluşturulabilmektedir. Günümüzde İstanbul’da hizmet veren 9 adet baraj bulunmaktadır.[92] Bunlar içinde en büyükleri, Ömerli, Terkos, Büyükçekmece, Darlık ve Sazlıdere barajlarıdır.[93]
İstanbul’da akarsu bazında kayda değer bir su kaynağı bulunmamaktadır. İstanbul’un akarsuları içinde başlıcaları Riva, Kâğıthane, Alibey, Göksu, Kurbağalı ve Ayamama dereleridir.[94] İstanbul derelerinin büyük çoğunluğu sularını Küçükçekmece ve Büyükçekmece gölleriyle Haliç’e boşaltırlar. İstanbul derelerinin büyük bir bölümü ıslah edilerek yer altına alınmış olup, kimileri kanalizasyon aktarımında kullanılmaktadırlar. Beşiktaş, Ortaköy, Sarıyer, Bayrampaşa ve Mecidiyeköy (Büyükdere) dereleri yeraltına alınan İstanbul derelerindendir. Düzensiz ve kayıt dışı yapılaşmanın yanı sıra, dere yataklarının gereğinden fazla küçültülerek ıslah edilmesi nedeniyle İstanbul’da sık sık su taşkınları olmakta, can ve mal kaybı yaşanmaktadır.[94]
Şehir yapısı
İstanbul’un toplam 39 ilçesi vardır. Bu ilçelerin 25’i Avrupa Yakası’nda, 14’ü ise Anadolu Yakası’ndadır. İstanbul’un ilçeleri üç ana bölgeye ayrılmaktadır:
- Eski İstanbul’un tarihi yarımadası olan Fatih ve Eminönü (Eminönü ilçesi 2008 yılında bir yasa ile Fatih ilçesine bağlanmıştır. Günümüzde yarımadayı Fatih ilçesi oluşturmaktadır.) 15. yüzyıl’ın İstanbul’unu oluşturmaktaydı. Bu bölgenin kuzey kıyılarında Haliç bulunmaktaktadır. Batıdaki İstanbul Surları’na kadar uzanır. Güney sınırını Marmara Denizi denizi oluşturur. Doğuda ise Boğaz’ın girişi bulunmaktadır.[95]
- Haliç’in kuzeyinde bulunan Beyoğlu ve Beşiktaş ilçeleri tarih açısından büyük öneme sahiptir. Son Osmanlı Padişahları’nın sarayı Dolmabahçe Sarayı Kabataş’dadır.[96] İstanbul Boğazı kıyıları boyunca Ortaköy ve Bebek gibi eski semtler birbirlerini takip etmektedir. Şehrin her iki yakasındada Boğaz boyu devam eden lüks yalılar mevcuttur.
- Üsküdar (antik Chrysopolis) ve Kadıköy (antik Chalcedon) ilçeleri eski zamanlarda birer şehir iken zamanla değiştirilerek İstanbul’un ilçesi hâline gelmişlerdir. İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki en eski ilçeleridir.[97][98] Günümüzde, birçok çağdaş yerleşim alanlarına ve iş sahası bakımından büyük öneme sahiptir. Şehrin nüfusunun üçte birine ev sahipliği yapmaktadır.
İstanbul’un tarihi semtlerinden batıya ve kuzeye gidildikçe büyük bir farklılaşma görülür. En yüksek gökdelenler ve ofis binaları Avrupa Yakası’da özellikle Levent, Mecidiyeköy ve Maslak’ta toplanırken, Anadolu Yakası’nda ise Kadıköyilçesindeki Kozyatağı mahallesi dikkat çeker. 20. yüzyılda şehrin hızla büyümesi, doğudan batıya büyük bir göçün başlamasına neden olmuştur.[99] Böylece şehirdeki gecekondulaşma büyük bir hız kazanmıştır. Kaçak olarak hazine veya özel arazilere yapılan bu binalar, kısa sürede ve düşük kalitede yapılır. Türkiye’nin en büyük şehirleri arasında bulunan Ankara ve İzmir’de bu yapılar yaygındır. Gecekondular, çarpık kentleşmeye büyük ölçüde neden olmaktadır.[100]
İstanbul’un, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, 6 Mart 2008 tarihinde kabul edilen ve 22 Mart 2008 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 5747 sayılı yasa uyarınca 39 ilçesi vardır.[101][102] Bunlardan 25’i Avrupa Yakası’nda; 14’ü ise Anadolu Yakası’nda bulunur.[103] İlçe belediyeleri bünyesinde toplam 782 mahalle, 152 köy vardır.[104] Tüm ilçeler, 22 Temmuz 2004 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan yasayla İstanbul Büyükşehir Belediyesi hizmet alanı içine dâhil edilmiştir.[105] Yapılan düzenlemeyle il sınırları içindeki tüm belde belediyeleri de feshedilmiştir.[102]
Osmanlı İmparatorluğu’nda İstanbul Vilayeti’nde idari bölünme oldukça karmaşık ve düzensizdi. Kimi önemli şehirler sınırları içinde olduğu eyalete değil, doğrudan başkent İstanbul’a bağlı olurlardı. İstanbul Vilayeti ise Kandıra, Adapazarı, İznik, Mudanya, Gemlik, Yalova, Orhaneli, Bandırma, Çorlu ve Kıyıköy gibi yerleri de kapsamaktaydı.[106] Yüzyıllar boyunca bu sistemle yönetilen İstanbul’da merkezî yönetimin bölünmesi için ilk girişim 1839 yılında yayınlanan Gülhane Hatt-ı Hümayunu’ndan sonra oldu. Bu dönemde ilk kez Fransa idari bölünme sistemi örnek alınarak İstanbul’da reformlar yapıldı.[106]
Şehrin belediyeler bazında idari bölünmesi, imparatorluk yıkılana dek pek çok kez değişikliğe uğradı. Vilayet dönem dönem günümüzde ilçe belediyeleri olarak adlandırılabilecek dairelere ayrıldı. Bu dairelerin sayısı ve sınırları, ekonomik nedenlerle zaman zaman kapatılmak ya da yeni oluşturulmak suretiyle değişti.[106] Cumhuriyet dönemindeyse, yapılan ilk düzenlemelerde Anadolu Yakası’nda Üsküdar adında yeni bir il oluşturularak, İstanbul günümüz Avrupa Yakası topraklarıyla sınırlandırıldı. Daha sonra Üsküdar ve kendisine bağlı birimler İstanbul’a katıldı.[107]
1950’lere gelindiğinde İstanbul’un iki yakada toplam 16 ilçesi vardı. Bunlardan merkeze bağlı olarak yönetilenler: Eminönü, Fatih, Bakırköy, Beyoğlu, Beşiktaş, Sarıyer, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy ve Adalar; il belediye sınırı dışında kalanlarsa Çatalca, Silivri, Şile, Kartal ve Yalova’ydı.[108] Bu düzen, 1980 yılına dek fazla değişiklik göstermeden sürdü. Bu tarihten sonra 3030 sayılı yasayla İstanbul’da yeni ilçeler oluşturulmaya başlandı. 1990’a gelindiğinde İstanbul’un 25 ilçesi bulunuyordu. Yıllar içinde yeni ilçeler oluşturulmaya devam ederken, hızla gelişen ve İstanbul’la kara sınırı bulunmayan Yalova, merkeze uzaklığının sorun olması nedeniyle 1995 yılında Kocaeli ve Bursa illerinden de toprak alınarak ayrı bir il hâline getirildi.[109] İstanbul’un ilçe sayısı 2008 yılında 32’ydi.
Nüfusu 13 milyona yaklaşan İstanbul’da var olan ilçeleri bölerek yeni belediyeler oluşturma fikri yeniden ortaya atıldı. Bunun sonucunda, Büyükşehir Belediyesi sınırıları içinde yeni ilçeler oluşturmak için hazırlanan 5747 sayılı yasayla, 2008 yılında İstanbul’un Anadolu Yakasında 3, Avrupa Yakası’ndaysa 5 olmak üzere toplam 8 yeni ilçe kurulurken, Eminönü ilçesi feshedilerek Fatih’e katıldı. İstanbul’da kurulan son ilçeler: Arnavutköy, Ataşehir, Başakşehir, Beylikdüzü, Çekmeköy, Esenyurt, Sancaktepe ve Sultangazi’dir.
Kentleşme
İstanbul’un şehir yapısı ve şekli sürekli değişmektedir. Yunan, Roma ve Bizans dönemleri boyunca Konstantinopolis’in tarihi yarımadasında, Galata’da (Pera. sonraki adıyla Beyoğlu), Chalcedon (Kadıköy) ve Chrysopolis’te (Üsküdar) önemli derecede yenilenme ve büyümeler yaşanmıştır. Antik zamanlarda şuanki İstanbul’un tüm ilçeleri birer bağımsız şehirdiler. Bugün İstanbul, eski Konstantinopolis’in metropol hâli olarak kabul edilebilir. Çünkü şehir o dönemlerden beri genişletilmekte ve yenilenmektedir.
Son yıllarda inşa edilen çok yüksek yapılar, nüfusun hızlı büyümesi göz önüne alınarak yapılmışlardır. Şehrin hızla genişlemesinden dolayı konutlaşma, genellikle şehir dışına doğru ilerlemektedir. Şehrin sahip olduğu en yüksek çok katlı ofis ve konutlar, Avrupa Yakası’nda bulunan Levent, Mecidiyeköy ve Maslak semtlerinde toplanmıştır. Levent ve Etiler’de çok sayıda alışveriş merkezi toplanmıştır. Türkiye’nin en büyük şirket ve bankalarının önemli bir kısmı bu bölgede bulunmaktadır.
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, özellikle Anadolu Yakası’nda denize yakın yazlık konutların ve lüks köşklerin yapımına hız verilmiştir. Kadıköy ilçesindeki Bağdat Caddesi genişliği ve uzunluğuyla birçok alışveriş merkezi ve restoranı barındırmaktadır. Bu gelişmelerde bölgenin gelişimine olumlu katkıda bulunmuştur. Yaka da, son yıllarda gerçekleşen nüfus büyümesinin en büyük faktörü Anadolu’dan gelen göçtür. Günümüzde, İstanbul halkının %66’sı Avrupa Yakası’nda yaşamaktadır.
Yönetim
İstanbul’un hâlen görevde bulunan Belediye başkanı, Kadir Topbaş’tır.[111] Şehrin valisi ise Hüseyin Avni Mutlu’dur.[112]
İstanbul, partili sistem ile başa gelen başkanlar tarafından yönetilir. Bu yönetim şekli 3 Nisan 1930’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kurulmasından beri devam etmektedir. Belediye şehrin tüm karar yetkisini elinde bulundurmaktadır. Şehrin yönetimi 3 ana organda toplanmıştır. 1. Belediye Başkanı (her 5 yılda bir seçilir.), 2. Büyükşehir Konseyi, 3. Büyükşehir yönetim kurulu.
Bugünkü İstanbul Büyükşehir Belediye Binası Fatih ilçesinin Saraçhane adıyla bilinen bölgesinde bulunmaktadır. Bina, 17 Aralık 1953 yılında tamamlanmış, 26 Mayıs 1960 tarihinde belediye binası olarak hizmet vermeye başlamıştır.[113]
Nüfus yapısı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) hazırlamış olduğu 2013 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre İstanbul’un (İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı belediyelerin sınırları içindeki nüfus) toplam nüfusu 14.160.467 kişidir.[114]
İstanbul’un 14’ü Anadolu Yakasında, 25’i Avrupa Yakasında olmak üzere toplam 39 ilçesi vardır. İstanbul’un 39 ilçesi nüfus sayısı bakımından 2013 yılı verilerine göre incelendiğinde en yüksek nüfusa sahip ilçesi Bağcılar(752.250), en az nüfusa sahip ilçesi de Adalar (16.166) olmuştur.[114] İstanbul’da yaşayanların % 64,70’i (9.162.919) Avrupa Yakası; % 35,29’u da (4.997.548) Anadolu Yakası’nda ikamet eder. İstanbul Nüfuslarına göre en kalabalık şehirler listesi’nde dünyanın en kalabalık 2. şehiridir.
İstanbul’da ikamet edenlerin yalnızca yüzde 15,38’inin nüfusu İstanbula kayıtlıdır. İkamet edenlerin nüfusa kayıtlı oldukları illlere göre yapılan sıralamada Sivas 736.542 (%5,20), Kastamonu 548.546 (%3,87), Ordu 499.782 (%3,52), Giresun 487.115 (%3,43), Tokat 455.817 (%3,21), Samsun 417.120 (%2,94), Trabzon 395.474 (%2.79), Malatya 392.435 (%2,77), Erzurum 382.519 (%2,70), Sinop 366.681 (%2,58) ve Erzincan 302.511 (%2,13) kişi ile en üst sıralardadır.[114]
Belediye Nüfusları
İlçelere göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bağlı belediyelerin sınırları içindeki nüfus;
|
|
|
|
Değişim, bir önceki nüfus sayımına göre artış veya azalış yüzdesidir. Sıra, İstanbul il nüfusunun Türkiye illeri arasındaki sıralamasıdır. Oran, İstanbul il nüfusunun, Türkiye nüfusuna oranıdır.
Din
İstanbul dünyadaki çoğu metropol gibi birçok insan topluluğu tarafından şekillendirilmiştir. Şehirdeki en büyük mensubu bulunan din İslamiyet’tir. Dini azınlıkları ise Yunan Ortodoks Kilisesi, Ermeni Apostolik Kilisesi ve Sefarad ve Aşkenaz Yahudiler oluşturmaktadır. 2000 yılı nüfus sayımına göre; 2,691 faal cami, 123 faal kilise, 26 faal sinagog mevcuttur. Ayrıca 109 Müslüman mezarlığı, 57’de gayrimüslim mezarlığı bulunmaktadır. Sayıları çok azalmadan önce, belirli ilçelerde bu dini azınlıklar yaşamaktaydı. Örneğin Kumkapı’daErmeni nüfusu, Balat’da Yahudi nüfusu ve Fener’de ise Rum nüfusu vardı. Rum Ortodoks Patrikhanesi Fatih’in Fener semtinde bulunmaktadır. Bu patrikhane Hıristiyanlık dininin önemli bir kesimini oluşturan Ortodoks mezhebinin merkezidir.
Müslümanlar
Şehrin en büyük dini grubunu Müslümanlar oluşturmaktadır. Bunların yanı sıra, Müslümanların en kalabalık mezhep formunu Sünniler, bu mezhebi takibende Aleviler nüfusça fazladır. 2007 yılındaki sayıma göre şehirde ki toplam camii sayısı 2,994’tür.[131] İstanbul, İslam Hilafeti’nin son merkezi olmuştur.[132] 1517 yılında Yavuz Sultan Selim ile başlayan halifelik, 3 Mart 1924 yılında Abdülmecit ile sona ermiştir.[133] 2 Eylül 1925 yılında da tekkeler kapatılmış, tarikat yasaklanmıştır. Böylelikle ülkede laik sistem başlamış ve bu değişimden en çok etkilenen il İstanbul olmuştur. Halifeliğin kaldırılmasının hemen ardından Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur.[134] Osmanlı İmparatorluğu döneminde var olan en yüksek yetkiye sahip Şeyhülislamlar da yerini Diyanet İşleri Başkanına bırakmıştır.
Hristiyanlar
Şehir 4. yüzyıldan beri Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin merkezi olmuş ve diğer Ortodoks kiliselerinde merkezi olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Aynı zamanda şehir, Türk Ortodoks Patrikhanesi ve İstanbul Ermeni Patrikhanesi’ninde merkezidir. Eski yıllarda Bulgar Piskopsluğu ön planda iken bu zamanla yerini Ortodoks Kiliselerine bırakmıştır. İstanbul’da yaşayan özellikle Rumlarve Ermeniler, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü sırasında Türkler ile zaman zaman çatışmalar yaşamış fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla düzen yeniden sağlanmıştır. Savaşlar nedeniylede 1914 ve 1927 yılları arasında şehirde bulunan Hristiyan nüfusu hızlı bir düşüş yaşayarak 450,000’den, 240,000’e gerilemiştir.[135] 1923 yılında yapılan Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi’den İstanbul’da yaşayan Yunan Ortodoks toplumu muaf tutulmuştur.[136] Ancak İkinci Dünya Savaşı yılları bu azınlık için bir dizi vergiler getirilmiştir. (bkz. Varlık Vergisi)[137] 1955 yılında meydana gelen Rum azınlıklara yönelik tahrip ve yağma hareketi olan 6-7 Eylül Olayları’ı 11 Rum’un ölümüne ve 30 ile 300 kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Bu olay sonucundada İstanbul’dan, Yunanistan’a hızlı bir şekilde göç artmıştır ve 12,000 Rum vatandaşlıktan çıkarılmıştır.[138]
İstanbul’un Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi ile birlikte birçok kilise, camiiye çevrilmiştir. Küçük Ayasofya Camii, Fenari İsa Camisi, Arap Camii, Kocamustafapaşa Sümbül Efendi Camii gibi eski yapılarda İstanbul’un Osmanlı hakimiyetine geçmesinden sonra camiiye çevrilen kiliselerdendir. Bu camilerden en büyüğü ve en önemlisi Fatih’in Eminönü semtinde bulunan Ayasofya’dır. Ayasofya Atatürk’ün isteğiyle ibadete kapatılmış ve Bakanlar Kurulu’nun da onayıyla 24 Kasım 1934 tarih ve 7/1589 sayılı kararıyla[139] müzeye çevrilmiştir.
Yahudiler
-
Ana madde: Türkiye’de Yahudilik
Sefarad Yahudileri 500 yılı aşkın süredir bu şehirde yaşamaktadırlar. İstanbul’daki Yahudiler’in bugünkü nüfusu 22,000 civarındadır. Aşkenaz Yahudileri, Sefarad Yahudileri’ne nispeten daha yeni ve çok daha küçük bir topluluktur. Yahudiler’in ibadethanelerisinagoglardır. Şehirde bulunan aktif sinagog sayısı ise 20’dir.[140] Bu sinagogların içinde en büyük taşıyanı Beyoğlu ilçesinin Karaköy semtinde bulunan Neve Şalom Sinagogu’dur. 1951 yılında ibadete açılan sinagog en büyük cemaate de sahiptir.[141] Sefarad Yahudiler’in dili olan Ladino dili (Yahudi İspanyolcası) 65 yaş üzeri kişiler tarafından konuşulur, 65 yaşın altındaki Yahudiler tarafından anlaşılsa bile artık konuşulamamaktadır. Bu yüzden Ladino ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Ekonomi
İstanbul, Türkiye’nin en büyük şehri ve siyasi olarak eski başkentidir. Kara ve deniz ticaret yollarının bir kavşağı olması ve stratejik konumu nedeniyle Türkiye’de ekonomik yaşamın merkezi olmuştur. Şehir aynı zamanda en büyük sanayi merkezidir. Türkiye’deki sanayi istihdamının %20’sini karşılamaktadır. Yaklaşık olarak %38’lik endüstriyel alana sahiptir. İstanbul ve çevre iller bu alanda; meyve, zeytinyağı, İpek, pamuk ve tütün gibi ürünler elde etmektedir. Ayrıca gıda sanayi, tekstil üretimi, petrol ürünleri, kauçuk, metal eşya, deri,kimya, ilaç, elektronik, cam, teknolojik ürünler, makine, otomotiv, ulaşım araçları, kağıt ve kâğıt ürünleri ve alkollü içkiler, kentin önemli sanayi ürünleri arasında yer almaktadır. Forbes Dergisi’nin yaptığı araştırmaya göre 2008 yılı Mart itibariyle 35 milyardere sahip şehir dünya sıralamasında dördüncü olmuştur.[142] İstanbul’da ilk olarak 1866 yılında hizmete giren Dersaadet Tahvilat Borsası, 1986 yılı başlarında mevcut yapı değiştirilerek bugünkü İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) açılmıştır.[143][144] 19. ve 20. yüzyıl başlarındaGalata semtinde bulunan Bankalar Caddesi Osmanlı İmparatorluğu için finans merkezi olmuştur. Bu bölgede Osmanlı’nın merkez bankası olan Bank-ı Osmanî (1856 yılından sonra yeniden düzenlerek 1863 yılından itibaren Bank-ı Osmanî-i Şahane)[145] ve Osmanlı Borsası bulunurdu.[146] Bankalar Caddesi, 1990 yılına kadar finans ve ekonomi merkezi olmayı korumuş fakat yenileşme hareketi başlaması sonucu modern iş merkezleri Levent ve Maslak bölgeleri olmuştur. 1995 yılında İMKB, Sarıyer’in İstinye semtinde bulunan bugünkü binasına taşınmıştır.[147]
Günümüzde İstanbul, Türkiye’nin %55 üretimine ve %45’lik ticaret hacmine sahiptir. Ülkede Gayrisafi millî hasıla’nın %21.2’lik kısmını oluşturur. Toplam ihracattaki payı %45,2, ithalâttaki payı ise %52,2’dir.[148]
Ticaret ve sanayi
Ticaret, İstanbul’un gelirinde en büyük paya sahip olan sektördür. İlde bu sektörün gelişmesinde Boğaz köprülerinin, Asya ve Avrupa gibi merkezler arasında uzanan otoyolların büyük katkısı vardır. Aynı şekilde demiryoluyla da Asya ve Avrupa’ya bağlanması ve büyük limanları olması da bu konuda etkilidir. İstanbul ticaret sektörü ülke toplamının %27’sini oluşturur. Dışalım ve dışsatım konusunda da İstanbul, Türkiye çapında birinci sıradadır. Türkiye’de hizmet veren özel bankaların tümünün, ulusal çapta yayın yapan gazetelerin, televizyon kanallarının, ulaşım firmalarının ve yayınevlerinin ise tümüne yakınının genel merkezleri İstanbul’dadır. Nitekim, İstanbul ekonomisinde bankacılıkla birlikte ulaştırma-haberleşme sektörü %15’i aşan bir paya sahiptir.[149]
Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşlarından pek çoğunun genel merkezi ve fabrikası İstanbul’da bulunmaktadır. İlde madeni eşya, makine, otomotiv, gemi yapımı, kimya, dokuma, konfeksiyon, hazır gıda, cam, porselen ve çimento sanayii gelişkindir.[150] 2000’li yılların başında payı %30’a yakın olan sanayi, ticaretten sonra ildeki ikinci büyük sektördür.[149] Cumhuriyet’in kurulmasıyla hızla sanayileşen İstanbul’da ilk fabrikalar Haliç kıyılarına kurulmuş; ancak şehirde yarattıkları kirlilik ve kargaşadan ötürü birer birer tasfiye edilerek şehrin dışında oluşturulan organize sanayi bölgelerine taşınmışlardır.Atatürk Oto Sanayi Sitesi ve İkitelli Organize Sanayi Bölgesi İstanbul’un en büyük sanayi bölgeleridir. Ancak yerleşim yerlerinin önlenemez genişlemeleri nedeniyle buralar da günümüzde yerleşim yerlerinin arasında kalmışlardır.
Tarım ve hayvancılık
İstanbul, tarih boyunca bir tarım merkezi olmamıştır. İstanbul üretiminde, tarım hep son sıralarda yer almış; il daima üretim merkezi olmaktan çok, tüketimle ön plana çıkmıştır.[151] Buna karşın İstanbul, geçmişte ürettiği az miktarda tarımsal ürünle, kendi gereksiniminin bir bölümünü karşılayabiliyorken; günümüzde tarım alanlarının hızla kentleşmesi ve kırsalda yaşayan halkın daha yüksek yaşam standardı için merkeze yönelmesi nedeniyle, ilde tarımın payı en geri düzeylerine ulaşmıştır.[150]
Günümüzde İstanbul topraklarının %30’u tarıma elverişli olmasına karşın bu alanlar tam değerlendirilmemektedir. 390.150 dekarla, ekim alanlarının yarısından fazlası buğdaya ayrılmış durumdadır.[152] Bunu 159.500 dekarla ayçiçeği izler. Üretimde sebze olarak 4.964 dekarla taze fasülye, meyve olarak 26.617 dekarla fındık birinci sıradadır.[152] Tarımsal üretimde ön plana çıkan ilçeler arasında Çatalca, Silivri, Şile, Eyüp, Beykoz ve Kartal bulunmaktadır.[152]
İstanbul’da hayvancılık da yapılmaktadır. Genel olarak kentin günlük tüketimine yönelik yapılan bu üretim çiftlik, mandıra ve ağıllarda, sığır besiciliği, tavukçuluk ve balıkçılık üzerine yoğunlaşmıştır.[151] Özellikle çevre illerdeki balıkçıların, İstanbul dışında avladıkları balıkları İstanbul’da piyasaya sürmeleri nedeniyle, balıkçılığın hayvancılık alanındaki payı olması gerekenden yüksek görünmektedir.[151] Hayvancılık sektörüyle şehrin günlük süt ve yumurta gereksinimi bir miktar karşılanmaktadır. Ancak İstanbul bu hâliyle kendine yetemediği için, ürettiği miktarın çok daha fazlasını dış illerden satın almaktadır. İstanbul’da sınırlı miktarda arıcılık, ipekböcekçiliği de yapılmakta olup[151], geçmişte Ayazağa, Kemerburgaz, Hacımaşlı gibi yerlerde domuz çiftlikleri de bulunmaktaydı.
Ormancılık ve madencilik
İstanbul genelinde kayda değer maden oluşumları yoktur.[153] Avrupa Yakası’nın kuzeydoğusunda yer alan Sarıyer ilçesine bağlı Maden mahallesinde altın, gümüş ve bakır damarları olduğu Bizans döneminden bu yana bilinmesine karşın, işletilmeye değmeyecek derecede küçüklerdir. Bu nedenle buralar maden yatağı olarak değerlendirilmezler.[153] İlde metal cevheri olarak çıkartılan tek maden manganezdir. Manganez madenleri şehrin batısında Çatalca ve Silivri ilçelerinde bulunmaktadır.[150][153] Şehrin batısında, kuzeyinde ve kuzeybatısında kömür ve linyit ocakları vardır.[150] Jeolojik yapısının uygunluğu nedeniyle İstanbul’un pek çok yerinde taş ocakları bulunur. Bu ocaklar Karadeniz kıyılarından Adalar’a kadar hemen her yerde görülebilir. İstanbul’da geçmişte çıkarılan mermer, kalker,kuvarsit, perlit, kaolen, kil ve kum gibi kaynaklardan bazıları inşaat sektöründen gelen yüksek talep sonucunda bugün tükenmiş; ya da tükenme noktasına gelmiştir. Özellikle çıkartılan kuvarsit ve kaolen sayesinde İstanbul’da cam ve seramik sanayii gelişmiştir.[153]
İstanbul genelinde tüm orman alanları koruma altına alınmış olmakla birlikte sınırlı miktarda ormancılık faaliyeti yürütülmektedir. Geçmişte doğal oluşumlu ormanların büyük bir bölümünden kente yakacak odun sağlamak için yararlanılmışsa da, son yıllarda kentin dört bir yanına uzatılan doğalgaz ağıyla bu gereksinim azalma göstermiştir. İstanbul’daki bu baltalık ormanların bir bölümü günümüzde bozuk ormanlara dönüşmüştür.[66]
Turizm
İstanbul‘un tarihi, anıtlar ve yapıtların fazlalığı, ve Boğaz’a sahip olması nedeniyle gözde turizm merkezlerinden biridir. Turistler arasında en büyük pay Almanlara aittir. Almanları Ruslar, Amerikalılar, İtalyanlar ve Fransızlar izler. 2011 yılında kente 8 milyon 58 bin turist gelmiştir.[154] Istanbul’da her bütçeye uygun otel bulmak mümkündür. 5 yıldızlı zincir otellerden, butik aile işletmesi otellere kadar 1180’den fazla otel bulunmaktadır. Son yıllarda dünya çapında isim yapmış zincir oteller İstanbul’a yoğun ilgi göstermektedirler.
Binlerce yıldır, değişik insan topluluklarına yurt olan İstanbul topraklarının hemen her yöresinde, tarihin çeşitli dönemlerinden kalma tarihî eserlerle karşılaşmak mümkündür. Envanterlerde kayıtlı binlerce tarihî eser arasında, kent duvarları, saraylar, kasırlar, camiler, kiliseler, sinagoglar, çeşmeler ve konaklar bulunur.
2009 yılı istatistiklerine göre İstanbul, Antalya’dan sonra en çok turist ağırlayan ildir.[155] 2009 yılı içinde ile hava, kara ve deniz yoluyla giriş yapan turist sayısı 7,5 milyonun biraz üzerindedir.[155] Bunlar içinde %13,1’lik payla Almanlar birinci, 6,7’lik payla Ruslar ikinci sırada bulunur.[156] İstanbul’un ağırladığı ilk turist kafilesi, 1863 yılında Sergi-i Umumi-i Osmani’yi ziyaret için gelmişti.[157][158] Daha sonra İstanbul’un demiryoluyla Avrupa’ya bağlanmasıyla turist sayısı daha da artmış, artan konaklama talebini karşılamak için İstanbul’un ilk oteli Pera Palas kurulmuştur.[158]
İstanbul’da 2009 verilerine göre işletme belgeli 371 konaklama ve 405 eğlence tesisi bulunmaktadır.[156][159] İstanbul’da pek çok müze bulunmaktadır ve bunlar içinde özel müzeler de vardır. 2009 yılında yalnızca devlet müzelerini 6,179,556 kişi ziyaret etmiştir.[139]Ziyaret edilen mekânlar arasında 2,932,429 kişi ile Topkapı Sarayı başı çekerken, onu 2,444,956 kişiyle Ayasofya Müzesi izlemiştir.[139] İstanbul’un tarihsel merkezi konumundaki Fatih ilçesi (Tarihî yarımada), Haliç çevresi yerleşimleri Beyoğlu ve Eyüp; Boğaziçi’nde Beşiktaş ve Sarıyer; Anadolu Yakası’nda Kadıköy, Üsküdar ve Adalar ilçeleri İstanbul’un tarih turizmi açısından zengin merkezleri arasında yer almaktadır. Doğa turizmi içinse Beykoz, Şile, Adalar ve Sarıyer’de ilgi çekici adresler vardır.[160]
Halk hizmetleri
Eğitim
-
Ana madde: İstanbul’daki üniversiteler listesi
İstanbul’da yedisi devlet yirmi dördü vakıf olmak üzere otuz bir üniversite vardır. Özellikle kamuya ait öğretim kurumları ülkenin en saygın ve en donanımlı üniversitelerindendir. Ancak son yıllarda da özel üniversitelerin sayısında bir yükselme olmuştur. Türkiye’nin en eski 3 devlet üniversitesinden ikisi İstanbul’dadır. İstanbul Üniversitesi 1453 yılında kurulmuştur ve Türkiye’nin en eski üniversitesidir.[161] İstanbul Teknik Üniversitesi (1773) ise dünyanın en eski üçüncü teknik üniversitesidir ve tamamen mühendislik bilimleri adanmıştır.[162][163] İstanbul’da tanınmış diğer devlet üniversiteleri; Boğaziçi Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’dir. Ayrıca ülkenin en eski 4 vakıf üniversitesinden üçü bu kenttedir. Bunlar 1992 yılında kurulan Kadir Has Üniversitesi ve Koç Üniversitesi’dir.
İstanbul’da eğitim veren Universiteler :
- Devlet: Boğaziçi Üniversitesi,[164] Galatasaray Üniversitesi,[165] İstanbul Üniversitesi,[166] İstanbul Teknik Üniversitesi,[167] Marmara Üniversitesi,[168] Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi,[169] Yıldız Teknik Üniversitesi,[170]İstanbul Medeniyet Üniversitesi[171]
- Vakıf: Acıbadem Üniversitesi,[172] Bahçeşehir Üniversitesi,[173] Beykent Üniversitesi,[174] Doğuş Üniversitesi,[175] Fatih Üniversitesi,[176] Haliç Üniversitesi,[177] Işık Üniversitesi,[178] İstanbul Arel Üniversitesi,[179] İstanbul Aydın Üniversitesi,[180] İstanbul Bilgi Üniversitesi,[181] İstanbul Bilim Üniversitesi,[182] İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi,[183] İstanbul Kültür Üniversitesi,[184] İstanbul Şehir Üniversitesi,[185] İstanbul Ticaret Üniversitesi,[186] Kadir Has Üniversitesi,[187] Koç Üniversitesi,[188] Maltepe Üniversitesi,[189] Okan Üniversitesi,[190] Özyeğin Üniversitesi,[191] Piri Reis Üniversitesi,[192] Sabancı Üniversitesi,[193] Yeditepe Üniversitesi,[194] Yeni Yüzyıl Üniversitesi.[195]Nişantaşı Üniversitesi[196] Üsküdar Üniversitesi[197] Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi[198]
Hemen hemen İstanbul’daki tüm özel lise ve üniversitelerde İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi ana yabancı dil veya ikincil yabancı dil eğitimi verilmektedir. Galatasaray Lisesi, 1481 yılında Galata Sarayı Enderun-u Hümayunu adılya kurulmuştur. Daha sonraki adıyla Galatasaray Mekteb-i Sultanisi şehrin en eski lisesi olmakla birlikte, en eski ikinci eğitim veren kurumudur.[199]
İstanbul Lisesi (1884) daha çok bilinen adıyla İstanbul Erkek Lisesi, uluslararası alanda tanınmış en eski liselerden biridir.[200]
Cağaloğlu Anadolu Lisesi, (eski adıyla İstanbul Kız Lisesi) 1850 yılında I. Abdülmecit’in annesi Bezmiâlem Valide Sultan’ın isteği üzerine kurulmuş, Osmanlı’nın ilk sivil lisesi unvanına sahiptir. İlk olarak Valide Mektebi ve ardından Darülmaarif isimlerini almış, 1911-1933 yılları arasında İnas İdadisi(erkek öğretmen lisesi), 1933-1983 yılları arasında Türkiye’nin ilk kız lisesi İstanbul Kız Lisesi olarak hizmet vermiş, 1983 yılında ise bugünkü hâlini almıştır.[201]
İstanbul da iki tane çok köklü askeri lise bulunmaktadır. Birisi Kuleli Askeri Lisesi olup Çengelköy de bulunmaktadır. İkincisi ise Deniz Lisesi olup Heybeliada da eğitimine devam etmektedir. Ayrıca Hava Harp Okulu ve Deniz Harp Okulu da İstanbulda bulunmaktadır. Heybeliada da bulunan Deniz Lisesi aynı zamanda Türkiyenin ilk mühendislik fakültesi olan Mühendishane-i Bahri Humayun olup 1173 tarihinde Osmanlıda ilk defa mühendislik alanında açılan yüksek öğretim kurumudur.
Nişantaşı Anadolu Lisesi (1905) , English High School for Boys adıyla özellikle İngiliz topluluğu mensuplarının çocuklarına sağlıklı bir eğitim vermek amacıyla kurulmuştur.1979 yılında MEB’e bağlanmış ve şimdiki adını almıştır.
Kadıköy Anadolu Lisesi (1955), eski ve daha iyi bilinen adıyla Kadıköy Maarif Koleji, Türkiye Cumhurriyeti’nin dünya çapında tanınan köklü ve seçkin liselerinden biridir. Kısaca Kadıköy Maarif veya KAL olarak bilinir. Ulusal Başarı ödülüne sahip ilk ve tek öğretim kurumu olan Kadıköy Maarif, aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi’ne en çok başarılı öğrenci gönderen okul olarak RAGIP DEVRES ödülünün de sahibidir.[202]
Türkiye’de eğitim veren lise türlerinden biri olan Anadolu Liseleri grubuna giren Kadıköy Anadolu Lisesi, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi, Pertevniyal Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi Türkiye ve dünya çapında tanınmış liselerdendir.[202] İstanbul’da çok sayıda yabancı azınlık bulunmasından dolayı 19. yüzyıl’da yabancı liselerde artış görülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra birçok yabancı okul Milli Eğitim Bakanlığı idaresine girmiştir. Fakat bazı liseler hâlen yabancı idaresi altındadır. Özel İtalyan Lisesi, İtalyahükûmeti tarafından yönetilmekte ve İtalyan devlet okulu olarak kabul edilmektedir. Ayrıca finansman ve öğretmen ihtiyacı Başkent Roma’dan sağlanmaktadır.[203] 1863 yılında kurulan Robert Koleji ve diğer birçok okul bunların arasında sayılabilir.[204]
İstanbul, çoğu Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait geniş koleksiyonları içeren çok sayıda kütüphaneye sahiptir.[205] Tarihi belge koleksiyonları açısından en önemli kütüphaneler, Topkapı Sarayı Kütüphanesi, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi ve İBB’ ne bağlı olarak hizmet veren Atatürk Kitaplığı’dır.
Sağlık
İstanbul çok sayıda hastane, klinik ve laboratuvarla birlikte ülkenin tıbbi araştırma merkezidir. Bu tesislerin çoğu yüksek teknolojik ekipmanlara sahiptir. Bu imkânların tıbbi turizme etkisi vardır ve kent bu alanda çok hızlı ilerlemektedir.[206] Öyleki İngiltere ve Almanya gibi Batı Avrupa ülkeleri dar gelirli hastalarını yüksek teknolojik tıbbi tedavi ve operasyonlar için İstanbul’a göndermektedir.[207] İstanbul özellikle lazer Oftalmoloji (Göz cerrahi) ve plastik cerrahi için küresel bir durak hâline gelmiştir.[206]
Kentte özellikle hava kirliliği sağlık için büyük bir sorun oluşturmaktadır. Özel araçların artması ve kamu ulaşımının yavaş ve yetersiz olması bu sorunu artırmaktadır. Bu sorunla ilgili olarak Ocak 2006’da yalnızca kurşunsuz benzin kullanımı planlanıyordu.[208]
İstanbul genelinde sağlık hizmetleri devlete bağlı ve özel sağlık kuruluşlarınca yürütülmektedir.[209] İl genelinde, tüm ilçelere yayılmış 52 devlet hastanesi vardır. Semt poliklinikleri de buna eklenince bu sayı 111’e çıkmaktadır.[209][210] Her ilçede, bir ya da birkaç sağlık ocağı da yer almaktadır. Toplam sağlık ocağı sayısı 2004’te 337 olarak belirlenmiştir. İldeki özel sağlık kuruluşlarının sayısı ise 138’dir.[209][210] Devlete ait, askerî ve özel sağlık kuruluşlarında toplam yatak sayısı 18,375’dir.[210] Gelişkin sağlık olanakları ve ülke dışına göre daha uygun fiyatları nedeniyle şehirde sağlık turizmi gelişmiştir.[206] İngiltere ve Almanya gibi Batı Avrupa ülkeleri, dar gelirli hastalarını yüksek teknolojik tıbbî tedavi ve operasyonlar için İstanbul’a göndermektedir.[211] İstanbul özellikle lazer Oftalmoloji (göz cerrahisi) ve plastik cerrahi için küresel bir durak hâline gelmiştir.[206] İldeki toplam eczane sayısı 3,852’dir.[159]
Alt yapı
Kentin su ihtiyacını karşılamak için yapılan sistemler şehrin kuruluş dönemine kadar uzanmaktadır. İki en önemli su kemeri, Roma döneminde inşa edilmiş Mazul Kemeri ve Bozdoğan Kemeri (Valens Kemeri)’dir. Şehrin Kuruluş dönemlerinde su ihtiyacı, yeraltı kaynaklarından sağlanıyordu. İlk önemli su tesisleri Roma döneminde yapılmıştır.[212] Roma İmparatorları’ndan Valens, Halkalı civarından Beyazıt’a kadar su getirtmiş ve bu su yolu için Mazul Kemer ile Bozdoğan Kemeri’ni inşa ettirmiştir.[213] Ayrıca Valens zamanında Belgrad Ormanları’nda bir bent de yaptırılmıştır. Kağıthane Deresi’nin suları ızgaralarda toplanarak şehrin su ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır. Toplananlar sular şehrin çeşitli sarnıçlarına toplanmıştır. Bu sarnıçların en büyük ve en önemlileri Binbirdirek Sarnıcı(Philoxenos) ve Yerebatan Sarnıcı’dır. Şehirde nüfusun giderek artması sonucu yine su sıkıntıları çekilmeye başlanmış, bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman bu sorunun çözülmesi için “Ser Mimaran-ı Cihan ve Mühendisan-ı Devran” diye ma’ruf Mimar Sinan’ı görevlendirdi. Böylece 1555 yılında Kırkçeşme Su Tesislerinin inşaasına başlanmış oldu.[212] Daha sonraki yıllarda suya olan ihtiyacın ve halkında isteği sonucu, küçük ikmal şebekleriyle halkın kullanımına açık çeşmeler yapılmaya başlandı.
Bugün, suları klorlama, Atık su arıtma, dezenfekte etme ve dağıtma gibi hizmetler İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) tarafından yürütülmektedir.[214] Ayrıca bazı özel kuruluşlarda temiz su dağıtımı yapmaktadır. İstanbul’da elektrik dağıtımı ve bakımı ise Türkiye Elektrik İletim A.Ş. tarafından yapılmaktadır.[215] Kentin ilk elektrik üretim tesisi ise 1914 yılında kurulan ve 1983 yılına kadar hizmet verenSilahtarağa Elektrik Santrali’dir.[216]
Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk Posta ve Telgraf Bakanlığı 23 Ekim 1840 yılında, Tanzimat Fermanı ile yaşanan gelişmelerin sonucu olarak kurulmuştur.[217] İlk postane ofisi olan Postahane-i Amire Yeni Cami avlusu yakınlarındaydı.[217] İlk Uluslararası ise 1876 yılında kurulmuş, 1901 yılında ise havale türü ve kargo gibi işlemlerin kabulüne başlanmıştır.[217] 1847 yılında Samuel Morse tarafından telgrafın patenti alınmıştır. Samuel Morse’un bu yeni buluşu, eski Beylerbeyi Sarayı’nda (Beylerbeyi Sarayı 1861-1865 yıllarında aynı yere yenisi inşa edildi.) bizzat Padişah Abdülmecit tarafından test edilmiştir.[218] Bu başarılı deneme sonrasında, İstanbul ve Edirne arasında ilk telgraf hattı kurulumu 9 Ağustos 1847 yılında başlamıştır. 1855 yılında Telgraf İdaresi kurulmuş,[217] 23 Mayıs 1909 yılındada 50 hat kapasiteli ilk manuel telefon santrali Büyük Postane adıyla Sirkeci’de hizmet vermeye başlamıştır.
Önemli mekânlar
Yapılar
İstanbul Surları
-
Ana madde: İstanbul Surları
İstanbul’un etrafını çeviren surlar tarihte 7. yy.dan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir. Son yapımı M.S. 408’den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surlarıSarayburnu’ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray’a bu taraftan ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule’ye, Yedikule’den Topkapı’ya, Topkapı’dan Ayvansaray’a uzanıyordu.[219] Surların uzunluğu 22 km.’dir . Haliç surları 5.5 km., kara 6,5 km., Marmara Surları ise 9 km.’dir.
Kara surları üç bölümden oluşur. Hendek, dış sur,iç sur. Hendekler bugün tarım alanı olmuştur. Sura bitişik ve 50 m. aralıklarla kara surları tarafında, birçoğu yıkılmış, çatlamış durumda 96 burç bulunmaktadır. Bu burçlar, boydan boya uzanan sur duvarlarından 10 metrelik çıkıntıda, çoğunlukla kare planlı ve 25 metre yüksekliğindedir.
Dolmabahçe Sarayı
-
Ana madde: Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı, Karaköy’den Sarıyer’e uzanan sahil şeridinin Kabataş ile Beşiktaş arasında kalan bölümünde, Marmara Denizi’nden Boğaziçi’ne deniz yoluyla girişte sol sahilde, Üsküdar’ın karşısında yer alan saray. Denizden yer alınıp doldurulmasıyla ortaya çıkan alana yapıldığı için dolmabahçe adını almıştır. Yapımı için dış devletlerden borç alınmıştır.[220] Dolmabahçe Sarayı’nın bugün bulunduğu alan, bundan dört yüzyıl öncesine kadar OsmanlıKaptan-ı Derya’sının gemileri demirlediği, Boğaziçi’nin büyük bir koy’u idi. Dolmabahçe sarayı hâlâ eski güzelliğini korumaktadır. Geleneksel denizcilik törenlerinin yapıldığı bu koy zamanla bir bataklık hâline geldi. 17. yüzyıl’da doldurulmaya başlanan koy, padişahların dinlenme ve eğlenceleri için düzenlenen bir “hasbahçe”ye dönüştürüldü. Bu bahçede çeşitli dönemlerde yapılan köşkler ve kasırlar topluluğu, uzun süre Beşiktaş Sahilsarayı adıyla anıldı.[221]
Haliç
-
Ana madde: Haliç
Haliç, (batılıların deyişi ile Altın Boynuz) İstanbul’un bir koyudur. Haliç’in kelime anlamı, nehir ağızındaki koy demektir. Yunan efsanesine göre; Megaralılar, kralları Beyaz’ın annesi Keroessa için Altın Boynuz ismini vermişlerdir. Bizans döneminde kolonileşme de burada başlamıştır. Aynı zamanda Bizans İmparatorluğu’nun denizcilik merkeziydi.Sahil boyunca uzanan duvarlar,şehri bir deniz filosu atağından korumak için inşa edilmiştir. Haliç’in girişinde istenmeyen gemilerin girişini engellemek için, şehirden karşıya eski Galata kulesi’nin kuzeydoğu ucuna uzanan geniş bir zincir vardı. Bu kule Latin haçlılarınca 4.Haçlı seferinde 1204 yılında geniş bir şekilde tahrip edildi. Fakat Ceneviz’liler yanına yeni bir kule inşa ettiler. Bu kule meşhur Galata Kulesi 1348 Christea Turris (Tower of Christ:İsa’nın Kulesi) diye adlandırılır. Osmanlı döneminde Yoğun Bektaşi nüfusun yaşadığı bir bölge idi. Karaağaç tekkesi,Karyağdı Baba tekkesi, Giresunlu Tekkesi gibi birçok Bektaşi tekkesi bu bölgede idi.
Beylerbeyi Sarayı
-
Ana madde: Beylerbeyi Sarayı
Beylerbeyi sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan’a yaptırılmıştır.[222] Yazlık bir saray olarak inşa edilen Beylerbeyi Sarayı, boğazı izleyebilecek bir yere yerleştirilmiştir. Saray, çok büyük olmamakla beraber, güzel işlemeleri ile göz kamaştırır. Sarayın mimarisi, Avrupa mimarisinden çok etkilenmiş olmakla beraber, Osmanlı’ya özgü süslemeler gayet rahat görülebilir. Sarayın içerisi rengarenk çinilerle süslenmiş olup içeride Avrupa’dan getirlen mobilyalar ve değerli eşyalar kullanılmıştır. Sarayın tavanlarında ve duvarlarında özellikle gemi resimleri dikkat çeker.
Topkapı Sarayı
-
Ana madde: Topkapı Sarayı
Topkapı Sarayı, İstanbul’da yer alan ve dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişidir.[223] Konumu, Haliç’i, Boğaziçi’ni ve Marmara denizi gören, İstanbul’un ilk kuruluş yeri olan bilinen akropol tepesidir. Tarihi İstanbul üçgen yarımadasının en uç noktasında, 5 km’yi bulan surlarla çevrili, 700.000 m2 özel araziye sahip bir komplekstir. Bu özelliği ile saraydan çok küçük bir şehri andıran Topkapı Sarayı, 500 yılı aşkın bir süredir kullanılmıştır. Sonradan padişah, yeni yapılan Dolmabahçe Sarayı’na taşınınca saray, uzun bir süre bakımsız bırakıldı. Saray, Cumhuriyet Dönemi’nde yapılan restorasyon sayesinde eski görkemine geri kavuştu. Şu an bir müze olarak kullanılan sarayda padişaha ait eşyalar segilenir. Müze kolleksiyonunun en değerli parçaları arasında Muhammed’in hırkası, dişi, ayak izi ve kılıcı sayılabilir. Bu nesneler, Yavuz Sultan Selim döneminde Kahire’den getirlmiştir. Başka bir değerli parça ise dünyaca meşhur Kaşıkçı Elması’dır. Topkapı Hançeri ise müzede sergilenen başka bir değerli eşyadır.
Yıldız Sarayı
-
Ana madde: Yıldız Sarayı
Yıldız Sarayı ilk kez Sultan III. Selim’in annesi Mihrişah Sultan için yaptırılmış, özellikle Osmanlı padişahı II. Abdülhamit zamanında Osmanlı İmparatorluğunun ana sarayı olarak kullanılmış, günümüzde Beşiktaş İlçesi’nde yer alan bir saraydır.[224][225] Dolmabahçe Sarayı gibi tek bir bina hâlinde değil, Marmara denizi sahilinden başlayarak kuzeybatıya doğru yükselip sırt çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir bahçe ve koruluk içine yerleşmiş saraylar, köşkler, yönetim, koruma, servis yapıları ve parklar bütünüdür.
Çırağan Sarayı
-
Ana madde: Çırağan Sarayı
İstanbul, Beşiktaş ilçesi, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray. Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların birçoğu yok olmuştur. Büyük bir saray olan Çırağan da 1910 yılında yanmıştı.[226] Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmıştı. Dört yılda 4 milyon altına mâl olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı. Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekânlar tamamlardı. Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü. Boğaziçi’nin diğer sarayları gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekân olmuştu. Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı. Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi. Yıllar boyu harabe hâlinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile beş yıldızlı, güzel bir sahil oteline dönüştürülmüştür. Bahçesinde süs havuzu, bir iskele ve bir helikopter pisti bulunmaktadır. Günümüzde birçok sosyal aktiviteye ev sahipliği yapmaktadır.[227][228]
Galata Kulesi
-
Ana madde: Galata Kulesi
İstanbul Beyoğlu’nda Galata semtinde bulunan 528 yılında inşa edilmiş kuledir. Kuleden şehir panoramik bir şekilde izlenebilmektedir. Bizans imparatoru Anastasius tarafından inşa edilmiştir. Daha sonra 1204 yılında 4.Haçlı Seferleri ile büyük ölçüde tahrip olan kule 1348 yılında İsa Kulesi olarak Cenevizliler tarafından Galata Surlarına tekrar ek olarak yapılmıştır. Bugün çok canlı mekanlardan biri olan Galata Meydanı da kulenin yanındadır.
Meydanlar
Taksim Meydanı
-
Ana madde: Taksim Meydanı
Taksim semti ve meydanı adını, Osmanlı Devleti’nde zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer olduğundan verilmiştir.[229]
Meydan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt, meydan hâline getirilip genişletildikten sonra, zamanla bugünkü görünümünü almıştır. Meydanın ortasındaki Cumhuriyet Anıtı ve çevresi bugün tören yeri olarak kullanılıyor ve buluşma yeri işlevini üstleniyor.[230] Meydan’ın başlangıcından Tünel’e kadar Nostaljik tramvay çalışır.[231]
Taksim Meydanı’nın simgesi hâline gelen Cumhuriyet Anıtı İtalyan heykeltraş Pietro Canonica’ya yaptırılmış, 1928 yılında yerine yerleştirilmiştir. Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş, anıt taş ve bronz kullanılarak yapılmıştır.[232] Cumhuriyet dönemi anıtlarından ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk’ü ve yeni düzeni anlatan bir heykeldir.[233]
Sultanahmet Meydanı
-
Ana madde: Sultanahmet Meydanı
İstanbul’un en önemli meydanlarından biri. Bizans devrinde Hipodrom olarak bilinirdi. “Hipodrom” Yunanca “hippos” (at) ve “dromos” (yol) sözcüklerinin bileşiminden oluşan ve “atyolu” anlamına gelen bir kelimedir. Osmanlı döneminde buraya At Meydanı denirdi.[234] [235]
Günümüze çok az kalıntıları kalan Bizans devri önemli yapıları ve abideleri Hipodrom çevresinde inşa edilmişti. “Büyük Saray” diye bilinen İmparatorluk Sarayı Hipodromun yanından başlar, aşağılara, deniz kenarına kadar uzanırdı. Bu Saraydan günümüze bir büyük salonun yer mozaik panosu gelebilmiştir. Şehrin en önemli meydanı Agusteion ve burası ile cadde arasında Milerium zafer takı bulunurdu. Cadde Roma’ya kadar uzanan yolun başlangıcı idi ve ilk kilometre taşı da buradaydı.[236]
Meydanda bulunan sütunlardan ilki aynı zamanda aralarından en eskisidir. Üzerinde hiyeroglifler bulunan bu taş, firavun I. Tutmosis’in mezarından taşınmıştır. 2000 yıllık tarihi ile bu taş, aslında Bizans İmparatorluğu’ndan bile daha eskidir. İkinci sütun ise “Yılanlı Sütun” ya da “Burmalı Sütun” olarak adlandırlmaktadır. Bu sütun tunçtan yapılmış olup, birbirine sarılan üç yılan şeklinde yapılmıştır. Sütun Delfi’den getirlmiş olup, kente yılan gelmesini önlediği söylenir. Şu an sütundaki yılanları başları olmayıp, sadece birinin üst çenesi İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Eskiden tepesinde altın, gümüş ve bakırdan yapılma bir kazanın olduğu söylense de doğruluğu ıspatlanamamıştır. Üçüncü sütuna ise “Örmeli Sütun” denilir. Bu sütunun taşlarının her biri ayrı bir yerden olmak üzere Anadolu’nun çeşitli yerlerinden geldiği rıvayet edilir. Eskiden üzeri altın yaldızlı levhalarla kaplı iken o levhalar kentin yağmalanmasından sonra çalınmıştır. Bu sütunun içinde bir mıknatıs bulunduğu, kenti depremden koruyacağı ve kıyamete kadar dayanacağı rıvayet edilir.
Osmanlı zamanında da Yeniçeri isyanları bu bölgede olur, kırk gün kırk gece süren şehzade sünnet düğünleri, şenlikler burada yapılırdı. Halide Edip’in İstanbul’un işgaline karşı konuşma yaptığı Sultanahmet mitingi de burada yapılmıştır.[237] Meydanın orta yerinde Kayzer II. Wilhelm’in ziyaret hatırası olarak yapılmış olan Alman Çeşmesi bulunmaktadır. [238] Meydanın batısında ise İstanbul Adliyesi yer almaktadır. Meydan günümüzde İstanbul’un en önemli turistik merkezidir.
Beyazıt Meydanı
-
Ana madde: Beyazıt Meydanı
Tarihî yarımada içerisinde bulunan tarihi bir meydandır. İstanbul Üniversitesi ve Tarihi Kapalı Çarşı’ya ev sahipliği yapmaktadır.Beyazıt Camiini de içinde bulunduran meydan turistlerin uğrak noktasıdır.
Özgürlük Meydanı
Bakırköy ilçesi İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden birisidir. Bu ilçenin en popüler mekânlarından biri de Özgürlük Meydanı veya eski adıyla Cumhuriyet Meydanıdır.
Parklar
Gülhane Parkı
Gülhane Parkı, İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alan bir parktır. Park, eskiden Topkapı Sarayı’nın bir bahçesi idi. Padişahın Dolmabaçe Sarayı’na taşınması ile bahçedeki ağaçlar da saraya taşınmıştır. Bu yüzden bahçe, o zamanlar harap bir hâlde idi. 2003 yılında park olarak yeniden düzenlenen bahçe, yeniden eski hâlini alır. Ayrıca parkın Sarayburnu’na doğru olan tarafından, İstanbul’un belki de en güzel manzaralarından biri izlenebilir. Ayrıca parkın tam oratsında Gotlar Sütunu adı verilen bir sütun yer alır.
Kültür ve modern yaşam
Sahne ve güzel sanatlar
İstanbul giderek kültürel açıdan daha önemli bir merkez hâline gelmektedir. Şehir, 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmiştir [239][240]
Dünyaca ünlü pop starlar İstanbul stadyumlarını doldururken, opera, bale ve tiyatro gibi sanat dallarında eserler yıl boyu sahnelenir. Mevsimsel festival boyunca, dünyaca ünlü orkestralar, koral müzik grupları ve caz müziğinin efsane isimleri konser vermektedirler. 1982 yılından beri düzenlenmekte olan Uluslararası İstanbul Film Festivali, Avrupa’daki en önemli film festivallerinden birisidir.[241] Güzel sanatlarla ilgili olarak 2 yılda İstanbul Bienalidüzenlenmektedir.
2004 yılında açılan İstanbul Modern Sanat Müzesi sık sık Türk ve yabancı sanatçıların sergilerine ev sahipliği yapmaktadır.[242] Ayrıca Pera Müzesi ve Sakıp Sabancı Müzesi’de dünyanın ünlü sanatçılarının sergilerini barındıran kentin önemli müzelerindendir.[243][244] Haliç’in kıyısında kurulan Rahmi M. Koç Müzesi’nde genellikle sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine ait 1800 ve 1900’lü yılların araba, lokomotif, tekne, denizaltı ve uçakları sergilenmektedir.
1881 yılında kurulan İstanbul Arkeoloji Müzesi kendi türünde dünyanın en büyük müzelerinden biridir.[245] Müzede Akdeniz Havzası, Balkanlar, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya’ya ait 1 milyon arkeolojik parça bulunmaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin bünyesine ayrıca Çinili Köşk Müzesi de bulunur. Müzede Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma İznik çinisi ve seramik örnekleri sergilenmektedir. Sultanahmet Meydanı’nda bulunan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi geç Roma İmparatorluğu dönemi ve erken Bizans İmparatorluğu dönemine ait Büyük Saray’ın taban mozikleri ve duvar süslerini barındırır. Bu müzeye oldukça yakın olan Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde ise çeşitliİslam uygarlıklarına ait geniş bir koleksiyon bulunmaktadır. Türkiye’nin ilk özel müzesi olan Sadberk Hanım Müzesi’de eski Anadolu uygarlıklarından, Osmanlılara kadar uzanan geniş bir yelpazede birçok eser içerir.[246]
Beşiktaş ilçesinde yer alan Yıldız Sarayı, İstanbul Antika Fuarı’na ev sahipliği yaparak Doğu ve Batı’dan birçok antika eseri bir araya getirmiştir.[247] Şişli’nin Mecidiyeköy semtinde bulunan Çok katlı Mecidiyeköy Antikacılar Çarşısı şehrin en büyük antikacılar çarşısıdır. 1455 – 1461 yılları arasında II. Mehmet tarafından yaptırılan Eminönü’ndeki Kapalı Çarşı mücevher, halı, sanat eseri ve antika eşyalar satan sayısız dükkân vardır.[248] Beyazıt Meydanı’ndaki tarihi ve nadir kitapların satıldığı Sahaflar Çarşısı, dünyanın en eski kitap çarşılarından birisidir. Sürekli olarak geç Roma, Bizans ve Osmanlı döneminden bu yana faaliyet göstermektedir.[249]
Canlı gösteriler ve konserler için ev sahipliği yapan bir numaralı tarihi mekânlar Aya İrini, Rumeli Hisarı, Yedikule Hisarı, Topkapı Sarayı avlusu ve Gülhane Parkı’dır. Önemli bir kültür öğelerinden biride Türk Hamamı’dır. Osmanlı döneminde yapılan ve buna en iyi örnek olan Çemberlitaş Hamamı (1584), Fatih’in Çemberlitaş semtindedir.[250]
Rekreasyon
Geleneksel plajlar su kirliliği nedeniyle yavaş yavaş kaybolmaktadır. Ancak son zamanlarda şehirde eski plajlar yeniden açılmaktadır. Kentin yüzme için en çok tercih edilen yerleri,Bakırköy, Küçükçekmece, Sarıyer ve Boğaz’dır. Şehir dışında kalan Adalar, Silivri ve Tuzla’nın yanı sıra Karadeniz’e kıyısı bulunan Kilyos ve Şile de yüzmek ve dinlenmek için tercih edilmektedir.
Prens Adaları, Marmara Denizi’ndeki bir grup adadan oluşmaktadır. Kartal ve Pendik ilçelerinin güneyinde kalan adalarda 19. ve 20. yüzyıl başlarından kalma birçok çam ve fıstık çamı vardır. Ayrıca bu dönemden kalma neoclassical and art nouveau tarzında Osmanlı yazlık konkları vardır. Adalarda başlıca balık ve deniz yemekleri yaygındır. İstanbul’a uzak mesafede bulunan Şile ilçesi yazlık ve dinlenme yeri olma özelliği ile bilinir. Şehir merkezine uzaklığı 50 kilometredir. Bozulmamış beyaz kum plajı bulunur.
Alışveriş
İstanbul’da çok sayıda tarihi çarşı vardır. Kapalı Çarşı (1461), Mahmutpaşa Çarşısı (1462) ve Mısır Çarşısı bunlardan en önemlileridir. İlk modern alışveriş merkezi ise Bakırköy ilçesinde bulunan Galleria’dır. 20. yy’ın son yıllarında daha ziyade “alışveriş merkezi” adı verilen modern çarşıların sayısı artmıştır. Bunların en önemlileri, Akmerkez 1993, Capitol Alışveriş Merkezi 1994, Profilo Alışveriş Merkezi 1998, Cevahir Alışveriş Merkezi 2002, Avrupa’nın ve Dünya’nın en iyi alışveriş merkezi ödülünü kazanan Metrocity (2003), Kanyon Alışveriş Merkezi (2006), İstinye Park (2008), Meydan Alış Veriş Merkezi (Ümraniye[251] – Merter[251] – 2009).
Restoranlar
İstanbul, geleneksel Türk lokantaları ile birlikte, Avrupa ve Uzak Doğu’lu birçok restoran ve diğer mutfakları bünyesinde barındırmaktadır. Kentin en önemli meyhane ve barları şehrin en canlı yerlerinden biri olan Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi’nde toplanmıştır. 1876 yılında açılan Çiçek Pasajı, pek çok tarihi meyhane, bar ve restoranı içerisinde bulundurmaktadır. 1870 yılındaki büyük Beyoğlu yangını sonucu yanarak yıkılan Naum Tiyatrosu’nun yerine Hristaki Zografos Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. Rum Cleanthy Zanno’nun mimarlığında yeni bir tip çarşı binası olarak Cité de Péra adıyla açılmıştır.
Diğer tarihi bar ve kahvehaneler Tünel Pasajı çevresindeki alanlarda ve Asmalımescit Sokağı yakınlarında ve yine Çiçek Pasajı’nın arka darafına düşen Nevizade Sokağı’nda yoğunlukla bulunur. İstiklal Caddesi çevresindeki bazı tarih mahalleler farklı şekillerde yeniden restore edilmiştir. Galatasaray Lisesi yakınlarındaki Cezayir Sokağı’nda resmi olmayan adıyla bilinen La Rue Française[252][253] de (Fransız Sokağı) frankofon barlar, kafeler ve canlı müzik dinletisi sunan restaronlar bulunmaktadır.[254]
İstanbul da tarihi balık lokantalarıda oldukça ünlüdür. En popüler balık lokantaları genellikle Boğaz’da ve şehrin güneyindeki Marmara Denizi kıyılarındadır.[255][256] Ayrıca Marmara Denizi’ndeki en büyük Prens Adaları (Büyükada, Heybeliada,Burgazada ve Kınalıada) ve İstanbul Boğazı’nın kuzey girişinde bulunanAnadolu Kavağı’da tarihi balık restoranlarıyla ünlüdür.
Gece hayatı
Şehirdeki pek çok gece kulübü, barlar, restoranlar ve tavernalar canlı müzik ile birlikte insanlara hizmet vermektedir. Gece kulüpleri, restoran ve barların sayısında artışla birlikte yaz aylarında artan sıcaklık insanları bu yerlere çekmektedir. Özellikle İstiklal Caddesi ve Nişantaşı çevrelerinde kafeler, restoranlar, barlar, kulüpler, sanat galerileri, tiyatro ve sinemalar yoğunlaşmıştır. Babylon[257] ve Nu Pera Beyoğlu’daki yaz ve kış hizmet veren gece kulüplerindendir.
En popüler açık hava gece kulüpleri İstanbul Boğazı kıyılarında bulunur. Ortaköy semtinde bulunan Sortie[258],[259] Reina[260][261] ve Anjelique[262] bunlardan bazılarıdır. Ortaköy semtinin bir diğer önemli mekânlarından Q Caz Bar ise canlı caz müziği ile insanlara şık bir ortam sunmaktadır.
Maslak semtindeki İstanbul Arena ve Boğaziçi’ndeki Kuruçeşme Arena[263] dünyanın dört bir köşesinden gelen ünlü şarkıcı ve orkestraların canlı konserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Maslak semtindeki bir başka yerlerden birisi olan Parkorman[264], Music TV’nin 2002 yılındaki canlı konser ve partilerine ev sahipliği yapmıştır.
Ulaşım
-
Ana madde: İstanbul halk taşımacılığı
İstanbul’da ulaşım kara, hava, deniz ve demiryolu gibi farklı şekillerde yapılmaktadır. Şehiriçi, şehirlerarası ve uluslararası taşımacılığın yapıldığı büyük merkezlere sahiptir. İlde havayolu ulaşımının yapıldığı iki sivil havalimanı vardır.[265][266] Yurtiçi ve yurtdışı pek çok merkeze aktarma yapmaksızın uçmak mümkündür. İldeki havalimanlarından Atatürk Havalimanı, Avrupa Yakası’nda Bakırköy ilçesinde;[267] Sabiha Gökçen Havalimanı ise Anadolu Yakası’nda Pendik ilçesinde yer alır.[268] Atarürk Havalimanı ilde alanında ilk olup, hava ulaşımında en büyük paya sahiptir. Havalimanından günde ortalama 650-700 uçak havalanmaktadır.[269] Kent merkezine metro hattı ve otoyollarla bağlıdır.
Karayoluyla ulaşımı ise İstanbul’da özellikle şehirlerarası yolculukta büyük bir paya sahiptir. Türkiye’nin her iline ve ayrıca Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan gibi komşu ülkelere İstanbul’dan doğrudan seferler vardır.[270] Anadolu Yakası’nda Harem Otogarı, Avrupa Yakası’ndaysa Büyük İstanbul Otogarı hizmet vermektedir.[271][272] İstanbul Otogarı da metroyla kent merkezine bağlanmaktadır. Bunun dışında şehrin değişik bölgelerinde, kimi büyük seyahat firmalarının işletmesini yaptığı cep otogarları vardır.[273]
Demiryolu ise bu iki ulaşım yoluna oranla daha az tercih edilen bir başka hizmettir. İstanbul’dan Eskişehir, Ankara, Konya, Adana, Bitlis, Van gibi yurtiçi merkezlerle;[274] Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Macaristan, İran, Suriye ve Irak gibi dış merkezlere tren seferleri vardır.[275][276] Yüksek Hızlı Tren projesinin yakın gelecekte İstanbul’a uzatılması öngörülmekedir. Demiryolu ilde ayrıca şehiriçi halk taşımacılığında da kullanılmaktadır.[277]
Deniz yoluyla ise ilde düzenli ulaşım yalnızca yurtiçinde gerçekleştirilir. İstanbul’dan Yalova’ya, Balıkesir’e ve Bursa’ya feribot ve araba vapuru seferleri vardır.[278] İstanbul Limanı’na turistik amaçlarla gelen münferit gemiler dışında yurtdışı varışlı gemi seferi yoktur.
İstanbul’da şehiriçi ulaşım ise büyük bir sektördür. Otobüslerle ulaşım sağlayan İETT; şehirhatları vapurlarını ve deniztaksi işleten İDO; tramvay, metro, füniküler ve teleferik hatlarının sahibi İstanbul Ulaşım A.Ş.; banliyö hizmeti sağlayan TCDD; dolmuşlar, yolcu motorları ve ticari taksilerle İstanbul kompleks bir ulaşım ağına sahiptir. İstanbul’da şehiriçi raylı sistem uzunluğu 75.5 km olup, 51.5 kilometrelik raylı sistem inşaatı sürmektedir.[279] İETT, 5.000 otobüslük filoyla, İDO, 89 gemiden oluşan filosuyla ile 33 hatta, 82 noktaya hizmet vermektedir.Not 3 [›][278][280][281]
İlden O-1, O-2, O-3 ve O-4 otoyolları geçer. Otoyollar Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile birbirlerine bağlanır. Köprüler şehiriçi ulaşımda da kilit noktalardır. Pik saatlerde köprülerde sık sık tıkanmalar oluşmaktadır. İstanbul’a bağlı köylerle ve Silivri, Çatalca, Şile gibi uzak ilçelere İETT’nin hatlarına ek olarak özel firmalar da ulaşım sağlamaktadır.
Kent dışı ulaşım
Karayolu ile ulaşımda kullanılan Büyük İstanbul Otogarı, 1980’li yıllarda Topkapı’da bulunan İstanbul Trakya Otogarı’nın yetersiz gelmesi üzerine, 1987’de yapımına başlanmış, 1994 yılında hizmete girmiştir.[282]
Kente demiryolu ile ulaşım için kullanılan Haydarpaşa Garı, 1908’de İstanbul – Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilmiştir. Gar, TCDD’nin ana istasyonudur. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda Kadıköy’de bulunur. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde bu istasyondan Bağdat Demiryolu yanında Hicaz Demiryolu seferleri de yapılmaya başlanmıştır.[283] Şehrin Avrupa yakasında Eminönü’nde bulunan Sirkeci Garı Trakya ve Avrupa’ya demiryolu ulaşımının başlangıcıdır.
Kente havayolu ile ulaşım için Atatürk Havalimanı[284] ile Sabiha Gökçen Havalimanları mevcuttur.[285] 3. Havalimanının da yapılması gündemdedir.
Kentin Türkiye’deki önemli merkezlere uzaklığı şöyledir: Kayseri 770 Adana 939, Hatay 1171, Ankara 454, Antalya 724, Bursa 243, Edirne 227, Diyarbakır 1372, Gaziantep 1136, İzmir 565, Konya 663, Kayseri 770, Samsun 733,Trabzon 1067 km.[286]
Kent içi ulaşım
İlde kent içi ulaşımda kullanılmak üzere İETT ve Ulaşım AŞ tarafıdan[287] işletilen metro, tramvay, metrobüs otobüslerin yanında dolmuş ve İDO tarafından işletilen deniz otobüsleri ve feribotlar da kullanılmaktadır. İstanbul, 1876’da yapılanTünel ile toplu taşımada metronun ilk kullanıldığı yerlerdendir. Yapımına 2004 yılında başlanan Marmaray tamamlandığında, Avrupa yakası ile Asya yakası arasında raylı sistem ile yolculuk yapılabilecektir.[288] Kentte onüç adet raylı sistem hattı vardır ve bu hatların uzatılması ve yenilerinin yapılması projeleri vardır.[289] Kentte ayrıca 1510 m uzunluğundaki Fatih Sultan Mehmet ve 1071 m uzunluğundaki Boğaziçi Köprüsü ile Avrupa Yakası ile Asya Yakası arasındaki ulaşım sağlanır. 3. Köprünün ihalesi bugünlerde yapılmaktadır.
Metro
-
Ana madde: İstanbul metrosu
İstanbul Teknik Üniversitesi Müzesi’nde, son senelerde eski kitaplar arasında bulunarak sergilenen, Avant Projet d’un Metropoliain a Constantinople (İstanbul’da bir metro ön projesi) L. Guerby Ing. imzasını taşıyor. Projenin eldeki mavi ozalit kopyası 1/5.000 ölçeğinde. Güzergah üzerindeki 24 istasyon Topkapı suriçi tramvay durağından başlayarak Şişli tramvay durağında son buluyor. İstasyonlarda peron uzunlukları 75 m; en uzun ara 975 m, en kısa ara 220 m olarak önerilen proje, 10 Ocak 1912 tarihini taşıyor.
İstanbul Metrosu ile ilgili yapılan son proje IRTC kapsamında 1987’de gerçekleştirilen çalışmadır. Bu konsorsiyum İstanbul Metrosu ile birlikte “Boğaz demiryolu tüneli” projesini de birlikte hazırlamıştır. Bu etütte metro güzergahı 16.207 m olup istasyonları Topkapı – Şehremini – Cerrahpaşa – Yenikapı – Unkapanı – Şişhane – Taksim – Osmanbey – Şişli – Gayrettepe – Levent – 4.Levent olan bir hat önermiştir. Bu projenin Şişhane-Yenikapı arası açılmıştır.
2004 yılında temelleri atılan Marmaray Projesi’ 2013 yılının sonlarında tamamlanmıştır. Avrupa ve Asya yakasını İstanbul Boğazı’nın altından birleştirmiştir. Adının ilham kaynağı olan Ankaray ve Bursaray’dan tamamen farklıdır. Zira Ankaray ve Bursaray birer metrodur. Marmaray ise Manş Denizi’ndeki Eurotunnel benzeri bir demiryolu’ dur . Bununla beraber İstanbul metrosuna aktarma bağlantıları da vardır.[290]
Anadolu Yakası’nda ise 2005 yılında Kadıköy-Kaynarca Metrosu’nun temeli atılmıştır. Hat, Temmuz 2012 tarihinde Kadıköy-Kartal olarak hizmete girecek, Kaynarca uzatması açıldığında 26,5 KM uzunluğuyla İstanbul’un en uzun metrosu olarak 19 istasyona sahip olacaktır. Hattın Sabiha Gökçen Havaalanı ile bağlantısının yapılması da gündemdedir.
Ayrıca Üsküdar-Çekmeköy metro projesinin de 2012 Mart ayı itibariyle inşaatına başlandı. Projenin 38 ayda bitirilmesi planlanmaktadır.
Medya
İlk Türkçe gazete Takvim-i Vekayi, 1 Ağustos 1831 tarihinde Bâb-ı Âli semtinde basıldı.[291] Bâb-ı Âli böylece medyanın en önemli merkezi hâline gelmiştir. İstanbul, Türkiye’nin medya başkenti olmakla birlikte çeşitli yerli ve yabancı basın kuruluşları arasında büyük bir rekabet vardır. Türkiye’nin önemli ulusal medya ve yayın kuruluşlarının merkezide çoğunlukla İstanbul’dadır. Aynı zamanda Ankara ve İzmir’de de yayın merkezleri vardır.[292] İstanbul merkezli büyük gazete kuruluşları olan; Posta, Zaman, Hürriyet, Milliyet, Sabah,Radikal, Cumhuriyet, Türkiye, Akşam, Star, BirGün, Tercüman, Vatan, Takvim, Yeni Asır (Ana binasının biri de İzmir’dedir.) Yeni Şafak ve Türkiye’nin ilk İngilizce gazetesi olan Hürriyet Daily News[293] ile Today’s Zaman bunların başlıcalarıdır. Ayrıca çok sayıda yerel – ulusal TV ve radyo istasyonlarıda İstanbul’da bulunmaktadır. TNT, STV, CNBC-e, CNN Türk, Ulusal Kanal, MTV Türkiye, FOX, TRT (Ana binasının biri de Ankara’dadır.) NTV, Kanal D, ATV, Show TV, Star TV, Cine5, Skytürk 360, TGRT Haber, Kanal 7, KanalTürk,Flash TV ve diğer birçok sayıdaki TV kuruluşları bunların arasındadır. Şehirde yüzü geçkin FM radyo istasyonuda bulunmaktadır.[294]
Spor
Bizans ve Roma dönemlerinden beri birçok spor faaliyetine ev sahipliği yapan İstanbul; günümüzde futbol, basketbol, voleybol, hentbol ve çeşitli motor ve spor yarışlarına ev sahipliği yapar. Türkiye liglerinin üç büyüğü olarak adlandırılan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın antrenman ve maç sahaları da burada bulunmaktadır.[295][296]
Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena, Atatürk Olimpiyat Stadı ve Şükrü Saraçoğlu Stadı UEFA’nın beş yıldızlı stadları arasındadır ve Atatürk Olimpiyat Stadı, 2005 Şampiyonlar Ligi Finali’ne ev sahipliği yapmıştır.[297]Aynı şekilde Şükrü Saraçoğlu Stadı da 2009 UEFA Kupası Finali’ne ev sahipliği yapmıştır.
Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Formula 1 yarışlarına 2005 ila 2011 tarihleri arasına kadar ev sahipliği yapmıştır ve 2012 Grand Prix takviminden çıkarılmıştır. İstanbul Park Pisti, toplam 2 milyon 215 bin m2’lik bir alanı kaplamaktadır.[298]
Türkiye’nin en önemli hipodromu olan Veliefendi Hipodromu kentteki önemli yarışlara ev sahipliği yapmaktadır.
Kulüpler, ligler, stadlar ve spor salonları
Futbol
Süper Lig
Kulüp | Saha | Kapasite | Kuruluşu |
---|---|---|---|
Beşiktaş | BJK İnönü Stadyumu | 32.145 | 1903 |
Fenerbahçe | Şükrü Saracoğlu Stadyumu | 50.530 | 1907 |
Galatasaray | Türk Telekom Arena | 52.650 | 1905 |
İstanbul Başakşehir FK | Başakşehir Fatih Terim Stadyumu | 17.800 | 2014 |
Kasımpaşa | Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu | 14.234 | 1921 |
Kadınlar 1. Ligi
Kulüp | Saha | Kapasite | Kuruluşu |
---|---|---|---|
Ataşehir Belediyesi SK | Yenisahra Stadyumu | 1.000 | 2007 |
Basketbol
Türkiye Basketbol Ligi
Kulüp | Saha |
---|---|
Anadolu Efes | Abdi İpekçi Arena |
Beşiktaş İntegral Forex | BJK Akatlar Arena |
Darüşşafaka Doğuş | Ayhan Şahenk Spor Salonu |
Fenerbahçe Ülker | Ülker Sports Arena |
Galatasaray Liv Hospital | Abdi İpekçi Arena |
İstanbul BŞB | Cebeci Spor Salonu |
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi
Kulüp | Saha |
---|---|
Beşiktaş | BJK Akatlar Arena |
Fenerbahçe | Ülker Sports Arena |
Galatasaray Odeabank | Abdi İpekçi Arena |
İstanbul Üniversitesi B.G.D. | Prof. Dr. Turgay Atasü Spor Salonu |
Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi
Kulüp | Saha |
---|---|
Beşiktaş RMK Marine | Süleyman Seba Spor Salonu |
Galatasaray | Ahmet Cömert Spor Salonu |
Pendik Belediye | İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yakacık Spor Salonu |
Voleybol
Türkiye Bayanlar Voleybol Ligi
Kulüp | Saha |
---|---|
Beşiktaş | BJK Akatlar Arena |
Eczacıbaşı Vitra | Eczacıbaşı Spor Salonu |
Fenerbahçe Grundig | Burhan Felek Spor Salonu |
Galatasaray Daikin | Burhan Felek Spor Salonu |
Sarıyer Belediye | Sarıyer Spor Salonu |
Vakıfbank | Burhan Felek Voleybol Salonu |
Yeşilyurt | Yeşilyurt Spor Salonu |
Türkiye Erkekler Voleybol Ligi
Kulüp | Saha |
---|---|
Beşiktaş | BJK Akatlar Arena |
Fenerbahçe | Burhan Felek Spor Salonu |
Galatasaray FXTCR | Burhan Felek Spor Salonu |
İstanbul BŞB | Haldun Alagaş Spor Salonu |
Hentbol
Türkiye Erkekler Hentbol Süper Ligi
Kulüp | Saha |
---|---|
Beşiktaş Mogaz | Süleyman Seba Spor Salonu |
Türkiye Kadınlar Hentbol Süper Ligi
Kulüp | Saha |
---|---|
Maltepe Belediyesi Gençlik Spor Kulübü | İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yakacık Spor Salonu |
Üsküdar Belediyesi Spor Kulübü | Haldun Alagaş Spor Salonu |
-
Türk Telekom Arena
-
BJK İnönü Stadyumu
-
Şükrü Saracoğlu Stadyumu
İstanbul’daki camiler listesi
Avrupa yakası
Eski İstanbul (Suriçi şehir)
|
|
Galata, Beşiktaş, Sarıyer
|
|
Avcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar, Güngören, Esenler, Küçükçekmece, Zeytinburnu
- Avcılar Merkez Camii, Avcılar
- Esenler Merkez Camii, Esenler
- Esenler Birlik Camii, Esenler
- Güneşli Merkez Camii, Güneşli
- Hacı Ahmet Tükenmez Camii, Avcılar
- İkitelli Merkez Camii, Küçükçekmece
- Mareşal Çakmak Mahallesi Camii, Güngören
- Uhud Camii, Güngören
- Yenibosna Merkez Camii, Yenibosna
- Çinili Camii, Bahçelievler
- Ulubatlı Hasan Camii, Bahçelievler
- Hafız Ali Camii, Bahçelievler
- Zeytinburnu Sümer Camii, Zeytinburnu
- Zeytinburnu Yenidoğan Camii, Zeytinburnu
- Zeytinburnu Sümer İmam-ı Cafer Camii, Zeytinburnu
- Yavuz Selim Camii, [[Cennet, Küçükçekmece
- Yıldız Camii, Tepeüstü, Küçükçekmece
- Mevlana Camii, Tepeüstü, Küçükçekmece
- Fatih Camii, Gültepe, Küçükçekmece
- Hicret Camii, Mahmutbey, Bağcılar
- Şirinevler Ulu Camii, (1979), Bahçelievler – İstanbul’un en büyük ikinci camisidir.
- Ataköy 5.Kısım Ömer Duruk Camii, Bakırköy
Anadolu yakası
|
|
Adalar
- Burgazada Camii, Burgazada
- Heybeliada Camii, Heybeliada
- Kınalıada Camii, Kınalıada
- Hamidiye Camii , Büyükada
- Kumsal Camii, Büyükada
- Nizam Camii, Büyükada
İstanbul’daki kiliseler listesi
Kilise İsimlerinin Anlamı
- Rum kiliseleri
- Kilise adlarında kullanılan hagia, hagios azize, aziz demektir ve aya, ayios okunur.
- Ermeni Kiliseleri
- Surp, kutsal demektir. Örn. Surp Haç Kilisesi (Van, İstanbul).
İstanbul Kiliseleri
Rum Ortodoks Kiliseleri çoğunluktadır. Bu kiliselerin neredeyse tamamına yakını Bizans döneminden kalmadır. Rum Ortodoks kiliselerinin bir çoğunda şifalı olduğuna inanılan, kutsal su içeren ayazmalar bulunur. Sayı olarak daha sonra Ermeni ve Katolik Kiliseleri gelir.
Bu kiliselerin hepsi ibadete açık değildir. Birçoğu (özellikle Rum Ortodoks Kiliseleri) ya müze, ya başka amaçlarla kullanılmakta ya da harap durumdadır.
Rum Ortodoks Kiliseleri
- Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Fener
- Aya İrini, Topkapı
- Aya Triada Kilisesi, Taksim
- Aya Yorgi, Büyükada
- Hagios Polieuktos, Topkapı
- Havariyyun, Fatih
- Kanlı, Fatih
- Nikolaos, Ayakapı
- Kyriaaki, Kumkapı
- Panagia Elpida, Kumkapı
- Theodoros, Yenikapı
- Panagiea, Altımermer
- Menas,
- Georgios,
- Khristos Analepsisi,
- Nikolaos,
- Konstantinos,
- Helene, Samatya
- Panagia, Belgradkapı
- Nikolaos, Topkapı
- Demetrios, Sarmaşık
- Georgios, Edirnekapı
- Panagia, Salmatomruk
- Panagia Hançeriotissa, Tekfursarayı
- Panagia Suda, Eğrikapı
- Panagia Blakherna, Demetios Kananou, Ayvansaray
- Panagia Balinu, Taksiartes, Balat
- Panagia Mugliotissa, H.Georgios Poteras, Fener
- Hpasaskave, Hasköy
- Konstantinos ve Helene, Beyoğlu
- Panagia, Galatasaray
- Trias, Taksim
- Panagia Evangelistria, Dolapdere
- Demetrios, Athanisios, Kurtuluş
- Dodeka Apostoloi, Feriköy
- Hristos Metamorphosisi, Şişli
- Panagia, Beşiktaş
- Phokos, Ortaköy
- Demetrios, İoannes Prodromos, Kuruçeşme
- Taksiarkhes, Propethes Elias, Arnavutköy
- Khralamsok, Bebek
- Panagia Evangelistira, Boyacıköy
- Taksiarkhes, İstinye
- Nikolaos, Panagia, Yeniköy
- Panagia Pege, Silivrikapı
- Nikolaos, Georgios, Khristos, Büyükada
- Trias, Hsypridon, Khristos, Heybeliada
- Georgios, Khristos, Burgazada
- Khrasitos, Kınalıada
- Heuphemia, Trias (Aya Triada), Kadıköy
- Hioannes Khrysostomos, Kalamış
- Georgios, Yeldeğirmeni
- Prophetes Elias, Üsküdar
- Pantelemion, Georgios, Kuzguncuk
- Georgios, Çengelköy
- Hristos Metamorphosis, Kandilli
- Konstantinos ve Helene, Paşabahçe
- Paraskeve, Beykoz
- Paraskeve, Konstantinos, Tarabya
- Paraskeve, Büyükdere
- İoannes Prodromos, Yenimahalle
- Georgios, Khristos Analepsis, Bakırköy
- Stephanos, Yeşilköy
- Demetrios, Panagia, Prophetes Elias, Büyükada
- Nikolaos, Prophetes Elias, Heybeliada
- İoannes Prodromos, Burgazada
- Panagia, Kınalıada
- Georgios Metokhi, Fener
- Georgios Metokhi, Yeniköy
- Georgios Metokhi, Heybeliada
- İoannes Prodromos Methokhi, Balat
- Panagia Kaphatiane, Hnikolaos, İoannes Prodromos, Galata
- Balıklı Hagia Kharalampos, Silivrikapı
- Haigoi Anargiroi, Silivrikapı
- Hristos Genesis, Arnavutköy
Ermeni Kiliseleri
- Surp Asdvadzadzin Meryemana – İstanbul Ermeni Patrikhanesi, Kumkapı
- Surp Harutyun, Kumkapı
- Surp Kevork, Samatya
- Surp Hagop, Samatya
- Surp Hovhan Vosgeperan Kilisesi (Katolik), Taksim
- Surp Hovhannes Avedaraniç, Narlıkapı
- Surp Pırgiç, Yedikule
- Surp Hreşdagabed , Balat
- Surp Asdvadzadzin, Eyüp
- Surp Kirkor Lusavoriç, Karaköy
- Surp Yerrortutyun, Beyoğlu
- Surp Asdvadzadzin, Beşiktaş
- Küd Dıpo Surp Asdvadzadzin, Yeniköy
- Yerevman Surp Haç, Kuruçeşme
- Surp Garabed, Bağlarbaşı
- Surp Kirkor Lusavoriç, Kuzguncuk
- Surp Asdvadzadzin, Sakızağacı
- Surp Yerrortutyun, Beyoğlu
- Surp Hisus Pırgiç, Karaköy
- Surp Boğos, Büyükdere
- Surp Kirkor, Ortaköy
- Surp Levon (Katolik), Kadıköy
- Surp Nişan, Kartal
- Avedaranagan Amenasurp Yerrotutyun (Protestan), Aynalıçeşme
- Surp Asdvadzadzin, Tarlabaşı
Katolik Kiliseleri
- Saint Benoit (Fransız), Galata
- Saint Esprit (Fransız), Beyoğlu
- Sant’Antonio (İtalyan), Beyoğlu
- Santa Maria (İtalyan), Tünel
- Sankt Georg (Avusturya), Karaköy
- Saint Pierre ve Saint Paul (Italian), Galata
- Notre Dame de l ‘Assumption (Fransız), Moda
- St Augustine (Fransız), Fenerbahçe
- Czestochova Meryem Ana (Polonya), Polonezköy
Anglikan Kiliseleri
- İngiliz Konsolosluğu Anglikan Şapeli, Galatasaray
- Kırım Kilisesi Anglikan, Beyoğlu
- Pera Diriliş Kilisesi- Aynalıçeşme Beyoğlu
- All Saints Anglikan-Presbiteryen, Moda
Protestan Kiliseleri
- Alman Protestan Kilisesi, Tarlabaşı, Beyoğlu
- Anadolu Protestan Kilisesi (Kadıköy)
- Beşiktaş Protestan Kilisesi
- Hollanda Konsolosluğu Hollanda Şapeli, Beyoğlu
- İsveç Lutheran, Tünel
- İstanbul Nehir Pentikostal Kilisesi, Harbiye
- İstanbul Altıntepe Protestan Kilisesi, Altıntepe
- İstanbul Dirisu Kilisesi, Osmanbey
- Kadıköy Uluslarası Topluluğu (KUT Kilisesi, Kadıköy)
- Union Church
- Ümraniye Protestan Kilisesi
- Yaşam Kilisesi
- Gedikpaşa İncil Kilisesi, Fatih
- Zeytinburnu Mesih İmanlıları İbadethanesi, Zeytinburnu
Diğer Kiliseler
- Rus Ortodoks, Galata
- Sveti Stefan Bulgar Ortodoks, Balat
- Türk Ortodoks Meryam Ana Kilisesi, Galata
- Türk Ortodoks Aya Nikola Kilisesi, Galata
- Türk Ortodoks Aya İoanes Kilisesi, Galata
İstanbul’daki sinagoglar listesi
Eklenecek!
İstanbul’daki çeşmeler listesi
15.yüzyıl
- Davut Paşa Çeşmesi
16.yüzyıl
|
|
17.yüzyıl
|
|
19.yüzyıl
- Ahmet Kemali Efendi Çeşmesi
- Selami Çeşme
20. yüzyıl
|
|
Tarihsiz
- Esircibaşı Meydan Çeşmesi
- Arabzade Abdürrahman Efendi Çeşmesi
- Elhac Mahmut Ağa Çeşmesi
- Kiler Kethüdası Çeşmesi
- Gümüşlü Sofa Çeşmesi
- Elhac Hasan Efendi Çeşmesi
Lahika
|
|
Notlar ve Kaynakça
- ^ “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS)”. Türkiye İstatistik Kurumu. 2013. Erişim tarihi: 28 Nisan 2014.
- ^ “Cumhuriyet Dönemi’nde Ankara başkent yapılmışsa da İstanbul kültürel başkent olma özelliğini korumuştur.” İstanbul, Anadolu Yayıncılık (1983), s.4086.
- ^ İstanbul Büyükşehir ve metropol
- ^ “İki kıta üzerine kurulu İstanbul, Türkiye’nin siyasi ve iktisadi merkezi olmayı sürdürmektedir.” (“À cheval sur deux continents Istanbul demeure le pôle culturel et économique de la Turquie.“) Istanbul, Michelin (2011), s. 106. ISBN 2-06-715438-9, 9782067154384
- ^ List of cities proper by population
- ^ PriceWaterhouseCoopers: U.K. Economic Outlook and Global City GDP Ranking 2005-2020 Full Report (PDF)
- ^ İstanbul kent haritası
- ^ “İstanbul’a merhaba”. istanbul.gov.tr T.C. İstanbul Valiliği. Erişim tarihi: 2009-07-28.
- ^ İstanbul ilçeleri
- ^ [1] T.C. Kültür Bakanlığı Osmanlı başkentleri sayfası.
- ^ “Saltanatın kaldırılması, Cumhuriyetin ilanı ve halifeliğin kaldırılması” (pdf). hacettepe.edu.tr (Hacettepe Üniversitesi). Erişim tarihi: 2009-07-29.
- ^ Kaya, Önder (2010). “Byzas’ın yerinden Konstantin’in şehrine: İstanbul” (Türkçe).Cihan Payitahtı İstanbul. İstanbul: Timaş. ss. sf. 15-23. ISBN 978-605-114-165-5.
- ^ “Çağlar boyu İstanbul”. Erişim tarihi: 29 Haziran 2010.
- ^ “History of sedimentary infilling of Yarimburgaz Cave, Turkey”. Erişim tarihi: 29 Haziran 2010. (İngilizce) (WebCite®)
- ^ “İstanbul’un en eski yerleşimi: Yarımburgaz Mağaraları”. Erişim tarihi: 29 Haziran2010. (WebCite®)
- ^ a b “Fikirtepe Kültürü”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. III. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları. 1993. ss. sf. 315, 316, 317.
- ^ “İstanbul”. Temel Britannica. IX. İstanbul: Ana Yayıncılık. 1993. ss. sf. 115.
- ^ “Coğrafi konum ve stratejik önem”. Erişim tarihi: 29 Haziran 2010. (WebCite®)
- ^ a b c d e “İstanbul”. Temel Britannica. IX. İstanbul: Ana Yayıncılık. 1993. ss. sf. 116.
- ^ İstanbul Efsaneleri, Kitapçık, Focus Dergisi Eki, Temmuz 2005, 38 Sayfa
- ^ a b c “Kelimebaz: İstanbul”. Sevan Nişanyan. Erişim tarihi: 30 Haziran 2010.(WebCite®)
- ^ Göncüoğlu, Süleyman Faruk (2010). “En çok ismi olan şehir” (Türkçe). İstanbul’un İlkleri Enleri. İstanbul: Ötüken. ss. 233. ISBN 978-975-437-753-8.
- ^ Tarcan, Halûk (Temmuz 2010). “İstanbul’un Kökü Tartışması”. Aydınlık: 62,63. ISSN 1301-6679.
- ^ “The Bithynian cities under the later empire”. Erişim tarihi: 30 Haziran 2010.(İngilizce) (WebCite®)
- ^ Georgacas, Demetrius John (1947). “The Names of Constantinople”. Transactions and Proceedings of the American Philological Association (The Johns Hopkins University Press) 78: 347–67. doi:10.2307/283503.
- ^ Evans 2000, sayfa 16
- ^ Necdet Sakaoğlu (1993). “İstanbul’un adları”. Dünden bugüne İstanbul ansiklopedisi. Türkiye Kültür Bakanlığı.
- ^ Room 2006, sayfalar 177
- ^ Constantinople, Thomas K. Wukitsch, B.A., M.S
- ^ Necdet Sakaoğlu (1993). “Kostantiniyye”. Dünden bugüne İstanbul ansiklopedisi. Türkiye Kültür Bakanlığı.
- ^ Evliya Çelebi Seyahatnamesi, 5. Kitap, “Hazırlayan”: Yücel Dağlı, Seyit Ali Kahraman, İbrahim Sezgin, YKY Yayınları, İstanbul 2001, s. 44, 109, 119, 137, 157. ISBN 975-08-0235-7
- ^ Evliya Çelebi Seyahatnamesi, 5. Kitap, “Hazırlayan”: Yücel Dağlı, Seyit Ali Kahraman, İbrahim Sezgin, YKY Yayınları, İstanbul 2001, s. 7, 8, 10… ISBN 975-08-0235-7
- ^ Lexicorient, Istanbul
- ^ Richard D. Robinson (1965). The First Turkish Republic: A Case Study in National Development. Cambridge University Press.
- ^ Stanford and Ezel Shaw (1977). History of the Ottoman Empire and Modern Turkey. Cambridge University Press.
- ^ 3sat HD, Ein Film von Albrecht Knechtel & Tuğrul Artunkal, Kamera Frank-Peter Lehmann, Produktion Albert Knechtel/Rilana Film im Auftrag des 2DF in Zusammenarbeit mit arte, 2010
- ^ Yarımburgaz Mağarası kazıları 01 Nisan 2009
- ^ İstanbul’un Tarihçesi, harika.istanbul.gov.tr 2009-07-28 tarihinde erişildi.
- ^ BBC: “Istanbul’s ancient past unearthed” Published on January 10, 2009. Retrieved on January 11, 2009.
- ^ “Hürriyet: Bu keşif tarihi değiştirir (2 October 2008)”. Hurriyet.com.tr. 2009-05-23. Erişim tarihi: 2009-05-28.
- ^ “Hürriyet: Photos from the Neolithic site, circa 6500 BC”. Fotogaleri.hurriyet.com.tr. Erişim tarihi: 2009-05-28.
- ^ “Cultural Details of Istanbul”. Republic of Turkey, Minister of Culture and Tourism. Erişim tarihi: 2007-10-02.
- ^ Vailhé, S. (1908). “Constantinople”. Catholic Encyclopedia. 4. New York: Robert Appleton Company. Erişim tarihi: 2007-09-12.
- ^ “The Early History of Constantinople”. Erişim tarihi: 2008-07-12.
- ^ İstanbul. Britannica Online. 2007-09-27.
- ^ “İstanbul’un tarihteki isimleri”. Istanbulhotels.net. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ Fetihle gelen yenilikler
- ^ 1509 Büyük İstanbul Depremi
- ^ Tanzimat Fermanı yenilikleri
- ^ İstanbul’un işgali
- ^ [2]
- ^ 15. Dünya Ekonomi Kongresi 26 Temmuz 2009 tarihinde ulaşıldı.
- ^ Türkiye cumhuriyeti nüfus sayımları
- ^ 1973 yılı Boğaziçi Köprüsü’nün açılış videosu. 2009-07-28 tarihinde erişildi.
- ^ “Kanun No. 2972”. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2014.
- ^ “Kanun No. KHK/195”. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2014.
- ^ “Kanun No. 3030”. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2014.
- ^ “Kanun No. 5216”. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2014.
- ^ Britannica/Hagia Sophia
- ^ Archnet/Hagia Sophia
- ^ “2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul, Fethiye Camii”. ibb.gov.tr. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ Osmanlı Sanatı
- ^ Resim:Istanbul districts.png, Resim:Tekirdağ districts.png ve Resim:Kocaeli districts.png incelendiğinde çıkan sonuç
- ^ a b “Nasıl oluştu”. Erişim tarihi: 3 Kasım 2009. (WebCite®)
- ^ a b c “Doğal yapı”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. III. İstanbul: Arkın. ss. sf. 76, 77, 78, 79.
- ^ a b c d e “Ormanlar”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. VI. İstanbul: Arkın. ss. sf. 138, 139, 140.
- ^ “İstanbul ormanları”. Atlas dergisi. 107. sayı. İstanbul: Doğan. ss. sf. 105.
- ^ “İstanbul Boğazı”. Aylık coğrafya ve keşif dergisi Atlas. Sayı 180. İstanbul: Doğan Burda. 2008. ss. Sayfa 106.
- ^ a b “Korular”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. V. İstanbul: Arkın. ss. sf. 71, 72, 73, 74, 75.
- ^ “Kuzey Anadolu Fay Hattı”. Marmara Üniversitesi. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ “Geçmişten günümüze İstanbul depremleri”. iski.gov.tr. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ “Heightened odds of large earthquakes near Istanbul: An interaction-based probability calculation”. Science. 2000.
- ^ “Quake increases risk for temblor in Istanbul”. MIT News Office. 1999-09-25. Erişim tarihi: 2006-08-20.
- ^ a b c d e İstanbul’un iklimi
- ^ “Yıllık Toplam Yağış Verileri – Meteoroloji Genel Müdürlüğü”. Meteor.gov.tr. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2010.
- ^ “İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne Bağlı İstasyonlarda Ölçülen Ekstrem Değerler”. Meteor.gov.org. Erişim tarihi: 27 Temmuz 2010.
- ^ Worldweather.org
- ^ İstanbul Yıllık Toplam Yağış Verileri – Türkiye Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü (DMİ)
- ^ “Boğaz’daki büyük deniz kazaları”. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009. (WebCite®)
- ^ a b “Pisboğaz!”. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009. (WebCite®)
- ^ “İşte Boğaz’ın en temiz sahili”. Erişim tarihi: 24 Kasım 2009. (WebCite®)
- ^ a b “Hava kalitesi izleme çalışmaları”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Çevreyi en fazla kirleten il İstanbul”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ a b c “İstanbul ormanlarında ilkbahar”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ a b “İstanbul’un endemik bitki türleri”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ Skylife Türk Hava Yolları’nın Aylık Dergisi – Nisan 2008 “İstanbul’un ormanlarında ilkbahar” Yazan: Mehmet Tokcan Fotoğraf: Aykut İnce
- ^ “İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi Genel Bilgileri”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010.(WebCite®)
- ^ “Balıklar”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. II. İstanbul: Tarih Vakfı.
- ^ a b c d “İstanbul’un yaban hayatı”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010.
- ^ “İstanbul’da suyun tarihçesi”. Erişim tarihi: 29 Haziran 2010. (WebCite®)
- ^ “Kemerler: Suyun yolları”. Erişim tarihi: 29 Haziran 2010. (WebCite®)
- ^ “Su havzalarının durumu”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “DSİ, 14’üncü Bölge Müdürlüğü”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ a b “İstanbul’un dereleri”. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Fatih İlçesi’nin sınırları”. fatih.bel.tr (Fatih Belediyesi). Erişim tarihi: 2009-07-28.
- ^ “Dolmabahçe Sarayı resmi web sitesi”. dolmabahce.gov.tr. Erişim tarihi: 2009-07-28.
- ^ T.C. İstanbul Valiliği, Kadıköy İlçesi’nin tanıtımı. istanbul.gov.tr 2009-07-28 tarihinde erişildi.
- ^ T.C. İstanbul Valiliği, Üsküdar İlçesi’nin tanıtımı. istanbul.gov.tr 2009-07-28 tarihinde erişildi.
- ^ “Türkiye’de Doğu’dan Batı’ya göç” (ppt). İstanbul Teknik Üniversitesi. Erişim tarihi: 2009-07-28.
- ^ “Türkiye’de kentleşme, sanayileşme, arazi kullanımı ve çevre sorunları”. hacettepe.edu.tr (Hacettepe Üniversitesi). Erişim tarihi: 2009-07-28.
- ^ “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”. Erişim tarihi: 7 Aralık 2009.
- ^ a b “İstanbul’un yeni ‘İlçe’ haritası çizildi”. Erişim tarihi: 7 Aralık 2009.
- ^ “İstanbul ilinin yeni haritası”. Erişim tarihi: 7 Aralık 2009.
- ^ “İstanbul il ve ilçe alan bilgileri”. Erişim tarihi: 7 Aralık 2009.
- ^ “İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetki alanı”. Erişim tarihi: 7 Aralık 2009.
- ^ a b c “İBB’ye yapılan Bilgi Edinme Başvurusu’nun taranmış yanıtı”. Erişim tarihi: 21 Ocak 2010.
- ^ “Üsküdar ilçesinin tanıtımı”. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2010.
- ^ “Üsküdar’dan ayrılıarak ilçe yapılan yerler”. Erişim tarihi: 13 Şubat 2009.
- ^ “Yalova’nın tarihçesi”. Erişim tarihi: 13 Şubat 2009.
- ^ Istanbul Istanbul Helikopter resimleri
- ^ “Istanbul”. Britannica. 2008. Erişim tarihi: 2008-05-15.
- ^ “Istanbul”. Governorship of Istanbul. 2009. Erişim tarihi: 2009-04-08.
- ^ “İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihçesi”. ibb.gov.tr. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ a b c Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Nüfus Sayımı 2013 İstatistikleri
- ^ “TUİK, İl yaş grubu ve cinsiyete göre nüfus – 2013, İstanbul”. Erişim tarihi: 27 Nisan 2014.
- ^ Ortaylı, İlber. İstanbul’dan Sayfalar. İstanbul: Alkım Yayınevi. ss. s. 286. ISBN 9944-1-4801-6.
- ^ “1965 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1970 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1975 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1980 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1985 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1990 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2000 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2007 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2008 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2009 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2010 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2011 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2012 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 20 Şubat 2013 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013.
- ^ “2013 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 15 Şubat 2014 tarihinde özgün kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2014.
- ^ Tahsin Öz, İstanbul Camileri ı,ıı, TTK Ankara 97.3.bs.
- ^ Halifeliğin son merkezi İstanbul Atatürk Araştırma Merkezi başkanlığı resmi web sitesi, 23 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ T.C. Milli Eğitim Bakanlığı resmi web sitesi, 3 Mart 1924 Halifeliliği kaldırılması. 23 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı resmi web sitesi.
- ^ Globalization, Cosmopolitanism, and the Dönme in Ottoman Salonica and Turkish Istanbul. Marc Baer. University of California, Irvine.
- ^ “Batı Trakya Türkleri”. www.hrw.org. Erişim tarihi: 22.06.2009.
- ^ “Varlık Vergisi ve 6-7 Eylül Olayları” (pdf). Marmara Üniversitesi. Erişim tarihi: 2009-07-28.
- ^ The European Union and Border Conflicts: The EU and Cultural Change in Greek-Turkish Relations
- ^ a b c Nikolaus Himmler, Ruth Lochar, Hildegard Toma, ed. (2008). “Türkiye”.Museums of the World. 1. Münih. ss. 690, 691, 692, 693, 694, 695.
- ^ İstanbul’da ki sinagogların listesi, İngilizce Vikipedi
- ^ Neve Şalom Sinagogu Vakfı web sitesi. Türkçe, 24 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ “Turkey’s new rich find the Midas touch”. The Sunday Times. 2008-03-09. Erişim tarihi: 2009-06-18.
- ^ İstanbul Menkul Kıymetler Borsası resmi web sitesi 24 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ İMKB’nin tarihçesi 24 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ “Ottoman Bank Museum: History of the Ottoman Bank”. Obarsiv.com. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ “Ottoman Bank Museum”. Ottoman Bank Museum. Erişim tarihi: 2009-06-18.
- ^ “Istanbul Stock Exchange: “İMKB’nin Kuruluşundan İtibaren Önemli Gelişmeler” (Timeline of important events since 1985)”. Imkb.gov.tr. 2000-07-31. Erişim tarihi: 2009-07-14.
- ^ http://www.aktifhaber.com/ithalat-ve-ihracak-rekoru-kiran-sehirler-520502h.htm
- ^ a b “İller itibari ile iktisadi faaliyet kollarına göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ a b c d “İstanbul, Ekonomi”. Temel Britannica. IX. İstanbul: Ana Yayıncılık. 1993. ss. sf. 118.
- ^ a b c d “Tarım”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. VII. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları. 1993. ss. sf. 210, 211, 212.
- ^ a b c “İstanbul bitkisel üretim durumu : 2009”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010.(WebCite®)
- ^ a b c d “Madenler”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. V. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları. 1993. ss. sf. 238.
- ^ http://www.haberler.com/istanbul-a-gelen-turist-sayisi-8-milyona-ulasti-3237594-haberi/
- ^ a b “Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin geldikleri destinasyona göre sıralaması”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ a b “Milliyetlerine göre İstanbul’a gelen yabancılar”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010.(WebCite®)
- ^ Göncüoğlu, Süleyman Faruk (2010). “İlk fuar” (Türkçe). İstanbul’un İlkleri Enleri. İstanbul: Ötüken. ss. 134. ISBN 978-975-437-753-8.
- ^ a b “Turizm”. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. VII. İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları. 1993. ss. sf. 304-305.
- ^ a b “Sayılarla İstanbul”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Doğal güzellikler”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ İ.Ü. Bilgisayar Bilimleri. “History of Istanbul University (Turkish)”. Istanbul.edu.tr. Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ “T.C. MEB, Kuruluş Yıllarına Göre Üniversitelerimiz sayfası”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “World Oldest Universities”. Topuniversities.com. Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ “Boğaziçi Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Galatasaray Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü (İngilizce)“. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Teknik Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Marmara Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Yıldız Teknik Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Medeniyet Üniversitesi resmî sitesi”. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2011.
- ^ “Üniversitesi resmî sitesi”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Bahçeşehir Üniversitesi resmî sitesi, Ulaşım bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Beykent Üniversitesi resmî sitesi”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Doğuş Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Fatih Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Haliç Üniversitesi resmî sitesi, Yerleşke bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Işık Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Arel Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Aydın Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Bilgi Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Bilim Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Yapi.com.tr, Kemerburgaz’a Üniversite Kurulacak haberi”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Kültür Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Şehir Üniversitesi resmî sitesi”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Ticaret Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Kadir Has Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Koç Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Maltepe Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Okan Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Özyeğin Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Piris Reis Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Sabancı Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Yeditepe Üniversitesi resmî sitesi, İletişim bölümü”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “tumgazeteler.com, İki yeni vakıf üniversitesi yolda haberi”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Nişantaşı Üniversitesi resmî sitesi”.
- ^ “Üsküdar Üniversitesi resmî sitesi”.
- ^ “Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi resmî sitesi”.
- ^ “Galatsaray Lisesi Tarihi”. gsu.edu.tr. Erişim tarihi: 27 Temmuz 2009.
- ^ İstanbul Erkek Lisesi web sitesi 27 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ Cağaloğlu Anadolu Lisesi Web Sitesi 21 Ekim 2010 tarihinde erişildi.
- ^ a b Kadıköy Anadolu Lisesi web sitesi 27 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ “Official website of the Liceo Italiano Statale I.M.I. in Istanbul”. Liceoitaliano.net. Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ “Official website of Robert College in Istanbul”. robcol.k12.tr. Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ İstanbul’daki Kütüphanelerin listesi, Türkçe Vikipedi 2009-07-28 tarihinde erişildi.
- ^ a b c d Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (2006). Emerging Turkey. Oxford Business Group. ss. 176. ISBN 1902339479.
- ^ Briggs, Helen (2006-12-19). “Health – Personal story: IVF in Istanbul”. BBC News. Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ “CIA — The World Factbook”. CIA. Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ a b c “İstanbul Sağlık Müdürlüğü”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ a b c “Sağlık platformu”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ Briggs, Helen (2006-12-19). “Health – Personal story: IVF in Istanbul”. BBC News. Erişim tarihi: 2009-07-27. (WebCite®)
- ^ a b “İstanbul’da suyun tarihi”. iski.gov.tr. Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ “İSKİ İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi: Tarihce”. Istanbul water and sewerage administration (history). Erişim tarihi: 2009-03-27.
- ^ “İSKİ Administration”. Istanbul water and sewerage administration. Erişim tarihi: 2006-03-11.
- ^ Türkiye Elektrik İletim A.Ş. 27 Temmuz 2009 tarihinde erişilmiştir.
- ^ “Silahtarağa Elektrik Santrali”. eyub.bel.tr (Eyüp Belediyesi). Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ a b c d “Posta Nezareti’nin kurulması”. ptt.gov.tr (PTT Genel Müdürlüğü). Erişim tarihi: 2009-07-27.
- ^ Istanbul City Guide: Beylerbeyi Palace
- ^ [3] T.C Kültür Bakanlığı, İstanbul Surları sayfası.
- ^ Radikal Gazetesi Borç girdabında 50 yıl, 18 Ağustos 2002
- ^ Denizce.com. “Dolmabahçe Sarayı”.
- ^ [4] T.C. Kültür Bakanlığı Beylerbeyi Sarayı sayfası.
- ^ Topkapı Sarayı Müzesi tarihi, istanbul.gov.tr 2009-07-28 tarihinde erişilmiştir.
- ^ [5] İstanbul Yıldız Sarayı.
- ^ [6] T.C. Kültür Bakanlığı Yıldız Sarayı sayfası.
- ^ [7] 1910 Çırağan Sarayı yangını.
- ^ İBB Çırağan Sarayı.
- ^ [8] İstanbul Çırağan Sarayı tanıtımı.
- ^ “İstanbul semtlerinin adı nereden geliyor?”.
- ^ [9] Taksim Cumhuriyet Anıtı.
- ^ [10] İett Nostaljik tramvay sayfası.
- ^ [11] T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Taksim Cumuriyet Anıtı sayfası.
- ^ Çelebi, Mevlüt (2006). Taksim Cumhuriyet Anıtı. Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi.ISBN 975-16-1910-6.
- ^ [12] Şehri- İstanbul At Meydanı sayfası.
- ^ İstanbul SultanAhmet Meydanı.
- ^ Bizans Dönemi Ayasofya meydanı.
- ^ Sultanahmet Mitingi İstanbul Sultanahmet Mitingi, 6 Haziran 1919
- ^ Alman Çeşmesi.
- ^ 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul
- ^ [backPid=1 “İstanbul’u 2010 Avrupa Kültür Başkentliği süreci”]. istanbul2010.org. 2009-07-10. Erişim tarihi: 2009-07-29.
- ^ Istanbul Film Festival history, erişim tarihi: 10.06.2009
- ^ İstanbul Modern Sanat Müzesi resmi web sitesi. 25 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ Pera Müzesi web sitesi. 25 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ Sakıp Sabancı Müzesi web sitesi. 25 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ “İstanbul Arkeoloji Müzesi”. istanbul.gov.tr. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ “Sadberk Hanım Museum official website”. 2009 Büyükdere Piyasa Cad. No: 27- 29 Sarıyer, İstanbul. Erişim tarihi: 2009-06-09.
- ^ “İstanbul: Yıldız Sarayı”. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ “Kapalı Çarşı”. istanbul.gov.tr. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ “Sahaflar Çarşısı tarihi, 2010 Avrupa Kültür Başkenti tanıtımı.”. ibb.gov.tr (İstanbul Büyükşehir Belediyesi). Erişim tarihi: 2009-07-28.
- ^ “Istanbul’s Hamam”. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ a b “Meydan AVM Resmi Veb Sitesi”.
- ^ “La Rue Française”. La Rue Française. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ Beyoğlu’na Fransız Sokağı
- ^ “Fransız Sokağı”. Governorship of Istanbul. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ Zeynep Üner (February 2008). “En iyi balıkçılar”. TimeOut Istanbul. Erişim tarihi: 2009-07-24.
- ^ Dale M. Brown (1999-10-14). “Hooked on Istanbul seafood”. CNN TravelGuide. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “Official website of Babylon night club in Istanbul”. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “Official website of Sortie Beyoğlu and Sortie Ortaköy night clubs in Istanbul”. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “Fashion TV Formula 1 Grand Prix Party at Sortie, Istanbul”. Fashion TV. 2007. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “Official website of Reina night club in Ortaköy, Istanbul”. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “Formula 1 Party at Reina, Istanbul”. YouTube. 2006. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “Official website of Istanbul Doors – Anjelique night club in Istanbul”. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “Official website of Kuruçeşme Arena”. Erişim tarihi: 2009-06-24.
- ^ “Parkorman resmi web sitesi”. Erişim tarihi: 2009-07-25.
- ^ “İstanbul Atatürk Havalimanı”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Sabiha Gökçen Havalimanı”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Atatürk Havalimanı : Konum”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Sabiha Gökçen Havalimanı : Konum”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Her gün yaklaşık 70 bin yolcu, 670 uçak”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010.(WebCite®)
- ^ “Yurtdışı sefer yapan firmalar”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Büyük İstanbul Otogarı”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Anadolu Otogarı için ilk adım”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Harem Otogarı ne zaman kalkacak”. Erişim tarihi: 4 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Tüm anahat trenleri hakkında genel bilgi”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010.(WebCite®)
- ^ “Avrupa yönlü trenler”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Ortadoğu yönlü trenler”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Banliyö trenleri”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ a b “İstanbul Deniz Otobüsleri : Tarihçe”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010.(WebCite®)
- ^ “Raylı Sistem Müdürlüğü”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “İETT toplu taşıma araçları”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “İETT Özel Halk Otobüsleri”. Erişim tarihi: 5 Temmuz 2010. (WebCite®)
- ^ “Büyük İstanbul Otogarı resmi sitesi, Genel Bilgiler sayfası”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları resmi sitesi, Tarihçe sayfası”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Uluslararası Atatürk Havalimanı resmi sitesi, Ulaşım sayfası”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı resmi sitesi,”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ http://www.kgm.gov.tr/Sayfalar/KGM/SiteTr/Uzakliklar/illerArasiMesafe.aspx
- ^ http://www.istanbul-ulasim.com.tr/default.asp
- ^ “Marmaray resmi sitesi, Tarihçe sayfası”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stanbul_Ula%C5%9F%C4%B1m
- ^ Marmaray.com.tr Marmaray Projesi tanıtımı, 24 Temmuz 2009 tarihinde erişildi.
- ^ “Takvim-i Vekayi”. Erişim tarihi: 2009-07-26.
- ^ “CIA — The World Factbook”. CIA. Erişim tarihi: 2007-07-24.
- ^ “Turkish Daily News Doğan Grubu’na katıldı”. Hürriyet. 21 Ocak 2010. Erişim tarihi: 16 Mart 2010.
- ^ “Predavatel Europa – Radio Stations in Istanbul”. Predavatel.com. Erişim tarihi: 2009-07-26.
- ^ Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı.
- ^ Beşiktaş İnönü Stadı.
- ^ UEFA’nın 5 yıldızlı stadları listesi (İngilizce)
- ^ “Formula 1 İstanbul Park web sitesi” (Türkçe). Erişim tarihi: 28 Temmuz 2009.
- ^ “Radikal gazetesi resmi sitesi, İstanbul’a 49 kardeş sayfası”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ “İstanbul’un kardeşlik, işbirliği ve iyi niyet protokolleri imzaladığı şehirler”. İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Erişim tarihi: 5 Mart 2009.
- ^ “Milli Gazete resmi sitesi, İstanbul’un 29. kardeş şehri Şam sayfası”. Erişim tarihi: 4 Haziran 2009.
- ^ http://www.ibb.gov.tr/tr-TR/Pages/Haber.aspx?NewsID=20463
0 Comments