Mardin’de Gezilecek Yerler
Mardin’de Gezilecek Yerler Listesi
Mardin’e yolunuz düşerse Mardin’de gezilecek yerler listesini sizler için derledik.
Güneydoğu Anadolu kültürünün mihenk taşı olan Mardin’de, Anadolu’dan geçen tüm uygarlıklardan izler bulmak mümkün…
Verimli Mezopotamya ovasının ortasında yükselen,görkemli bir dağın yamacındaki Mardin, neredeyse Anadolu’dan geçen bütün kültürlerin uğrak yeri olmuş. Binlerce yıllık bir tarihe sahip olan Mardin’de göreceğiniz o kadar çok yer var ki tatilinizi uzun tutmanızda fayda var. Mardin’de gezilecek yerleri merak edenlerin listemize göz atmalarını öneriyoruz.
Müzeler: Mardin’in geçmişinde yolculuğa çıkmak ve kentin tarihi hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin ilk uğrak yerlerinden Mardin müzleri. Mardin Müzesi ve Sabancı Kent Müzesi şehirde en çok ziyaret edilen müzeler arasında. Nusaybin ilçesindeki Dara Harabeleriise geziniz sırasında mutlaka uğramanız gereken duraklardan.
Camiler, Medreseler: Mardin, Anadolu’da yüzyıllardan bu yana dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir kent. Mardin’de gezerken bir camiinin hemen ilerisinde bir kiliseye rastlayabilirsiniz. Kent pek çok tarihi ibadethaneye ev sahipliği yapıyor. Şeyh Çabuk Camii, Pamuk Camii, Reyhaniye Camii, Latifiye Camii, Melik Mahmut Camii, Kızıltepe Ulu Camii, Mardin Ulu Camii, Muzafferiye Medresesi, Kasımiye Medresesi, Şah Sultan Medresesi, Melik Mansur Medresesi, Savur Kapı Medresesi, Altunboğa Medresesi, Şehidiye Medresesi, Marufiye Medresesi, Hatuniye Medresesi, Zinciriye Medresesi bu yapıların İslam örnekleri arasında en önemlileri.
Kiliseler, Manastırlar: Mardin, Anadolu’daki en önemli Hristiyanlık merkezlerinden biri olmuştur. Yüzyıllar boyunca müslümanlar ile hristiyanlar aynı mahallerlerde yaşamışlar ve yaşamaya devam etmektedirler. Mardin’de pek çok kilise ve manastır hala ayaktadır. Bunlar arasında Deyrülzeferan Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Kırklar Kilisesi, Mor Yakup Kilisesi, Mor Mihail Kilisesi, İzozoel Kilisesi,Mor Yusuf Kilisesi, Mor Evgin Manastırı, Mor Cırcıs Manastırı, Mor Dimet Manastırı görmenizi tavsiye ettiklerimizden.
Kaleler: Mardin’in misafirleri tarafından en çok ziyaret edilen mekanları arasında “Kartal Yuvası” olarak da bilinen Mardin Kalesibulunuyor. Mardin’de görebileceğiniz diğer kaleler ise Anzavur Kalesi, Marin Merdis Kalesi, Fafih Kalesi ve Rabbat Kalesi.
Çarşılar: Mardin gezinizin en keyifli duraklarından biri de Mardin Çarşıları olacak. Geleneksel el sanatları ürünlerini görebileceğiniz ve kent esnafıyla keyifli sohbetler yapabileceğiniz çarşılarda gezinirken sevdiklerinize hediyeler de alabilirsiniz. Mardin’in en çok ziyaret edilen çarşıları ise Kayseriyye (diğer adıyla Bezestan) ve Revaklı Çarşı.
Mardin Evleri: Mardin denince gözümüzde oluşan görüntülerin pek çoğu Mardin Evleri’ne ait. Kent bir bakıma da bu geleneksel taş evleri ile ünlü. Mardin evlerini geziniz esnasında her yerde görebilirsiniz. Mardin Evleri ile ilgili önemli bir detay da şu: merkezdeki taş evler 1979 yılında kentsel sit alanı ilan edildi.
Mardin Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
Revaklı Çarşı
Mardin’in en keyif veren gezilerinden biri Revaklı Çarşı’dır.
Tarihle iç içe olmak aynı zamanda küçük hediyelik eşyalar almak için eğlenceli bir yolculuk sunan Revaklı Çarşı, Sipahiler Çarşısı ve Tellallar Çarşısı olarak da adlandırılıyor. Çarşının bulunduğu yolun iki tarafında revaklar ve bu revakların arkasında sıralanmış dükkanlar bulunuyor.
Revaklı Çarşı’nın yapım tarihi hakkında çok fazla bilgi yok. Fakat mimarisi incelendiğinde yapılışı sırasında kesme taş kullanıldığı görülmekte. Aynı zamanda kolay bir ulaşım yoluna sahip. Çarşı şehrin il merkezindeki Reyhaniye Camii’nin hemen yanında bulunuyor ve Mardin Ulu Camii’nin 150 metre kadar doğusunda kalıyor.
Rabat Kalesi
Mardin’in sayısız tarihi kalıntıları arasındaki Rabbat (Rabat) Kalesi, şehrin turistler tarafından çok fazla yoğun ilgi görmeyen noktalarından biri. Buna rağmen sağlam bir yapıya sahip.
Artuklu döneminde yeni eklemelerle genişletilen kalenin 15 burcu ve 4 gözetleme kulesi bulunuyor. İki kapısı var ve biri doğuda diğeri ise batıdadır. Mardin’in bilinen önemli yapıtlarını ve gezi yerlerini ziyaret ettikten sonra Rabbat Kalesi’ne yolculuk yaparak şehrin farklı bir dönemine tanıklık edebilirsiniz.
Rabbat Kalesi Derik ilçesinin 15 kilometre uzaklığındaki Hisaraltı Köyü’nde yer alıyor.
Marin Merdis Kalesi
Mardin-Nusaybin’de bulunan Marin Merdis Kalesi, ilçenin 15 kilometre uzaklıkta bulunan Eskihisar Köyü’nde yer almaktadır.
Hangi yıl yapıldığı hakkında bilgi olmayan Marin Merdis Kalesi yüksek bir kayalık üzerinde bulunmaktadır. Yaklaşık 1500 metrelik bir çevresi vardır. Kale 12 kule ile desteklenmiştir. Hangi dönem ve kimler tarafından yapıldığı bilinmese de inşasından Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilmektedir.
Anzavur Kalesi
Mardin’in tarihine yakından tanık olan bir yapıdır Anzavur Kalesi. Nusaybin ilçesine sadece 14 kilometre uzaklıkta bulunan Anzavur Kalesi, 970 yılında inşa edilmiştir.
Banisi, Abdullah Bin Hamdan’dır. Kale yüzyıllara yenilmeyip günümüze kadar gelebilmiştir. Yapımında moloz ve kesme taş kullanıldığı görülmekte olup, 14 burca ve 2 gözetleme kulesine sahiptir.
Geniş bir vadiye hakim olan Anzavur Kalesi’nin tarihi hakkında çok fazla bilgi bulunmuyor. Yine de gelecek yıllara da sağlamlığını koruyacağının mesajını veriyor şimdiki duruşuyla.
Mor Dimet Manastırı
Mardin’in farklı bir özelliğiyle bilinen Mor Dimet Manastırı,Savur ilçesine bağlı olan Dereiçi Köyü’nde bulunmaktadır.
Hangi tarihte yapıldığı hakkında kesin bilgiler bulunmayan Mor Dimet Manastırı, Romatizma Manastırı olarak da adlandırıyor. Çünkü bu manastırın romatizma hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.
Mor Dimet Manastırı’nın yapımında kesme taş ve moloz kullanılmıştır.
Şehrin tarihi dokusuna eşlik eden bu manastır Mardin gezi listelerinde mutlaka yerini almalı.
Mor Evgin Manastırı
Mardin’in Nusaybin ilçesinde bulunan Mor Evgin Manastırı, mimari açıdan diğer manastırlara göre daha gösterişlidir. Yapı itibariyle Sümela Manastırı’na benzetilen Mor Evgin (Avgun) Manastırı’nın turizme kazandırılması için çalışmalara başlandı.
Manastır Nusaybin ilçesine 25 kilometrelik bir uzaklıkta Bagok Dağı’nın eteklerinde bulunuyor. Tarihi M.S. 363 yılına dayanan manastırı aynı zamanda Süryaniler için ikinci Kudüs olarak adlandırılmakta. Çünkü hacca güden Süryaniler bu manastırda mola verir ve hac yollarına devam edermiş.
Manastır 1970 yılından bu yana kapalı kalmış olsa da son zamanlarda yapılan çalışmalarla kapılarını açtı. Mor Evgin Manastırı şimdi mimarisiyle ve tarihiyle keşfedilmeyi bekliyor.
Mor Yusuf Kilisesi
Birçok medeniyetin, kültürün, dinin izlerini taşıyan Mardin, Anadolu’nun en önemli tarihi ibadet mekanlarına sahiptir. Camiler kadar manastırları, kiliseleri ve sinagogları vardır.
Bu sayfamızda sizlere şehrin önemli ibadet mekanları arasındaki Mor Yusuf Kilisesi’nin mimari özelliklerinden ve tarihinden bahsedeceğiz.
Mor Yusuf Kilisesi, şehrin il merkezinde bulunmakta. Ermeni Meclis-i Mebusan üyesi olan Hovsep Kazasyan’ın ve Ermeni Katolik cemaatinin katkılarıyla Melkun Nazaryan tarafından inşa ettirilmiştir. Kilisenin mimarı ise Lole’dir. Mor Yusuf Kilisesi’nin yapımına 1864 yılında başlanıp 1894 yılında ise sona ermiştir.
Kilisenin yapımına başlanırken temellerine tuz dökülmüştür, rutubete karşı dayanıklı olsun diye. Dış mimarisi kadar iç mekanı da mistik bir atmosfere sahip olan kilisenin içerisinde tam 21 adet sütun bulunmakta.
Mardin gezilerine dahil edilebilecek yapılar arasındaki Mor Yusuf Kilisesi, mistik çekim gücüyle sizlere zamanın nasıl geçtiğini hissettirmeyecek.
Kızıltepe Ulu Camii
Türk sanat tarihinin en güzel mimarilerinden biri olan Kızıltepe Ulu Camii, Mardin’in simgelerinden biridir.
Adını, bulunduğu Kızıltepe ilçesinden alan Ulu Camii, Artuklu dönemine aittir. Mimarisinde zengin süslemeli taşlar görülebilen caminin, Anadolu’daki cami yapıları arasında önemli bir yeri vardır.
Cami, ilk olarak Cumhuriyetin ilk yıllarında yenilenmek istense de pek başarılı bir süreç olmamıştır. Günümüzde ise ikinci kez restorasyon çalışmaları yapılmakta.
Cami, Mardin Merkez’den yaklaşık 47 kilometre uzaklıktadır.
Geçirdiği tarihi dönemlerden taşıdığı izlerle hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisini görmekte olan Kızıltepe Ulu Camii, Mardin gezi listelerinde yer alması gereken yapıların ilk sıralarında mutlaka yerini almalı.
Latifiye Camii
Artukoğulları döneminin izlerini taşıyan Latifiye Camii’nin esas adı Abdullatif Camii’dir. Halk arasında Latifiye ismiyle anılmaktadır.
Mardin’in mistik havasını yoğunlaştıran yapılar arasındaki Latifiye Camii,1314 yılı ile tarihlendirilmekte olup, Abdullatif Bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. Caminin minaresi ilk olarak Mısır Valisi Muhammed Ziya Tayyar Paşa tarafından yapılmış olup, günümüzdeki minaresi ise 1845 yılında Musul Valisi Gürcü Mehmed Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Latifiye Camii, Mardin’deki Cumhuriyet alanının güney kısmında yer almakta.
Yapının özellikle giriş kapılarındaki Selçuklu ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden olup, görülmeye değer niteliktedir.
Şehrin en güzel, en cezbedici noktalarını keşfederken sadece bir iki saatinizi Latifiye Camii’ne ayırmanız yeterli olacaktır.
Melik Mahmut Camii
Melik Mahmut Camii, Mardin’in doğasına, tarihine ve mistik atmosferine farklı bir görsellik sunan yapılardan biridir.
Savur kapısına doğru uzanan yolun kuzeyinde bulunan cami, 14. yüzyılla tarihlendirilmektedir. Mimarisi yatık dikdörtgen şeklinde olup, ana girişi taş işlemelidir. Caminin günümüze gelen kitabesinde 1312-1362 yılları arasında inşa edildiği bilgisi bulunuyor. Kitabesinin bir diğer verdiği bilgi ise, bu caminin Artuklu hükümdarı Melik Salih tarafından yaptırılmış olmasıdır.
Melik Mahmut Camii, Mardin’deki gezi rotalarınızdan biri olabilir. Reyhaniye Camii, Pamuk Camii ve Şeyh Çabuk Camii de görmenizi önerdiğimiz mekanlardan sadece birkaçı.
Reyhaniye Camii
Üzerindeki yazıtlara göre 19. yüzyılda yapıldığı bilgisi bulunan Reyhaniye Camii, Mardin’in mistik atmosferine eşlik eden yapılardan sadece biridir.
Her ne kadar 19. yüzyılda yapıldığına dair bilgiler de bulunsa, bu ibadet mekanının ismi 1540 yılına ait vakıf kayıtlarında bulunmakta. Reyhaniye Camii, Mardin Ulu Camii ile Şehidiye Medresesi’nin arasında yer alıyor. Merkezi bir konumda bulunmasından dolayı hem kolay bir ulaşım sağlıyor hem de buna bağlı olarak yıl içerisinde birçok turiste ev sahipliği yapıyor.
Reyhaniye Camii’nin minaresi sekizgen gövdeli olup, şerefe kısmından sonraki bölümü silindirik bir külahla biter. Oldukça görkemli bir minaresi vardır.
Mardin’in tarihi evleri, camileri, kiliseleri ve manastırları arasında yapacağınız yolculuklarınız arasında Reyhaniye Camii mutlaka yer almalı.
Pamuk Camii
Mardin’in eski dönemlerinin izlerini mimarisinde taşıyan Pamuk Camii, Medrese Mahallesi’nde bulunmaktadır.
Ana cadde üzerindeki bu ibadet mekanının olduğu noktada bir zamanlar bir Bizans şapelinin olduğu bilinmekte. Bazı kaynaklarda Pamuk Camii’nin Şeyh Mehmet Dinari tarafından yapıldığı ve XI. Yüzyıla ait olduğu yazmakta. Bu sebepten dolayı Dinari Pamuk Camii olarak da adlandırılıyor. Pamuk Camii’nin yapımında kesme taş kullanılmış olup, mimarisi kareye yakın dikdörtgen planlıdır.
Mardin seyahatlerinde gezi listesine dahil olabilecek olan bu ibadet mekanının mistik atmosferi eşliğinde tarihin farklı dönemlerine tanıklık edebilirsiniz.
Şeyh Çabuk Camii
Mardin’in tarihi atmosferinde kendine yer edinmiş olan Şeyh Çabuk Camii, şehre gelen turistlerin gezip gördüğü noktalardan biridir.
Yapılış tarihi tam olarak bilinmeyen caminin günümüzdeki görünümünün 15. yüzyıla ait olduğu tahmin edilmekte. Cami sadece turistlerin ziyaretiyle değil, bölge halkı tarafından da sürekli ziyaret ediliyor. Bunu sebebi, Hz. Muhammed’in postası sahabe Abdullah bin Enes El Cüheyni’nin mezarının bu camide bulunmasıdır. Aynı zamanda camide Hz. Ali’nin süt kardeşinin de kabri bulunuyor.
Din turizminde önemli bir yere sahip olan Şeyh Çabuk Camii, 19. yüzyılda iki kez onarım görmüştür.
Mardin gezilecek yerlerin arasında önemli bir yere sahip olan cami kolay bir ulaşım yoluna sahip olup, 1. Cadde’de yer alan Atatürk İlkokulu’na oldukça yakın bir konumdadır.
Sabancı Kent Müzesi
Sakıp Sabancı’nın girişimleriyle kurulan Sabancı Kenti Müzesi, Mardin’in Savurkapı Mahallesi’nde bulunmaktadır. Müzede Dilek Sabancı Sanat Galerisi de yer almaktadır.
Sabancı Müzesi’nde Doğa-Deniz ve İnsan sergisine ev sahipliği yaparken, Dilek Sabancı Sanat Galerisi ise geçici sergilere ev sahipliği yapmaktadır. Müzede 47 sanatçının eserleri sergilenmektedir. Mardin Evlerinin arasında keyifli bir yolculu yaparken Sabancı Kent Müzesi’nin birbirinden özel koleksiyonlarını ziyaret edebilirsiniz.
Mardin Ulu Camii
Mardin’in en eski camisidir Ulu Camii. Mardin’in tam göbeğinde inşa edilmiş olan Ulu Camii’nin hangi tarihte yapıldığı bilinmemektedir. Yani elde yazılı bir kaynak bulunmamaktadır. Fakat caminin kapısında 1190 tarihinde yapıldığı yazmaktadır.
Mardin Ulu Camii, ilk yapıldığı sırada iki minareye sahipti. Günümüze ise bir minaresi gelmiştir. Yıkılan minare hakkında çeşitli söylentiler vardır. Kimileri minarenin bir deprem de yıkıldığını, kimileri ise yıldırım üşerek hasar gördüğü sonrasında yıkıldığını söyler.
Mardin Ulu Camii, dört büyük meshep olan Hanefi, şafii, hanbeli ve malikiye hitap etmektedir. Aynı zamanda minarelerinde cennetle müjdelenmiş on sahabenin ismi yazmaktadır.
Güneydoğu Anadolu’nun köklü tarihinin büyük bir parçası olan Mardin, güzel bir keşif noktası olacak sizler için. Mardin Ulu Camii’nin tarihine yakından tanık olmak için bir iki saatlik bir zaman ayırabilirsiniz.
Muzafferiye Medresesi
Farklı dinlerin bir arada olduğu, büyük bir tarihe sahip olan Mardin, tarihi mekanlarıyla uzun bir yolculuğa çıkarıyor gelen misafirlerini. Mardin’i daha yakından tanımak için dostlarınızla birlikte bir yolculuk yapmayı planlıyorsanız, listenize ekleyeceğiniz çok nokta olacak.
Muzafferiye Medresesi, Artukoğullarından Melik Muzaffer Karaaslan tarafından inşa edilmiştir. Medresenin kitabesi günümüze kadar gelemediği için yapılış yılı bilinmemektedir. Fakat XIII.- XIV. yüzyılları arasında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Muzafferiye Medresesi’nin yapımında siyah beyaz taşlar kullanılmıştır.
Mardin’in tarihi yapıları arasında yerini alan medrese, günümüze kadar gelmeyi başaramamıştır. Fakat bulunduğu bölgede gezilecek çok yer bulunur.
Şah Sultan Medresesi
Mardin’in tarihine ışık tutan yapılardan biridir Şah Sultan Medresesi. Yapı, diğer tarihi mekanlara oldukça yakındır ve ulaşımı da bir o kadar kolaydır. Şah Sultan Medresesi, Tekke Mahallesi’ndedir.
Akkoyunlu İbrahim Bey’in eşi Şah Sultan tarafından inşa ettirilmiştir. Medresenin kitabesi bulunmadığından dolayı yapıldığı tarih hakkında kesin bir bilgi yoktur. Mimari yapısından XV.-XVI. yüzyıllar arasında inşa edildiği anlaşılmaktadır. Yapı günümüzde harap bir halde olsa da hala görülmeye değer. Mardin gezinizde Şehidiye Medresesi’ni, Hatuniye Medresesi’ni ve diğer tarihi alanları gezerken Şah Sultan Medresesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Şehrin tarihi kalıntılarına yaptığınız geziler son bulunca unutulmaz bir manzaraya sahip olan Gurs Vadisi’nin güzelliğini keşfedebilirsiniz.
Melik Mansur Medresesi
Mardin’in tarihi medreselerinden biri olan Melik Mansur Medresesi, il merkezine bağlı olan Gül Mahallesi’nde bulunmaktadır.
Mardin gezisine gelen çoğu turistin yoğun ilgisini gören Melik Mansur Medresesi, Haliliye ve Şeyh Aban Şeyh isimleriyle de anılmaktadır. Melik Mansun Medresesi’nin kitabesini günümüz kadar gelememiştir. Bu sebepten dolayı yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Tahminlere göre; Artukoğullarından Melik Mansur döneminde yapılmıştır. Günümüzde harap bir şekilde olsa da görülmeye değer yapılar arasında kendini gösteren yapının sadece mescidi sağlamlığını korumaktadır. Mardin’de yapacağınız tarihi gezinize Melik Mansur Medresesi’ni ekleyebilirsiniz. Bu tarihi yapı,Savur Kapı Medresesi’ne, Altunboğa Medresesi’ne ve Şehidiye Medresesi’ne yakın bir konumdadır. Sadece bir gününüzü şehrin merkezindeki tarihi yapılara ayırabilirsiniz.
Savur Kapı Hamamı
Mardin’in merkezinde bulunan medreselerden biridir Savur Kapı hamamı. Bab es Sur Camii’nin yakınındaki dar bir sokakta bulunur ve ulaşımı oldukça kolaydır.
Savur Kapı hamamı’nın yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte; Artukoğulları döneminde, XIII.-XIV. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Savur Kapı Medresesi günümüzde harap bir halde olsa da; görülmeye değer yapılar arasında olmaya devam etmektedir. Mardin’i yakından tanıyacağınız gezinize Savur Kapı Medresesi dahil olabilir.
Savurkapı Medresesi; Altunboğa Medresesi, Marufiye Medresesi ve Şehidiye Medresesi’ne yakın olmasından dolayı bir güne birçok tarihi yapı sığdırabilirsiniz.
Altunboğa Medresesi
Dinlerin iç içe yaşandığı ve her medeniyetin izleri bulunanMardin, tarihi zenginliğini gözler önüne sermektedir. Yıl içerisinde yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini gören Mardin, camileriyle, kiliseleriyle, manastırlarıyla sizleri uzun bir tarih yolculuğuna çıkaracak.
Öncelikle, Mardin gezinize eklemeniz gereken çok yer olacak. Listenize dahil etmenizi önerdiğimiz Altunboğa Medresesi’nden biraz bahsedelim. Mardin’in Tekke Mahallesi’nde yer alan Altunboğa Medresesi’nin yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kâtip Ferdi’nin kayıtlarına göre ise; Melik Mansur’un vezirliğini yapan Altunboğa tarafından inşa ettirilmiştir. Medresenin mimari özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, XIII. yüzyılın sonlarında XIV. yüzyılın başında yapıldığı anlaşılmaktadır. Altunboğa Medresesi günümüzde çok harap halde olup, sadece çeşmesi iyi durumdadır.
Şehrin görülmeye değer yapıları arasındaki Altunboğa Medresesi, diğer gezi alanlarına da oldukça yakındır.Marufiye Medresesi, Hatuniye Medresesi ve Şehidiye Medresesi’ni geziniz sırasında kolaylıkla ziyaret edebilirsiniz. Köklü bir tarihe sahip olan Mardin, Gurs Vadisi’nin cezbedici manzarasına da sizleri davet ediyor.
Şehidiye Medresesi
Mardin Şehidiye Mahallesi’nde yer alan Şehidiye Medresesi, Semanin Medresesi olarak da bilinmektedir.
Medresenin yapıldığı yıl kesin olarak bilinmemektedir. Girişindeki vakfiyesine göre; Necmeddin Gazi döneminde 1239-1260 yılları arasında; Katip Ferdi’ye göre ise Artuk Aslan döneminde 1201-1239 yılında yaptırıldığı ileri sürülmektedir. Şehidiye Medresesi’ne zaman içinde yeni eklemeler yapılmış olup, orijinalliğinden biraz olsun uzaklaşmıştır. Medrese, günümüzde avlu içerisinde sıralanmış yapılardan meydana gelmektedir. Mardin il merkezinde bulunan Şehidiye Medresesi’ne ulaşım oldukça kolaydır.
Şehidiye Medresesi yakınındaki otellerin birinde konaklarsanız; Marufiye Medresesi’ni ve Hatuniye Medresesi’ni kolaylıkla ziyaret edebilirsiniz. Şehrin önemli dini yapıları arasındaki Mor Gabriel Manastırı, Mor Mihail Kilisesi veKırklar Kilisesi listenize dahil edilebilecek gezi noktaları arasındadır.
Marufiye Medresesi
Mardin’in tarihi medreseleri arasındaki Marufiye Medresesi, Şar Mahallesi’nin kuzeyinde bulunmaktadır. Mardin’i daha yakından tanımak için bir yolculuk planlıyorsanız, şehirde keşfedeceğiniz çok nokta olacak.
Öncelikle gezi listenize dahil etmenizi önerdiğimiz Marufiye Medresesi’nden biraz bahsedelim. Kitabesi günümüze kadar gelemeyen medrese, Beyt il Artuki veya Hacı Maruf Medresesi olarak da bilinmektedir. Mimari özelliklerine bakacak olursak, medresenin XIII. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Marufiye Medresesi, günümüzde oldukça harap bir haldeolsa da; dış mimarisi gibi iç mekanı da oldukça zengin bir görünüme sahiptir. Mardin Marufiye Medresesi’ni ziyaret ettiğiniz güne, Hatuniye Medresesi’ni de dahil edebilirsiniz.
Medreseler kadar manastırlar ve kiliseler bakımından da zengin olan Mardin; Mor Gabriel Manastırı,Deyrülzeferan Manastırı ve Kırklar Kilisesi’yle de uzun bir tarih yolculuğuna çıkaracak sizleri.
Hatuniye Medresesi
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin zengin tarihine tanıklık eden şehirlerden biridir Mardin. Mardin’e bir yolculuk yapmayı planlıyorsanız, gezi listenize dahil etmenizi önerdiğimiz yerlerden biri Hatuniye Medresesi’dir.
İl merkezine bağlı olan Gül Mahallesi’ndeki Hatuniye Medresesi, Artuklu Sultanı Necmeddin Alpi’nin hanımı Sitti Razviye tarafından inşa ettirilmiştir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmese de 1177-1185 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Medreseye zaman zaman yeni eklemeler yapıldığı için orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır. Medresenin mimari özellikleri kadar, ana eyvandaki mihrabın da bezemeleri oldukça dikkat çekicidir. Yapının asıl giriş katının nerede olduğu hala bilinmemektedir.
Mardin gezinizde zengin bir tarihe tanık olmanın keyfini yaşarken, gezi listenize Hatuniye Medresesi’ni dahil etmeyi unutmayın. Mardin Kalesi, Deyrülzeferan Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Zinciriye Medresesi ve Kırklar Kilisesi şehrin tarihine tanıklık etmiş yapıların sadece birkaçıdır.
Mardin Evleri
Güneydoğu Anadolu’nun hem kültürünü hem de tarihini en iyi yansıtan şehirlerinden biridir, Mardin. Özellikle geleneksel evleri ile göz doldururken, diğer taraftan eski tarihlerden bu yana sağlamlıklarıyla dikkat çeker.
Mardin evlerini şehrin her tarafında görebilirsiniz. Her sokakta kendini gösteren Mardin taş evlerinde çeşitli motifler kullanılmıştır. Evler genellikle 4 metre yükseklikte duvarlarla çevrelenmiş ve sokaktan ayrılmıştır. Özellikle kış aylarında soğuktan korunmak için düzenlenen evlerde yazlık adı verilen iç avlu bulunur ya da bahçede eski ahır olarak kullanılan, günümüzde ise depo yapılan bölümler vardır. Taş işçiliğinde önemli bir yere sahip olan Mardin evleri, şehir gezinizin her anında karşınıza çıkacak. Tatiliniz sırasında Mardin’in tarihi yapılarını ziyaret ederken;İzozoel Kilisesi’ni, Zinciriye Medresesi’ni ve Mardin Kalesi’ni gezmeyi unutmayın.
İzozoel Kilisesi
Mistik bir havaya hakim olan Mardin’in gezilecek yerleri bitmez. Mor Gabriel Manastırı, Zinciriye Medresesi, Gurs Vadisi, Mor Mihail Kilisesi ve diğer yerler… Hepsi ayrı bir tarihe sahip, hepsi değişik bir atmosfere hakim…
İzozoel Kilisesi, şehrin tarihi turistik alanlarından biridir ve kesinlikle görülmeye değer bir yerdir. Altıntaş Köyü’nde bulunan kilise taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biridir. Görkemli görüntüsüne ilk şahit olduğunuz an etkisi altına alacak sizi.
6. yüzyılda yapıldığı bilinse de, 8. yüzyılda yapıldığına dair iddialar bulunmaktadır. Köyün en yüksek noktasına konuşlanmış olan İzozoel Kilisesi, Mardin gezinizin güzel ve etkileyici bir parçası olacak. Gezinize Mardin Havaalanı ile hızlı bir şekilde başlayabilirsiniz.
Mor Gabriel Manastırı
Mardin’de bulunan Mor Gabriel Manastırı Midyat ilçesine 23 kilometre uzaklıktadır ve Süryani cemaatine aittir. Deyrulumur Manastırı olarak da bilinmektedir.
1610 yıllık bir geçmişe sahip olup; bulunduğu tepelerin doruk noktasında konuşlanmıştır. Döneminde çok ünlü bir manastır olmuştur ve 397 yılında Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından inşa ettirilmiştir. Mardin’de tarihi kiliseleri ve diğer görülecek gezi alanlarını ziyaretiniz sırasında Mor Gabriel Manastırı’nı keşfedebilirsiniz. Ünü İstanbul ve Roma’da oturan kralların kulağna kadar gitmiştir manastırın. Hareketli terasları, kubbeleri, abbaraları, çan kuleleri, kapıları ve mozaikleri kesinlikle sizi etkisi altına alacak. Bu arada gezi listenize; Gurs Vadisi’ni, Mor Yakup Kilisesi’ni, Zinciriye Medresesi’ni ve Mor Mihail Kilisesi’ni ekleyebilirsiniz. Mardin’i yakından tanımak tarihine tanıklık etmek geziniz sırasında sizi daha çok meraklandıracak ve bir o kadar büyüleyecek.
Zinciriye Medresesi
Mimari açıdan göz dolduran Zinciriye Medresesi, Mardin’in Merkez ilçesinde bulunmaktadır. 1385 yılında yaptırılmıştır ve Melik Necmeddin İsa Bin Muzaffer Davut Bin El Melik Salih tarafından inşa ettirilmiştir.
Mardin’in tarihi kalıntıları arasındaki Zinciriye Medresesi, birçok yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir. Medrese girişindeki taş işlemeler kesinlikle dikkatinizi hemen çekecek detaylar arasında. Medrese iki katlı olup; iki avluya sahiptir. Aynı zamanda Sultan İsa’nın türbesi medresede bulunuyor. Mardin’de hazırladığınız gezi listenize Zinciriye Medresesi’ni ekleyebilirsiniz. Özellikle mimari yapısı sizi çok etkileyecek. Mardin’deki Gurs Vadisi, Mor Gabriel Manastırı, Mor Yakup Kilisesive Mardin Kalesi de turistler tarafından ziyaret edilen yerler arasında. Şehrin her turistik alanını gezerek tarihine tanıklık edebilirsiniz. Bu arada Mardin Havaalanı’nı yolculuğunuz için tercih edebilirsiniz.
Gurs Vadisi
Güneydoğu’nun içinde gizlenmiş bir cennet olan Gurs Vadisi Mardin-Kızıltepe sınırları içerisindedir. Turistik bir değer taşıyan; fakat turizm açısından fazla gelişememiş olan Gurs Vadisi, keşfedilmeyi ve tüm güzelliğini göstermeyi bekliyor.
Bu vadi pek bilinmese de gidip görenleri gerçekten kendine hayran bırakıyor. Özellikle bölgenin yerli halkı, sıcak ve boğucu havalardan kaçıp Gurs Vadisi’ne gelmektedir. Merkezlerde hava sıcaklığı 45-50 dereceyken, vadide sıcaklık 30 dereceye kadar düşüyor. Gurs Vadisi’ni Mardin gezinizde kesinlikle ziyaret etmenizi öneririz. Vadinin içindeki dere yatağı ve şelaleleri gerçekten unutulmayacak güzellikte. Tam bir dinlenme alanı olan bu bölge Kızıltepe ilçesine sadece 7 kilometre uzaklıktadır ve vadide 12 köy bulunuyor.
Mor Yakup Kilisesi’ni, Zinciriye Medresesi’ni, Mor Mihail Kilisesi’ni, Kırklar Kilisesi’ni, Kasımiye Medresesi’ni veDara Harabeleri’ni gezdikten sonra Gurs Vadisi’ne gidip yorgunluğunuzu üzerinizden kolaylıkla atabilirsiniz.
Mor Yakup Kilisesi
Mardin’in tarihi yapıtları arasında yerini alan Mor Yakup Kilisesi, Nusaybin ilçesinde bulunmaktadır. Mardin’in tarihi zenginlikleri arasındaki kilise, M.S. 419 yılında inşa edilmiştir. O dönemlerde yaşayan rahip Mor Yakup adına yaptırılmıştır.
Mor Yakup, hayatını insanların iyiliğine adamış, şifa veren, sakat ve topalları iyileştiren ve birçok mucize yaratan bir rahipti. Halk tarafından çok sevilen Mor Yakup anısına bu manastır yapılmıştır. Kilisenin bulunduğu yerde eski kemer kalıntılarını görebilirsiniz. Mardin gezinizde Mor Yakup Kilisesi’nin mistik atmosferinde ziyaret etmek ve çevresini keşfetmek size hem dini hem de tarihi bir yolculuğa çıkaracak. Aynı zamanda Mardin gezinize; Mor Mihail Kilisesi’ni, Gurs Vadisi’ni, Kırklar Kilisesi’ni, Kasımiye Medresesi’ni, Zinciriye Medresesi’ni, Mardin Kalesi’ni ve Dara Harabeleri’ni listenize ekleyip Mardin’i daha yakından tanıyabilirsiniz.
Mor Mihail Kilisesi
Doğunun mistik ve gizemli şehri olan Mardin, tarihi kalıntılarıyla ve mimari yapıtlarıyla yıl içerisinde en çok ziyaretçi gören şehirlerden biridir.
Turizm açısından oldukça önemlidir ve yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerinde yoğun ilgisini görmektedir. Kırklar Kilisesi, Mor Yakup Kilisesi, Gurs Vadisi, Kasımiye Medresesi, Dara Harabeleri, Mardin Kalesi, en çok merak edilen noktalarındandır. Kiliselerin yoğunlukta olduğu Mardin’in Mor Mihail Kilisesi de tarihi turistik gezi alanları arasındadır. Mor Mihail Kilisesi, Süryani Ortodoks cemaatine aittir. Kilisenin tarihi 5. Yüzyıla dayanmaktadır. Çan kulesinin burçlar 10. yüzyıl, manastırın içerisindeki mezarlar ise 2. yüzyıla dayandığı bilinmektedir. Mardin gezinize Mor Mihail Kilisesi’ni de dahil edebilir; tarihi yolculuğunuza durmadan devam edebilirsiniz.
Kırklar Kilisesi
Kasımiye Medresesi’yle, Mor Mihail Kilisesi’yle, Gurs Vadisi’yle, Mor Yakup Kilisesi’yle, Dara Harabeleri’yle,Mardin Kalesi’yle ve diğer tarihi kalıntılarıyla yıl içerisinde ziyaretçilerini ağırlayan Mardin, tüm tarihini gözler önüne seriyor.
Mardin’in tarihi kalıntılarından biri de Kırklar Kilisesi’dir. 6. yüzyılda yapılan Kırklar Kilisesi, günümüzde Metropolitlik Kilisesi olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Kilise üç giriş kapısına sahiptir ve 1500 yıllık orijinal baskı perdeleri, geniş avlusu ve çan kulesi vardır. Adını ise; 1170 yılında kırk şehitlere ait kemiklerin buraya getirilmesinden sonra almıştır. Mardin gezinizde rotanızı Kırklar Kilisesi’ne çevirip bu tarihi turistik alanı ziyaret edebilirsiniz.
Kasımiye Medresesi
Görkemini ve ihtişamını yüzyıllardır korumayı başararak günümüze kadar gelmiş önemli tarihi kalıntılardan biridir Kasımiye Medresesi. Mardin’in tarihi yapıları arasında yerini almıştır ve tam 700 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Hem dış mimarisi hem de iç mimarisi göz doldurmaya devam etmektedir ve yapıldığı dönemlerde dini ve fenni ilimler öğreten bir medrese olmuştur. Kasımiye Medresesi, Artukoğlu döneminde yapılmaya başlanmış olup; Akkoyunlu hükümdarı Sultan Kasım tarafından tamamlanmıştır. Bir de rivayeti vardır Kasımiye Medresesi’nin. Derler ki; Kasım Paşa burada katledilmiştir. Kasım Paşa’nın kız kardeşi ise abisinin kanlı gömleğini ağıtlar yakarak medresenin duvarlarına sürmüştür. Ve derler ki; hala medresenin duvarları yıkandığında kan izleri ortaya çıkarmış.
Eğer bir gün Mardin’in güzelliklerini görmek için yola koyulursanız Kasımiye Medresesi’nin büyülü atmosferine dahil olmayı unutmayın. Mor Yakup Kilisesi’ni, Mor Mihail Kilisesi’ni, Kırklar Kilisesi’ni, Dara Harabeleri’ni, Gurs Vadisi’ni, Mardin Kalesi’ni ve Deyrülzeferan Manastırı’nı da gezi listenize ekleyebilirsiniz.
Dara Harabeleri
Mardin’in en görülesi yerlerinden biri olan Dara Harabeleri, geçmişten bugüne taşıdığı kalıntılarıyla bölgede en fazla ziyaret edilen yerlerden biridir. Mardin Dara Harabeleri, Nusaybin ilçesinin 30 kilometre uzaklığında bulunmaktadır.
Döneminde Mezopotamya’nın çok ünlü bir şehri olan Dara, şu anda küçük bir belde olarak yaşam tarihine devam etmektedir. Buradaki su sarnıçları, su değirmeni, tiyatrosu, kilisesi, köprüsü, çarşısı, tophanesi ve 40 metre derinliğe sahip olan yeraltı şehri, etkileneceğiniz ve gezeceğiniz detaylar arasındadır. Keşiflerle dolu Dara Harabeleri, Darxis tarafından M.Ö. 530-570 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Aynı zamanda yapılmasının ardından önemli medeniyetlere de ev sahipliği yapmıştır. Üstelik bu gizemli yerleşim alanı Mezopotamya’nın ilk barajının bulunduğu yer olarak da bilinmektedir.
Mardin Dara Harabeleri, sır dolu tarihiyle birlikte yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiği noktalardan biridir. Dara Harabeleri’nin ardından Mardin gezi listenize; Gurs Vadisi’ni, Kırklar Kilisesi’ni, Kasımiye Medresesi’ni, Mardin Müzesi’ni, Mor Mihail Kilisesi’ni, Mardin Kalesi’ni ve Deyrülzeferan Manastırı’nı ekleyebilirsiniz.
Mardin Kalesi
Kartal Yuvası olarak da bilenen Mardin Kalesi, birçok medeniyet tarafından kullanılmış çok önemli bir kaledir. Pers, Roma, Sümer, Babil, Asur, Mitaniler, Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Artuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safaviler ve Osmanlılar döneminde önemli kale olma özelliğini sürdüren Mardin Kalesi günümüzde de yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği yerler arasında yerini almıştır.
Ateşe tapan bir kral olan Şad Buhari, hastalandığında bu kalede kalır ve hızla iyileşince kendisi için bir kasır yaptırıp 12 yıl burada yaşamına devam eder. Yıllar geçtikte Pers ve Babil’den askerlerini ve sivil halkını buraya yerleştirir. Ardından ekonomik olarak zenginleşen bölgede bir veba salgını olup kaledeki tüm halkın ölmesine sebep olmuştur.
Böyle bir yerleşim hikayesi olan Mardin Kalesi, ilk zamanlarındaki gibi sağlam olmasa da yapının büyük bir kısmı hala ayaktadır. Kayalıkların üzerinde olan kale aynı zamanda görkemiyle ve sağlamlığıyla birçok şaire ilham olmuştur. Mardin gezinizde görülmesi gereken yerlerden biri olan Mardin Kalesi’nin ardından; Kasımiye Medresesi’ni, Kırklar Kilisesi’ni, Mor Mihail Kilisesi’ni, Deyrülzeferan Manastırı’nı ve Mardin Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Deyrülzeferan Manastırı
Mardin’in 3 km doğusunda yer alır. Yukarı Mezopotamya’nın en bilinen tarihi yapılarından biridir. 4. yüzyılda kurulan manastır Süryani Kadim cemaatinin dini merkezidir. Manastırın içinde 52 Süryani patriğinin mezarı bulunmaktadır.
Mardin Müzesi
1895 yılında patrikhane olarak yapılan Mardin Müzesi’nin binası, şehrin tarihi değerleri arasında yer alıyor. Antakya Patriği İgnatios Behnam Banni tarafından inşa ettirilmiştir. Müze olarak kullanılmasına ise 2000 yılında yapılan restorasyonun ardından başlanılmıştır.
Mardin Müzesi toplam 3 katlıdır. Her katında tarihin farklı dönemlerine ait eserleri görebilirsiniz. Özellikle orta katta yer alan Asur ve Roma dönemlerine ait eserler dikkat çekiyor. çeşitli mozaiklerin yanı sıra etnografik eserler de bulunuyor. 3. katın en değerli parçalarının başında ise Sürekli Köyü’nde yapılan kazılar sonucunda gün yüüne çıkarılan definedir. Definenin içerisinde Bizanslılar, Zengiler, Eyyübiler tarafından kullanılan gümüş ve altın eserler var. Aynı zamanda bahçesinde yer alan mezar taşları, sütun başlıkları da mevcut.
Girnevaz Höyük kazılarında elde edilen tablet, silindir mühür, seramik, figürin ve takılar, Kuzey Mezopotamya ve Güneydoğu Anadolu kültürlerinin Eski Tunç, Asur, Urartu, Grek, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik, mühür, kandil, sikke ve cam şişe örnekleri Arkeoloji Salonu’nda yer alan tarihi kalıntılar arasında. Müze, Cumhuriyet Meydanı’nda yer almakta olup, kolay bir ulaşım yoluna sahiptir.
0 Comments