Kırklareli’de Gezilecek Yerler
Kırklareli’de Gezilecek Yerler Listesi
Kırklareli’ye yolunuz düşerse Kırklareli’de gezilecek yerleri ve tarihi yerleri sizler için derledik.
Trakya’nın en eski yerleşim bölgelerinden olan Kırklareli tarihi varlıklarının yanı sıra doğal güzellikleri ile de turistlerin ilgisini çekiyor…
Türkiye’nin sınır kentleri arasındaki Kırklareli, tanık olduğu her dönemden kalan tarihi eserleriyle ve benzersiz doğal güzellikleriyle gören herkesi kendine hayran bırakıyor. Kırklareli’ne bir gezi planlıyorsanız sizin için hazırladığımız Kırklareli gezilecek yerler listemize bir göz atın…
Örenyerleri: Kırklareli Trakya’da yer alması nedeniyle çok eski bir yerleşim yeri. Tarih boyunca pek çok medeniye ev sahipliği yapmış olan Kırklareli’ndeki arkeolojik kalıntılar da görülmeye değer. Kanlıgeçit Höyüğü ve Aşağı Pınar Höyüğü görmenizi önerdiğimiz örenyerleri arasında.
Tarihi Yapılar: Kırklareli’nde geziniz sırasında görüp hayran kalacağınız önemli tarihi eserler yer alıyor. Pınarhisar Kalesi, Vize Kalesi, Vize ilçesinde bulunan Hızırbey Külliyesi, Küçük Ayasofya Kilisesi, Mağara Manastırı ve Aya Nikola Manastırı Kıyıköy~, Lüleburgaz’da bulunan Babaeski Köprüsü ve Alpullu Köprüsü bu tarihi eserlerin başında geliyor.
Beldeler: Kırklareli özellikle bahar ve yaz aylarında tatilcilern uğrak noktası olan bazı belde ve ilçelere de ev sahipliği yapıyor. Beğendik Köyü, Balkaya Köyü, İğneada, İğneada Longozu, İğneada Limanköy, Kıyıköy Kastro Sahili ve Lüleburgaz Kırklareli’nde mutlaka gezmeniz ve görmeniz gereken yerlerin başında.
Dupnisa Mağarası: Kırklareli’nin popüler turistik noktlarından biri de Dupnisa Mağarası. Yaklaşık 180 milyon yaşındaki Dupnisa Mağarası iki kat ve üç mağaradan oluşuyor. Günübirlik bir geziyle Dupnisa Mağarası’nı gezmenizi öneriyoruz.
Kırklareli Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
Kıyıköy Mağarası
Kıyıköy Mağarası, Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı Kıyıköy kasabasının 2 km güneyinde bulunuyor. Yöre halkı tarafından Büyük Kurudere olarak bilinen akarsu yatağının yamacında yer alan Kıyıköy Mağarası, görülmeye değer bir doğal oluşum olarak dikkat çekiyor.
Kireçtaşı içinde gelişen fosil-yarı aktif olan Kıyıköy Mağarası, vadi tabanının 25 metre yüksekliğinde ve yamaçta yer alması sebebiyle ulaşımı biraz zor. Mağaranın içerisinde ise kırmızı ve kahverengi mağara kelebekleri ile yarasalar yaşıyor.
Mağaranın büyük bir bölümü kuru. Ancak yağışlarla sızıntı oluşturan cılız suların oluşturduğu küçük gölcüklere rastlayabilmek mümkün.
Eğer yolunuz Kıyıköy’e düşerse, Kıyıköy Mağarası’nı da gezi listenize eklemeyi lütfen ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Selvez Koyu
Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı Kıyıköy kasabasına 4 km mesafede bulunuyor Selvez Koyu. Selvez Koyu, Kıyıköy’de bulunan koyların en sakini ve genelde aileler tarafından tercih ediliyor.
Limanın hemen ilerisinde yer alan Kıyıköy, yaz aylarında denize girmek için gelen ailelerin akınına uğruyor. Ayrıca Selvez Koyu, kamp ve karavan tutkunlarının da tercih ettiği noktalardan biri.
Ancak küçük bir uyarı yapmamızda fayda var, Selvez Koyu’na giden yol biraz kötü, bu nedenle araçla gitmeniz biraz zor olabilir. Ayrıca aracınızı park edecek bir alan olmadığından ötürü de, araçla gitmenizi önermiyoruz.
Eğer yolunuz Kıyıköy’e düşerse, Selvez Koyu’nu da gezi listenize eklemeyi lütfen ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Kıyıköy Camii
Kıyıköy Camii, Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı Kıyıköy kasabasının tam merkezinde bulunuyor.
Geç Osmanlı dönemi eserlerinden biri olan Kıyıköy Camii, hala faal durumda. Kıyıköy Camii’yi en ilginç kılan özelliği ise yapının kilise olarak inşa edilip, sonradan camii haline dönüştürülmesi.
Eğer yolunuz Kıyıköy’e düşerse, Kıyıköy Camii’de ziyaret etmeyi lütfen ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Kıyıköy Kalesi
Kıyıköy kasabasını önemli oranda kuşatan, Bizans dönemine ait olan Kıyıköy Kalesi, 6. yüzyılda Jüstinyen devrinde yapılmış. Üzerindeki harçtan da anlaşıldığı kadarıyla, kalenin 9. ve 10. yüzyıllarda tamir edildiği düşünülüyor.
Kıyıköy Kalesi, güneyde Kazandere, kuzeyde ise Pabuçdere arasında, denize doğru uzanan bir yamaç üzerinde kurulmuş.
Bugün ikinci burcunun mevcut olmadığı Kıyıköy Kalesi’nin 6 metreye kadar yükselen surları bulunuyor. Bu surların güneyinde ise gizli bir kapı mevcut ve kaleden bu yapıya 180 basamak ile iniliyor. Bugüne kadar kalenin en iyi korunan kısmı ise hiç şüphesiz saray kapısı.
Eğer yolunuz Kıyıköy’e düşerse, tarihin derinliklerine inen Kıyıköy Kalesi’ni de ziyaret etmeyi lütfen ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Pabuçdere
İstanbul’un kuzeybatısında, Istrancaların en yüksek noktası olan Mahya Tepesi’nin güney yamaçlarında doğan Pabuçdere, Kıyıköy’ün en can alıcı noktalarından biri olarak dikkat çekiyor. Kıyıköy’ün kuzeyinden Karadeniz’e dökülen Pabuçdere’nin, Kıyıköy kasabısının hemen yanında, denizle kavuştuğu yerde bir plajı da bulunuyor.
Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Pabuçdere’de motorla ya da kayıkla gezinti yapılabiliyor. Ayrıca derede sazan ve kefal balıkları da avlanabiliyor. Pabuçdere’nin suyu oldukça soğuk ancak bir o kadar da temiz.
Pabuçdere ile deniz arasında dar, uzun ve temiz bir kumsal bulunuyor. Bu bölge özellikle kamp ve karavan tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biri.
Eğer yolunuz Kıyıköy’e düşerse, Pabuçdere’de bir sandal sefası yapmadan gezinizi sonlandırmamanızı tavsiye ediyoruz. Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Panayır İskelesi Koyu
Panayır İskelesi Koyu Kışlacık Köyü’nde, ilçe merkezine 47 km mesafede bulunuyor. Diğer koylara nazaran daha iyi korunduğu belli olan Panayır İskelesi Koyu’nun, 20 metre genişliğinde ve yaklaşık 200 metre uzunluğunda bir kumsalı var. Koyun geri kalan kısmı ise yemyeşil bir ormanla kaplı.
Gözlerden uzak olması burayı kamp ve karavan turizmi için oldukça elverişli bir hale getirmiş. Kamping alanı dışında kısıtlı ve çok özenli olmayan sezonluk tesisler de bulabilmek mümkün Panayır İskelesi Koyu’nda
Poliçe Koyu’ndan sonra İğneada yönüne doğru devam ettiğinizde, eşsiz güzelliği ile karşılar sizi Panayır İskelesi Koyu. Kamp ve karavan tutkunlarının, ayrıca motor guruplarının sıklıkla uğradığı adreslerden biridir. Oldukça berrak ve temiz bir denize sahip olan Panayır İskelesi Koyu’nda, yer yer denize kaymış kıyı oluşumları görülebiliyor. Panayır İskelesi Koyu, kalkan balığı avcılarının da uğrak noktalarından biri.
Kıyıköy’e yürüme mesafesinde bulunan Panayır İskelesi Koyu, keşfedilmemişliğin verdiği güzellikle, Karadeniz’in uçsuz bucaksız ve hırçın dalgalarının manzarası ile büyülüyor insanı.
Eğer yolunuz Kıyıköy’e ya da İğneada’ya düşerse, Panayır İskelesi Koyu’nu da gezi listenize eklemeyi lütfen ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Poliçe Koyu
Poliçe Koyu, Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı Kışlacık Köyü sınırları içerisinde yer alıyor. Tam olarak Kıyıköy’ün kuzeyinde ve Kıyıköy Panayır İskelesi arasında bulunan Poliçe Koyu, görenlere adeta görsel bir şölen yaşatıyor.
Oldukça şirin bir görünüme sahip olan Poliçe Koyu, falezli yapısı arasında yer alan kumsalı ile dikkat çekiyor. Arkasında kendisini kuşatan bir orman bulunan Poliçe Koyu, bu özelliği nedeniyle kamp ve karavan tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biri.
Poliçe Koyu, Kıyıköy’e yürüme mesafesinde bulunuyor. Orman içinden geçen yolları takip ederek Poliçe Koyu’na ulaşabilirsiniz.
Eğer yolunuz Kıyıköy’e düşerse, Poliçe Koyu’nu da gezi listenize eklemeyi lütfen ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.
Kanlıgeçit Höyüğü
Kırklareli il merkezinin güneyinde kalan Kanlı geçit Höyüğü, şehrin eski yerleşim alanları hakkında bilgi veren noktalardan biridir.
Kanlıgeçit Höyüğü, şehrin bir diğer tarihi alanı olan Aşağı Pınar Höyüğü’nün 300 metre uzaklığındadır. Höyük kuzey, doğu ve güney olmak üzere üçe bölünmektedir. Bölge Aşağı Pınar Höyüğü’nü tespit eden Prof. Dr. Mehmet Özdoğan tarafından tespit edilmiştir.
Höyükteki ilk arkeolojik kazı çalışmaları ise 1994 yılında başlamıştır ve birçok kalıntı ortaya çıkarılmıştır. Aşağı Pınar Höyüğü’nün ardından Kanlıgeçit Höyüğü’ne de uğrayarak gününüzü dolu dolu bir geziyle tamamlayabilirsiniz.
Aşağı Pınar Höyüğü
Çok eski bir tarihe sahip olan Aşağı Pınar Höyüğü,Kırklareli il merkezine sadece 3 kilometrelik bir mesafede yer alır. Höyük, ilk olarak 1980 yılında fark edilmiştir. O dönemde Salhana adıyla kayıtlara geçilmiştir.
Aşağı Pınar Höyüğü, 1993 yılında ise yeni kazı çalışmalarına başlanmıştır. Yapılan araştırma ve kazı çalışmaları sonucunda yeni kalıntılar gün yüzüne çıkarılmış ve bölgenin Neolitik çağda yerleşim alanı olarak kullanıldığı bilgisine ulaşılmıştır. Bölgenin tarihiyle alakalı zengin kalıntılara sahip olan Aşağı Pınar Höyüğü, 3.000 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır. Kırklareli’nin en geniş arkeolojik kazı çalışma alanı olan Aşağı Pınar Höyüğü gezi listenizde mutlaka yerini almalı.
Beğendik Köyü
Ülkemizin en batı kısmında farklı bir dünya, hiç kirletilmemiş bir deniz ve muhteşem bir doğanın olduğunu söylesek, biliyorum deyip yanlış tahminlerde bulunanlar çok olacaktır.
Sizlere bu sayfamızda Trakya bölgesinin eşi benzeri bulunmayan bir noktasıdan bahsedeceğiz; Beğendik Köyü’nden. Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde bulunan Beğendik Köyü, hiç alışık olmadığınız bir tatil yaşatacak sizlere.
Bulgaristan sınırında bulunan köy, insanı büyüleyecek kadar temiz bir denize sahip. Denizin çok kalabalık olmaması, sizleri çok şaşırtacak. Günümüze bozulmadan, kirletilmeden kalmasını, denizin çok fazla bilindik bir yer olmadığının göstergesi. Beğendik Köyü’nde öyle uzun tatiller yapamazsınız. Çünkü köyde ve deniz kenarında konaklama tesisi bulunmamaktadır. Fakat bir hafta sonu aracınızla gidip, bir gün kalabilirsiniz. O bir günde inanın ruhunuz baştan aşağı yenilenecek.
Kıyıköy Kastro Sahili
Sit alanı olarak kabul edildiği için çevresinde bir konaklama tesisi bulunmayan Kıyıköy Kastro, Kırklareli’nde bulunmaktadır. Ulaşımı kolaydır fakat Kastro’ya yaklaştığınızda yolun biraz bozuk olması sizleri zorlayabilir.
Çerkezköy’ü ve Saray’ı geçtikten sonra Kıyıköy ile Kastro tabelalarını takip edip 30 kilometre sonra istediğiniz bu doğa harikasına kavuşacaksınız. Tertemiz bir kumsala sahip olan Kastro sahilinde bir konaklama tesisi olmasa da bölgede kolaylıkla çadır kurup kamp yapabilirsiniz. Kıyıköy Kastro sahilinde alışveriş yapacağınız bir tesis bulunuyor. Bir tarafta deniz, bir tarafta nehir ve diğer tarafta alabildiğine orman… Tam bir doğa harikası olan Kıyıköy Kastro sahilinde unutamayacağınız zamanlar geçirmek için bir hafta sonunuzu bu bölgeye gelerek değerlendirebilirsiniz. Kıyıköy Kastro sahili bozulmamış doğasıyla ve kamp kurma imkanlarıyla dostlarınızla geçireceğiniz eğlenceli vakitlerinize dahil olmaya hazır.
Pınarhisar Kalesi
İğneada Longozu’yla, Balkaya Köyü’yle, Dupnisa Mağarası’yla yıl içerisinde birçok turistin ziyaret ettiği yerlerden biridir Kırklareli. Benzersiz havasında ağırlar misafirlerini. Bazen yeşilliklerin arasında, bazen de tarihini gözler önüne seren kalıntılarında.
Kırklareli’nde bulunan Pınarhisar Kalesi de günümüze kadar gelebilmiş kalıntıları arasında. Pınarhisar ilçesinde bulunan kalenin bir kitabesi yoktur. Sadece yapının üslubundan Bizans döneminde yapıldığı ve karakol niteliği taşıdığı anlaşılmaktadır. Sağlam bir şekilde günümüze gelmeyi başarmış olan Pınarhisar Kalesi, iyi bir işçiliğe sahiptir. Kırklareli’nin gezilecek yerleri arasındaki bu tarihi değeri gezinize ekleyebilirsiniz. Bizans döneminden bu güne kadar koruduğu sağlamlığı görünce siz de çok şaşıracaksınız.
Vize Kalesi
Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan ve aynı ismi Taşıyan Vize Kalesi, ilçenin en yüksek tepesinde bulunmaktadır.
Kalıntıların çoğu günümüze kadar gelmiştir ve bölgenin gezilecek yerleri arasındadır. Kale ikiye ayrılır. İç kale ve dış kale… Yapımında kesme taşlar kullanılmıştır ve taşlar sağlam bir harçla örülmüştür. Günümüze kadar gelmiş olan surlar ve kale Roma dönemi ile tarihlendirilmektedir. Vize Kalesi’nde yapılan araştırmalarda; bir dönem sur onarımının olduğu sırada yazılan bir kitabe bulunmuştur. Kitabede “’Aulus Pores oğlu Firmus ile Kenthes oğlu Rytes oğluAulus Kenthes ve Hyakinthus oğlu Rabdus idaresi altında kale burçları inşa edilmiştir.”’ yazısı bulunmaktadır. Bu kitabe şu anda Edirne Müzesi’nde sergilenmektedir. Vize Kalesi’ni Kırklareli gezinize dahil edebilirsiniz. Kırklareli’nde bulunan İğneada Longozu’nu ve Dupnisa Mağarası’nı da listenize ekleyip huzurlu ve bol keyifli bir gezi gerçekleştirebilirsiniz.
Balkaya Köyü
Kırklareli-Vize’ye bağlı olan Balkaya Köyü, doğaseverlerin yeni tutkularından biridir. Balkaya Köyü’ne ulaşım oldukça kolaydır. Vize otobüs garajı yanından kalkan minibüslerle ulaşabilirsiniz.
Tam bir doğa tutkunuysanız Balkaya Köyü’nü ziyaret edip pek bilinmeyen bu noktayı keşfe çıkabilirsiniz. Burada ailelerin konaklaması için bir otel bulunuyor; fakat kamp kurup konaklama imkanınız da bulunmaktadır. Çevresini keşfe çıktığınızda bölgenin tarihi kalıntıları ve burada bulunan bir mağara sizleri karşılıyor olacak. Kırklareli’nin doğal güzelliklerine şahit olacağınız bu gezinize Pınarhisar Kalesi’ni, İğneada Longozu’nu, Dupnisa Mağarası’nı veZindan Baba Türbesi’ni de ekleyip keyifli bir şekilde Kırklareli’yi daha yakından tanıyabilirsiniz.
İğneada Limanköy
Kırklareli-İğneada’ya bağlı olan Limanköy, yazın başka kışın bambaşka güzellikleriyle her yıl tatil için tercih edilebilecek yerlerden biridir.
İğneada Limanköy’ün kuruluşu 150 yıl öncesine dayanmaktadır ve nasıl kurulduğuna dair güzel bir hikayeye de sahiptir.
150 yıl önce Romanya’dan göç eden bir topluluk buraya geldiklerinde bir fenerin yönetimini yürüten bir adama karşılaşırlar. Adam bu bölgede yalnız kaldığı için göçmenleri buraya yerleşmeleri konusunda ikna eder. Göçmenler burada yaşamaya karar verince Limanköy kurulmuş olur.
İğneada Limanköy şuan da 500 nüfusa sahiptir. Aynı zamanda dünyada çok az bulunan longoz tipi ormanların biri de İğneada Longozu’dur ve Limanköy’e oldukça yakındır. Doğanın en güzel yüzlerinin arasında özellikle doğayla iç içe bir tatil size fazlasıyla iyi gelecek. Yeşillikler arasındaki İğneada Limanköy’de geçirdiğiniz her vakit yılınızın yorgunluğunu alıp sizi stresten arındıracak.
İğneada Longozu
Tabiatın bir armağanı olan İğneada Longozu, Kırklareli’nin Kıyıköy mevkiinde bulunmaktadır.
Dünyada sadece 3 örneği bulunan Longoz tipi ormanlık; kış aylarında sular ormanlık alanı kaplamaktadır. Organik bakımdan oldukça zengindir toprakları. Su kuşları, leylekler sonbahar aylarında geçiş alanı olarak kullanırlar İğneada Longozu’nu. Burada konaklamaya devam eden 184 kuş türü ayrı bir güzellik kadar atmosferine.
Yeşillikler içinde sadece bir gün geçirseniz bile ruhunuz yenilenecektir. Dünyada yok denecek kadar az sayıda bulunan İğneada Longozu doğanın gösterdiği en güzel yüzü ile yeşilin tüm tonlarına doyuruyor gelenleri. Bir gün şehir hayatının kalabalığından ve trafiğinden kaçmak isterseniz İğneada Longozu sizi en iyi şekilde ve huzur içinde ağırlayacaktır. Daha sonrasında gezinize Pınarhisar Kalesi’ni, Vize Kalesi’ni, Balkaya Köyü’nü ve Dupnisa Mağarası’nı ziyaret ederek devam edebilirsiniz.
Dupnisa Mağarası
Gezilecek görülecek yerler arasında olan Dupnisa Mağarası, Kırklareli’nde bulunmaktadır ve tarihi geçmişi 180 milyon yıl öncesine dayanmaktadır.
İki kat ve üç mağaradan oluşan Dupnisa Mağarası’nın toplam uzunluğu 2720 metredir Kuru Mağarası, Kız Mağarası ve Sulu Mağarası oluşturduğu mağaralardandır.
İçinde bir yer altı nehri akmaktadır ve gezenleri fazlasıyla etkileyen bir özelliğidir bu nehir. Kim bilir hangi önemli olaylara şahit oldu. 180 milyon yıllık geçmişinde merak edilen çok bilgi var mağara hakkında. Sessizliğini koruyarak yüzyıllara karşı ayakta duran ve oldukça yaşlı olan Dupnisa Mağarası’nın ziyaretçisi oldukça fazladır. Köklü geçmişiyle ve sarkıt, dikitleriyle görülmeye değer bir yer olan bu mağarayı günü birlik bir geziyle ziyaret edebilirsiniz. Ardından Pınarhisar Kalesi’ni, Vize Kalesi’ni,Balkaya Köyü’nü ve İğneada Longozu’nu da mutlaka keşfedin.
Zindan Baba Türbesi
Hükümet binasının yanında yer alan türbe tuğla ve küfeki taşından yapılmıştır. Daha önce üzerinde tahtadan bir saat kulesi bulunmasına rağmen kule daha sonra yıkılmıştır.
0 Comments