Kastamonu’da Gezilecek Yerler
Kastamonu’da Gezilecek Yerler Listesi
Kastamonu’ya yolunuz düşerse Kastamonu’da gezilecek yerleri ve tarihi yerleri sizler için derledik.
Ilgaz ve Küre Dağları gibi dünyaca ünlü milli parklara ev sahipliği yapan Kastamonu’daki geziniz sırasında hayranlık uyandıran doğal ve tarihi güzelliklerle tanışacaksınız…
Kastamonu, Batı Karadeniz’in incilerinden biri. Yaz kış, her mevsim farklı güzelliklere bürünen Kastamonu’da gezerken pek çok güzelliğe şahit olacaksınız.
Tarihi Yapılar: Kastamonu’da tarihi bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız Kastamonu’nun tarihi yapılarını görmenizi öneriyoruz. Osmanlı döneminden kalma Mahmut Bey Camii ve İsmail Bey Külliyesi, 12. yy’dan kalma Kastamonu Kalesi ve şehrin simgesi olan Kastamonu Tarihi Konakları kentte görebileceğiniz tarihi yapıların başında geliyor.
Müzeler ve Ören Yerleri: Kastamonu ve çevresi binlerce yıllık bir yerleşim bölgesi. Burada yapılan arkeolojik kazılarda farklı dönemlere ait pek çok buluntu gün ışığına çıkarıldı. Bu arkeolojik eserleri görmek isterseniz Kastamonu Arkeoloji Müzesi’ni ve Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Kastamonu’nun ören yerlerini görmek isterseniz de Zımbıllı Tepe Höyüğü ve Kastamonu Pompeipolis Antik Kenti sizi bekliyor.
Mağaralar: Mağara turizmine ilgi duyan gezginleri Kastamonu’da birbirinden ilginç mağaralar bekliyor. Mağara keşfi yapmak istersenizKuyluç Mağarası, Sarpunalınca Mağarası ve Ilgarini Mağarası Kastamonu’da görmenizi önerdiğimiz mağaralardan.
Kanyonlar: Kastamonu’da pek çok doğal güzelliği bir arada bulabilirsiniz. Bu doğal güzelliklerden en çok dikkat çekenlerden biri ise Kastamonu kanyonları. Hem yürüyüş hem farklı doğa aktiviteleri yapabileceğiniz Çatak Kanyonu, Horma Kanyonu ve Valla Kanyonu’nu görmenizi öneriyoruz.
Plajlar ve Koylar: Kastamonu yaz aylarında da hareketli bir şehir. Birbirinden güzel plaj ve koyları ile Kastamonu’da Karadeniz’in serin sularının ve güneşin içinizi ısıtmasının keyfini yaşayabilirsiniz. Cide, Doğanyurt, Bozkurt, İnebolu, Abana ve Çatalzeytin Kastamonu Plaj ve Koyları arasında en popüler olanlardan.
Yaylalar: Özellikle yaz aylarında yayla turizminin en hareketli olduğu yerlerden biridir Kastamonu. Birbirinde güzel doğa harikası yaylalarda hem yeşile doyabilir, hem de eşsiz doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Oluklu Yayla, Gürcü Yaylası, Asarbaşı Yaylası ve daha pek çok Kastamonu Yaylaları sizi bekliyor.
Milli Parklar: Kastamonu’nun bir diğer eşsiz doğal güzelliği de Ilgaz Dağı Milli Parkı ve Küre Dağları Milli Parkı. Koruma altındaki bu milli parklar yılın her mevsimi ziyaretçi akınına uğruyor. Eşi benzeri olmayan bitki ve hayvan türlerinin bulunduğu Ilgaz Dağı Milli Parkı’nı ve Küre Dağları Milli Parkı’nı görmeden Kastamonu’dan ayrılmayın.
Ilgaz Kayak Merkezi: Eğer kış aylarında Kastamonu’da bulunuyorsanız ve kış sporlarına ilginiz varsa Ilgaz Kayak Merkezi’ni de gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.
Kastamonu Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
İsmail Bey Külliyesi
İsmail Bey Külliyesi, büyük bir yapı kompleksi olup, Kastamonu’nun en eski tarihi kalıntılarından biridir. Mimarisiyle göz dolduran İsmail Bey Külliyesi, aynı ismi taşıdığı mahallede bulunur.
1443-1461 yılında yapılmış olup imaret, cami, sıbyan mektebi, hamam, han, kütüphane ve mutfak bölümlerine sahiptir. Külliyenin camisi, imareti ve medresesi bir avlu oluşturmaktadır. Kastamonu’nun en gezilesi noktalarından biri olan İsmail Bey Külliyesi, her yıl şehre gelen turistler tarafından sürekli ziyaret edilmektedir.
Zımbıllı Tepe Höyüğü
Kastamonu-Taşköprü ilçesinde tarihi gezi noktalarından biri olan Zımbıllı Tepe Höyüğü, M.Ö. 64 yılında yerleşim alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Bu antik yerleşim alanı ilk olarak Romalılar tarafından kurulmuştur. Bölgede arkeoloji kazıları günümüzde de devam etmektedir. Her geçen gün yeni bir tarihi kalıntının gün yüzüne çıktığı Zımbıllı Tepe Höyüğü, Kastamonu’daki rotalarınızdan biri olabilir.
Diğer taraftan Kastamonu Arkeoloji Müzesi ve Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi gezi listenizde mutlaka yerini almalı. Bir gün içerisinde bu üç yeri rahatlıkla gezebilirsiniz.
Kastamonu Arkeoloji Müzesi
1952 yılında müze olarak kullanılmaya başlanan binada ziyaret açılan Kastamonu Müzesi’nde, Kastamonu ve civarında bulunan Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait çeşitli cam, pişmiş toprak eserler, heykeller, mezar stelleri sergilenmektedir. Hitit, Frig, Hellen, Bizans ve Roma gibi birçok medeniyetin izlerini bünyesinde barındıran Kastamonu Arkeoloji Müzesi, merkeze bağlı olan Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunmaktadır.
Kastamonu ve Çankırı çevresinde yapılan arkeolojik eserlerin bulunduğu müzede Atatürk’ün Kastamonu gezisinde kullandığı eşyalar da sergilenene eserler arasındadır. Pişmiş topraklar, lahitler, figürinler, mezar taşları, heykeller ve cam eserler müzenin koleksiyonunu oluşturan parçaların birkaçıdır. Merkezde bulunmasından dolayı kolay bir ulaşım yolu sunan Kastamonu Arkeoloji Müzesi, şehirde gezebileceğiniz ilk yerlerden biri olabilir.
Kayseri gezinizde Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi’ni de ziyaret yerlerinize dahil etmenizi öneririz.
Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi
Kastamonu’nun merkezinde yer alan Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi’nin binası 1870 yıllarında inşa edilmiştir.
Sivil mimarinin en güzel örneklerinden biri olan konak 1979 yılında kamulaştırılmış olup, 1997 yılında müze olarak hizmet vermeye başlamıştır. Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi’nin zengin bir koleksiyonu vardır.
Kastamonu el sanatları, kunduracılık, urgancılık, dokumacılık ve baskıcılık sanatları ayrı odalarda anlatılmaktadır. Aynı zamanda müzede gelin odası, oturma odası, misafir odası, günlük oda da göreceğiniz bölümler arasında.
Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi Kastamonu gezinizde görmenizi önerdiğimiz yerlerden sadece biridir. Tarihi bir konakta etnografik eserlere şahit olma fırsatını kaçırmamalısınız.
Kuyluç Mağarası
Kastamonu’da bulunan Kuyluç Mağarası, Şenpazar ilçesi sınırları içerisindedir. Dağlı Kuyluca olarak da anılan Kuyluç Mağarası doğal oluşumu sebebiyle turistlerin ziyaret ettiği yerler arasındadır.
Mağaranın ağzı Türkiye’nin en derin noktası olan Çukurpınar Düdeni’nin ağzından bile daha geniştir. Girişinde bulunan iki akarsu görülmeye değer bir güzellik sergiler. Kastamonu tatilinizde Kuyluç Mağarası’nı gezerken bölgenin diğer mağaraları olan; Sarpunalınca Mağarası’nı, Ilgarini Mağarası’nı ve diğer güzellikleri arasında olan Ilıca Şelalesi’ni, Çatak Kanyonu’nu, Horma Kanyonu’nu ziyaret edebilirsiniz.
Sarpunalınca Mağarası
Kastamonu’nun Küre ilçesinde bulunan Sarpunalınca Mağarası, Şenlik Köyü sınırları içerisindedir.
Hala aktif bir mağara özelliği taşıyan Sarpunalınca Mağarası, içindeki sarkıt ve dikit oluşumunu hala devam etmektedir. Fakat mağara oluşum yönünden pek zengin değildir. Sarpunalınca Mağaras’nın çıkış ağzı sizi kendine çekecek. Çünkü ağzı kesinlikle sizi büyüsü altına alacak.
Kastamonu tatilinizde kesinlikle görmeniz gereken yerlerden biridir bu mağara ve gittiğiniz sırada mağara ağzı kamp imkanı da sunuyor olacak sizlere. Sarpunalınca Mağarası’nı gezdikten sonra rotanızı; Çatak Kanyonu’na, Ilgarini Mağarası’na, Horma Kanyonu’na, Kastamonu Kalesi’ne, Valla Kanyonu’na ve Ilıca Şelalesi’ne çevirebilirsiniz.
Çatak Kanyonu
Ilgarini Mağarası’yla, Horma Kanyonu’yla, Kastamonu Kalesi’yle, Valla Kanyonu’yla ve deniziyle, kumuyla, güneşiyle turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerler arasındadır Kastamonu. Doğal güzellikleri arasında kendini gösteren bir nokta daha var. Çatak Kanyonu…
Çatak Kanyonu dünyanın 4. büyük kanyonu özelliğini taşımaktadır. Vahşi ve aynı zamanda gizemli yüzünü görmek biraz zahmetli olsa da yürüyüş parkurundan 900 metre yüksekliğine sahip olan gözetleme noktasına ulaşabilir ve manzarasının benzersizliğine şahit olabilirsiniz. Tüm teçhizatlarınızla yapacağınız yolculuğunuzda her adımınız size ayrı bir cazibe sunacak.
Pınarbaşı Ilvarini (Ilgarini) Mağarası
160-220 milyon yıllık bir süre içerisinde oluşan Ilgarini Mağarası, Kastamonu’da varlığını göstermektedir.Pınarbaşı ilçesi sınırları içerisindedir.
Önemli bir turistik gezi alanı olan Ilgarini Mağarası, dünyanın 4. büyük mağarası özelliğini taşımaktadır. İçindeki sarkıt ve dikitler 1 milyon yaşında olup, denizden 1250 metre yüksekliğindedir. Ilgarini Mağarası sadece Kastamonu gezinizde görmeniz gereken bir yer değil; hayatınız boyunca mutlaka gitmeniz gereken yerler arasındadır. Mağaranın derinliklerinde yapacağınız yolculuk farklı bir dünyanın kapılarını açacak sizlere.
Kastamonu, Pınarbaşı ilçesinde yer alan mağara, 3. ve 4. zamanda oluşan mağaralar içerisinde dünyanın 4. büyük mağarası olması ile önemlidir.
850 m. uzunluğundaki mağarada sarkıt ve dikitlerin görüntüsü görülmeye değer güzelliktedir. Mağara içerisinde Roma ve Bizans dönemine ait mezar ve şapel kalıntıları mevcuttur.
Yılda yaklaşık olarak 2 bin turistin ziyaret ettiği Ilgarini Mağarası’nın atmosferine siz de dahil olun. Ardından gezi listenize; Horma Kanyonu’nu, Kastamonu Kalesi’ni, Valla Kanyonu’nu ve Ilıca Şelalesi’ni ekleyebilirsiniz.
Horma Kanyonu
Kastamonu’nun eşsiz yerlerinden biri olan Horma Kanyonu, pek bilinmeyen bir doğa alanı olsa da son yıllarda keşfeden ziyaretçi sayısı artış göstermektedir. Görenleri büyüleyen, görmeyenleri ise meraklandıran Horma Kanyonu, Pınarbaşı ilçesine bağlı olan Ilıca Köyü’nde bulunuyor.
Şelalelerden ve derin göllerden oluşan kanyonun çıkışında Ölüdeniz’i andıran doğal havuzu en çok dikkatinizi çeken detaylar arasında olacak. Doğa tutkunlarına büyük bir heyecan alanı olan bu nokta oldukça tehlikelidir.
Bazı yerlerde gezerken kaya blogları geçişinize izin vermeyecek. Bu durumda yüzerek yolunuza devam etmeniz gerekiyor. Bazı noktalar ise su kemerini andıran oluşumlarla karşılaştıracak sizleri. Bir doğa tutkunu veya doğanın içinde heyecan tutkunuysanız kesinlikle Horma Kanyonu’nu ziyaret etmelisiniz. Ardından; Kastamonu Kalesi’ni, Valla Kanyonu’nu ve Ilıca Şelalesi’ni gezi listenize ekleyebilirsiniz.
Kastamonu Kalesi
Kastamonu’ya gelenleri ilk karşılayan, selamlayan ve uğurlayan heybetiyle ve tarihiyle memleketimize güzellikler katan Kastamonu Kalesi…
Kastamonu’nun en önemli tarihi miraslarından birisi olan kale, Kommenler Hanedanı zamanında 12. yüzyıl içerisinde Türklerin bölgeye yaptıkları akınlar neticesinde yapılmıştır.
Kalenin alt yapısı Orta Çağ Son Dönem Bizans mimari özelliğini taşırken; günümüze kadar ulaşan kısmı beylikler döneminde esaslı tamirattan geçirilmiştir. En son ise 2005 yılı içerisinde Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafından restorasyon ve onarımı yapılmıştır.
Kale, Kastamonu’ya hakim bir tepede olduğu için şehir merkezinden çok rahatlıkla görünüyor. Kaleye belli bir noktaya kadar araba ile çıkabiliyorsunuz. Daha sonra hafif meyilli bir yoldan yaya yürüyerek kaleye ulaşıyorsunuz. Kaleye çıkan yolun üzerinde çeşit çeşit hediyelik eşyalar satan yerler var. Bu yerlerden sevdiklerinize “Kastamonu Hatırası” alabilirsiniz.
Valla Kanyonu
Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde bulunan Valla Kanyonu, ilçe merkezine 26 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
Devrekani Çayı ve Kanlıçay ile birleştiği noktada doğan Valla Kanyonu, kilometrelerce uzunlukta olup Türkiye’nin geçilmesi en zor kanyonudur.
Vahşi bir güzelliğe sahiptir ve belki de bu kanyonu çekici kılan unsurlardan biri bu özelliğidir. Sarp kayalıklarında akbaba, kartal, doğan, atmaca ve birkaç yabani hayvan da barındırmaktadır. Valla Kanyonu’nu ziyaret edecekseniz yolculuğunuza kesinlikle teçhizatsız başlamayın. Diğer türlü geçilmesi gerçekten zor bir kanyon… İlk adımı attığınızda ilk büyük heyecanınızı da yaşayacaksınız.
İnebolu Abaş Tepesi
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde bulunan Abaş Tepesi eski döneminde Abraş olarak bilinirdi.
İnebolu’nun en güzel görüntülerini manzarasında sunan İnebolu Abaş Tepesi, içerisinde birçok kalıntı bulundurmaktadır. Özellikle Avara Mahallesindeki görülen sütun başlıklı nakış kabartma figürlü mermer parçaları görülmeye değer ve fotoğraflanması gereken detaylar arasındadır. Abaş Tepesi ile ilgili hikayeler de vardır.
Bol yeşilin maviyle muhteşem uyumunu görmek vazgeçilmezleriniz arasındaysa; İnebolu Abaş Tepesi sizin bu tutkunuzu en güzel şekilde sunacak. Bu geziniz sırasında bölgeye yakın bir yerde olan İnebolu Geriş Tepesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Bu iki tepe kalbinizde kocaman bir yer edinmeyi bekliyor.
İnebolu Geriş Tepesi
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde bulunan Geriş Tepesi, ilçenin güneyinde kalmaktadır ve Trekking tutkunlarının vazgeçilmez bölgeleri arasındadır.
Yüksekliği 495 metre olan bu tepe, bir kale kalıntısını içinde barındırır. Aynı zamanda bir manastır kalıntısının da bulunduğu Geriş Tepesi’nde bu manastırın hangi dönem yapıldığı bilinmemektedir. Manastırdaki sütun, sarnıçlar ve kitabeler bulunmaktadır ve görülmeye değer niteliktedir.
Trekking yapılabilen bu bölge doğa tutkunları tarafından sıkça ziyaret edilir. Yeşilin her tonunu bulabileceğiniz, doğal güzelliklerin yan yana sıralandığı ve temiz havasını derin derin içinize çekebileceğiniz İnebolu Geriş Tepesi, ziyaretçilerini ağırlamak için yılın her mevsimi beklemektedir.
Gideros Koyu
Bulunduğu bölgeye bir cennet fotoğrafı olurcasına dahil olan Gideros Koyu’nun Cide ile arasında 15 kilometre vardır ve yakınlaştıkça kendini göstermeye başlar.
Kastamonu il sınırları içerisindedir ve 170 kilometrelik kıyı bandında mola vermeniz için imkan sağlıyor.
Tabii yolculuğunuzda koyun ilk gösterdiği yapı kendi adını taşıyan Gideros Kalesi ve şirin mi şirin dinlenme yerleridir. Gideros koyu antik dönemde de bir tersane ve korunak yeri olarak kullanılmıştır. Burayı görür görmez birkaç gün zaman geçirmek isteyeceksiniz ve burada bulunan ev pansiyonlar size kapılarını mutlaka açacaktır. İsmi Cenevizlilerden kalmıştır ve yapabileceğiniz çok aktivite vardır. Balık tutarken, denize girerken, salata ve balık yerken tatilinizden büyük haz alacaksınız.
Ilıca Şelalesi
Her attığınız adımda değişik güzelliklere şahit olacağınız Ilıca Şelalesi, fantastik görüntüsüyle nefesinizi kesecek.
Halk arasında Dev Kazanı olarak bilinen yere, şelale sularını bırakmaktadır. Bu kısmın çevresinde barındırdığı bitkiler ve ağaçlar hayranlığınızı kazanacak. Ritim tutar gibi akan suyun her zerresinin sesini duymak kulağınıza hoş gelecek. Bir doğa harikası olan Ilıca ŞelalesiKastamonu’nun Pınarbaşı ilçesine masalsı bir hava vermektedir.
Suya elinizle dokunduğunuzda bir an titreyeceksiniz. Bu ani refleksiniz sizi şaşırtacak ve doğaya hayranlığınız ikiye katlanacak. Burada geçirdiğiniz her dakikanın fotoğrafını çekmek isteyeceksiniz ve elinizden fotoğraf makinasını bırakmak istemeyeceksiniz. Size hiç hissetmediğiniz duyguları yaşatacak olan Ilıca Şelalesi, sürprizlerle dolu bir gezi alanı olmaya hazır. Siz yeter ki keşfetmek için yola çıkın. O tüm güzelliklerini sizinle paylaşacaktır.
Mahmut Bey Camii
Kastamonu’nun Kasaba Köyü’nde yer alan Mahmut Bey Camii, ahşap mimarinin en güzel örneklerinden birini sunmaktadır.
Miladi 1366 yılında yapılan caminin inşaatını bu bölgenin beyi olan Mahmut Bey’in isteği üzerine gerçekleştirilmiştir. Tamamı ahşaptan yapılan Mahmut Bey Camii’nin kolonlarının ir kısmı orijinal haliyle ayakta durmaktadır.
Bu caminin bir özelliği de çivi kullanılmadan çekme sisteminin kullanılmasıdır. Hayrete düşürecek olan bu yapının minaresi sonradan eklenmiştir. Oymalı kakmalı eski kapısı 1997 yılında çalınmıştır fakat daha sonra bulunarak Kastamonu Müzesi’ne kaldırılmıştır. Şehre uzak olan bir köy olan Kasaba Köyü, pek bilinmemesi sebebiyle doğanın her rengini içinde barındırmakla birlikte bu özel camiyi de kendine gizlemiştir. Fazla bilinmeyen bir yapı olan Mahmut Bey Camii’yi ilk keşfedenlerden biri de siz olun. Gittiğinize değdiğini bu tarihi camiyi görünce fark edeceksiniz.
Küre Dağları Milli Parkı
Koruma altına alınan Küre Dağları’nın büyük bir kısmı milli park ilan edilmiştir ve Kastamonu ve Bartın arasında bulunmaktadır.
Bakir bir alan olan milli park; yaban hayatı, mikro kliması, derin vadi ve kanyonları, akarsuları ve şelaleleriyle en görülesi yerlerden biridir. Ayrıca dünyanın ender rastlanan bir coğrafyasına sahiptir. Bu özelliği ile çekici duruma gelmiştir ve milli park olarak ilan edilmiştir. Bir özelliği daha vardır Küre Dağları Milli Parkı’nın; Türkiye’ni 9 sıcak yerlerinden bir tanesidir. O kadar çok anlatılması gereken yerleri vardır ki okuyarak değil gidip yaşayarak görülmesi gerekir. Bitki türleriyle ve kuş türleriyle doğasına ayrı bir güzellik ekleyen milli parka gezi turlarıyla katılabilirsiniz.
Kastamonu Yaylaları
Kastamonu ili sınırları içerisindeki yaylalar şöyledir; Araç ilçesi; Dereyayla Bölgesi, Daday; Oluklu Yayla, Pınarbaşı; Suğla Yaylası, Küre; Ayrancı Yaylası, Tosya; Kösen Çayırı Yaylası, Bozkurt; Gürcü Yaylası, Karacaoğlan Yaylası, Sarıcaörük Yaylası, Asarbaşı Yaylası.
Kastamonu Plaj ve Koyları
Kastamonu’da Karadeniz sahilinde denize girilen plaj ve koylar şöyledir; Cide, Doğanyurt, İnebolu, Bozkurt, Abana, Çatalzeytin’de yer alan plajlar ve koylardır.
Karadeniz’in en uzun sahiline sahip Kastamonu’nın bir tarafı yeşil, bir tarafı mavi plaj ve koyları eşsiz güzelliktedir.
Kastamonu Pompeipolis Antik Kenti
MÖ. 64 yılında tarihlenen Pompeipolis Antik Kenti,Kastamonu ilçesi Taşköprü’de, Roma dönemine ait bir yapı olup, bölgede kazı çalışmaları devam etmektedir.
Kent, Efes’e eş değer güzellikte olması ile önemlidir.
Kastamonunun Tarihi Hamamları
Kastamonu’da yapılış tarihleri 14. ve 16. yy.’lar arasında olan tarihi hamamlar şöyledir; Çifte Hamam, Kale Hamamı, Frenkşah Hamamı, Araba Pazarı Hamamı, Yeni Hamam, Saray Hamamı, Bey Hamamı, Dede Sultan Hamamı, Ferhat Paşa Hamamı.
Kastamonu Memleket Kütüphanesi
1924 yılında yapılan tarihi yapı, yapılışından sonra Kütüphane olarak kullanılmış, ilerleyen yıllarda çeşitli kamu kurumları tarafında kullanılmıştır.
Memleket Kütüphanesi şu an Kastamonu’da resim ve fotoğraf müzesi olarak ziyaretçilerini kabul etmektedir.
Kastamonu El Sanatları Merkezi
2001 yılında Kastamonu’da ziyarete açılan merkezde ahşap el işçiliğine örnek ürünler sergilenmektedir.
Kastamonu Tarihi Konakları
Kastamonu gezinizde ziyaret edebileceğiniz eski konaklar şöyledir; Sirkeli Konağı, Sepetçioğlu Konağı, Konyalı Konağı, Osmanlı Konağı, Livapaşa Konağı, Eflanili Konağı, Kırkodalı Konağı, Yücebıyıkların Konağı, Ellezler Konağı, Mazlumcuoğlu Konağı’dır.
0 Comments